Browse Month

Ağustos 2008

CSS’de “ID” Kavramı

Bir önceki yazımızda “class” etiketiyle daha öncedeb CSS kodumuzda oluşturduğumuz sınıfları gerektiğinde nasıl çağırabileceğimizi öğrenmiştik.

Bu yazımızda da ID leri ve class etiketinden farkını göreceğiz.

ID’ler JavaScript fonksiyonlarının benzersiz bir nesneyi ekranda tanımlayabilmelerini sağladıklarından dolayı DHTML yani dinamik HTML’in temal yapı taşlarıdır diyebiliriz. Yani sınıflardan farklı olarak ID’lerin normalde bir sayfada tek bir öğeyi bir nesne olarak tanımlamak için sadece bir kere kullanılması gerekmektedir. Bu nesne daha sonra JavaScript ile düzenlenebilir. ID ve sınıflar arasındaki fark CSS konumlandırma hakkında daha fazla şey öğrendikten sonra ve ID’leri CSS katmanları yaratmak için kullanmaya başladıktan sonra daha anlaşılır gelecektir.

Şimdi dilerseniz bir örnekle ID’lerin nasıl kullanıldıklarına bakalım.

Daha önceki örneklerde bir CSS dosyası yaratmayı ve bunu ne gibi yollarla çağırabileceğimizi öğrendiğimiz için bu kısmı direk geçiyorum

Bir HTML öğesi veya sınıfı CSS kodumuza nasıl ekleyeceğimizi biliyoruz. Şimdi de ID’leri nasıl ekleyeceğimize bakalım.

#denemeid {
       color: #003366;
       font-size: 24px;
       font-family: Georgia, "Times New Roman", Times, serif;
}

Görüldüğü gibi ID eklemek daha önce nasıl ekleneceğini gördğümüz sınıf eklemeye çok benziyor. Aralarındaki tek fark eklediğimiz ID’ye isim verirken başına diyez (#) işaretini koyuyoruz. Her ID diyez işaretiyle başlamalı yoksa kodunuz çalışmaz. ID’ye vereceğiniz isimi dilediğiniz gibi seçebilirsiniz yalnız kelimeler arasında boşluk olmamalı. Bununla birlikte vereceğiniz isim kesinlikle JavaScript için ayırılmış bir sözcük ya da söz dizimi de olamaz.

Şimdi CSS kodumuza bir ID tanımlaması ekledik. Sıra geldi bunu nasıl çağıracağımıza. ID’leri çağırmak sınıfları çağırmaya çok benzer. Hatırlayacağınız gibi bir öğeyi hazırladığımız sınıfın kurallarına göre görüntülemek için şöyle çağırıyorduk.

<p class="BASLIK2">www.hayaletinyeri.com</p>

ID’leri de aşağıdaki gibi çağırıyoruz.

<p id="denemeid">www.hayaletinyeri.com</p>

Görüldüğü gibi yöntemler birbirine çok yakın birinde class deyip sınıfın adını yazarken diğerinde id deyip ID adını yazıyoruz.

Sayfamızda istediğimiz öğeyi yukarıdaki örnekte görüldüğü gibi istediğimiz ID ile ilişkilendirerek çağırabiliriz. Kendiniz daha karmaşık denemeler yaparak değişik sonuçlar elde edebilirsiniz.

ID’ler bize öğeleri nesne yapma ve bu nesneleri JavaScriptle birlikte kullanma imkanı verir. ID’lerin bize sayfalarımızda nasıl inanılmaz bir esneklik sağladığını ilerleyen derslerde anlayacaksınız.

XP Aşkı Bitmiyor

Yeni sistemler Vista ile satılıyor. Peki ama daha sonra da yollarına Vista ile devam ediyorlar mı?

Microsoft, yeni satılan PC’lerin neredeyse tamamının Vista’yla satılmasından hareketle Vista kullanıcı sayısının günbegün arttığını söylerken, bağımsız araştırmalar farklı bir gerçeğe işaret ediyor.

Satın alınan her 3 yeni PC’den birinin Windows Vista’dan XP’ye “downgrade” edildiği ortaya çıktı. Devil Mountain Software adlı ölçüm firmasınca açıklanan rakamlara göre kullanıcıların kayda değer bir kısmı Windows XP’den vazgeçmeye niyetli değil.

Yaklaşık 3 bin yeni sistemin analiz edilmesinin ardından açıklanan rapora göre yeni bir sistem alan kullanıcıların yüzde 35’i işletim sistemlerini Windows XP’ye bizzat kendileri çeviriyor veya bunu sistem üreticisinden talep ediyor. Vista’nın sunduğu downgrade opsiyonunun kullanıcılar ve sistem üreticilerince değerlendirildiğini söyleyen Devil Mountain yetkilisi Craig Barth, araştırmanın son 6 ayda satılan bilgisayarları kapsadığına dikkat çekerek “bu sistemler Dell veya HP gibi üreticiler ya da kullanıcının kendisi tarafından Windows XP ile çalışır hale getiriliyor” şeklinde konuştu. Bilindiği gibi Windows Vista’nın Business ve Ultimate sürümleri istenildiğinde Windows XP Professional’a downgrade edilebiliyor.

Vista’nın kullanıcı sayısının Microsoft’un sattığı lisans sayısıyla örtüşmemesine dikkat çeken Barth, XP’nin belirgin performans avantajı ile kullanıcılar arasında popülerliğini koruduğunu sözlerine ekledi. XP’nin popülerliğine kayıtsız kalmayan üreticilerden HP’nin 2009 yılının Temmuz ayına kadar iş amaçlı kullanılan sistemlerinde XP’yi opsiyon olarak sunacağı da gelen bilgiler arasında.

Kaynak: Hürriyet

Cepte Yüksek Faturaya AB Engeli

Yurtdışı görüşmelerde cebimizi yakan uluslararası dolaşım ücretleri, AB’nin de dikkatini çekti. AB, uluslararası dolaşım ücretlerinde yüzde 70 azalma talep ediyor.

Avrupa Birliği Komisyonu, cep telefonu görüşmelerinin daha ekonomik şartlarda yapılabilmesi için çalışmalara başladı. Komisyon, AB ülkelerinde faaliyet gösteren operatörlerin, farklı operatörlerden gelen konuşmalara uyguladıkları ücretlerde yüzde 70 azalma sağlamayı hedefliyor.

AB Komisyonu’nun bilgi toplumundan sorumlu üyesi Viviane Reding ve rekabetten sorumlu üyesi Neelie Kroes tarafından yapılan açıklamada görüşme sonlandırma ücretlerinin AB içinde 0,02 Euro/dk ile 0,18 Euro/dk arasında değiştiği, ortalama olarak ise sabit hatlardaki ücretlerin 9 katı olduğu, bunun da piyasada rekabeti olumsuz etkilediği belirtildi.

Önümüzdeki 3 yıl içinde cep telefonu operatörlerinin farklı operatörlerden gelen konuşmalara uyguladıkları toptan fiyatları yüzde 70 oranında azaltmayı hedeflediklerini belirten Reding tasarıların yasal bağlayıcılığı olmasa da ulusal telekomünikasyon düzenleyicilerinin aldıkları kararlarda etkili olacağını umduklarını ifade etti.

AB Komisyonu, SMS ücretlerinde de indirime gidilmesi yönünde operatörlere baskı yapıyor. AB Komisyonu’nun bilgi toplumundan sorumlu üyesi Viviane Reding, “Kısa mesajlara uygulanan ücretlerin yüzde 97’si kâr. Bu oran kabul edilemez” dedi.

AB’de dolaşım çerçevesinde yılda yaklaşık 2,5 milyar SMS mesajı gönderiliyor. Komisyon’un araştırmalarına göre Fransız bir turist diğer AB ülkelerinde mesaj başına ortalama 0,30 Euro ücret öderken bu rakam bir İngiliz turist için 0,63 Euro’ya kadar çıkabiliyor. Komisyon’un SMS konusundaki çalışmalarına paralel olarak 30 Haziran 2007 tarihinde yürürlüğe giren Dolaşım Yönetmeliği de gözden geçiriliyor.

Komisyonun sonbaharda Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Birliği Bakanlar Konseyi’ne yeni önerilerde bulunması öngörülüyor.

Kaynak: TÜBİDER

Türk Malı Ticari Helikopter Yolda

F-16 savaş uçağı üretimiyle adını dünya savunma sanayi devleri arasına yazdırmayı başaran TUSAŞ Havacılık ve Uzay Sanayii A.Ş’nin (TAI), hafif ticari helikopter geliştirme projesinde geri sayım başladı.

Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen bu öncü projede TAI, prototip üretiminin tamamlanmasıyla yer ve uçuş test çalışmalarına 2010 yılında başlamayı planlıyor. Havacılık Araştırma Geliştirme ve Uygulama Projesi çerçevesinde, bugüne kadar öncelikli olarak TAI’nin daha sonra ise diğer savunma sanayi şirketlerinin bugüne kadar elde ettiği kazanımlar, helikopter üretim projesine aktarılacak. Ulusal ve uluslararası havacılık sektörüyle yapılacak işbirliği çerçevesinde üretimi planlanan hafif ticari helikopterler, 2 ton ağırlığında, 6-8 kişilik kapasiteye sahip bulunacak. TAI tesislerinde gövde ve aksam üretim çalışmalarına devam edilen ticari helikopterlerin, öncelikli olarak elektronik-aviyonik (uçuş bilgisayarı ve benzeri donanım) sistemleri, altyapısı, helikopter motoru, helikopter kuyruk plakaları, yakıt tankı ve aksamı imalatları gerçekleştirilecek.

Kaynak: TEKNOPORT  

“Class” ile Öğelere İstenen Stillerin Atanması

Bir önceki yazıda bir HTML etiketi için bir stil yaratıp bundan sonra o etiket için hep o stilin geçerli olmasını sağlamayı öğrenmiştik.

Şimdi ise daha farklı bir konuya geçiyoruz. Her zaman aynı stili kullanmak istemezsek ne olacak? Yani sayfamızdaki bütün linklerin aynı şekilde görünmesini istemiyorsak… O zaman HTML etiketleri için farklı class yani sınıflar oluşturarak istediğimiz zaman istediğimizi kullanabiliriz..

Önce aşağıdaki gibi bir dosya oluşturalım ve buna main.css adını verelim.

FONT {
FONT-SIZE: 10px; FONT-FAMILY: Tahoma
}
TD {
FONT-SIZE: 10px;
FONT-FAMILY: Tahoma;
border-right-style: none;
border-bottom-style: none;
}
BODY {
SCROLLBAR-FACE-COLOR: #ffffff;
SCROLLBAR-HIGHLIGHT-COLOR: #ffffff;
SCROLLBAR-SHADOW-COLOR: #cccccc;
SCROLLBAR-3DLIGHT-COLOR: #cccccc;
SCROLLBAR-ARROW-COLOR: #cccccc;
SCROLLBAR-TRACK-COLOR: #ffffff;
SCROLLBAR-DARKSHADOW-COLOR: #cccccc;
font-family: Tahoma;
font-size: 10px;
color: #666666;
}
A:link {
FONT-SIZE: 10pt;
COLOR: #619ED4;
FONT-FAMILY: "Tahoma";
TEXT-DECORATION: none;
font-weight: normal;
}
A:visited {
FONT-SIZE: 10pt;
COLOR: #619ED4;
FONT-FAMILY: "Tahoma";
TEXT-DECORATION: none;
font-weight: normal;
}
A:hover {
COLOR: #FF9900; TEXT-DECORATION: underline
}
A.Sol:link {
FONT-SIZE: 10pt;
COLOR: #000066;
FONT-FAMILY: "Arial Narrow";
TEXT-DECORATION: none;
font-weight: normal;
}
A.Sol:visited {
FONT-SIZE: 10pt;
COLOR: #000066;
FONT-FAMILY: "Arial Narrow";
TEXT-DECORATION: none;
font-weight: normal;
}
A.Sol:hover {
COLOR: #CC3333; TEXT-DECORATION: underline
}
A.ust:link {
FONT-SIZE: 8pt;
COLOR: #619ED4;
FONT-FAMILY: Verdana;
TEXT-DECORATION: none;
font-weight: normal;
}
A.ust:visited {
FONT-SIZE: 8pt;
COLOR: #619ED4;
FONT-FAMILY: Verdana;
TEXT-DECORATION: none;
font-weight: normal;
}
A.ust:hover {
COLOR: #FFFFFF; TEXT-DECORATION: underline
}
A.orta:link {
FONT-SIZE: 8pt;
COLOR: #CC3333;
FONT-FAMILY: Verdana;
TEXT-DECORATION: none;
font-weight: normal;
}
A.orta:visited {
FONT-SIZE: 8pt;
COLOR: #CC3333;
FONT-FAMILY: Verdana;
TEXT-DECORATION: none;
font-weight: normal;
}
A.orta:hover {
COLOR: #000066; TEXT-DECORATION: underline
}
FONT {
FONT-SIZE: 9px; FONT-FAMILY: Tahoma
}
TD {
border-top-style: none;
border-left-style: none;
font-family: Tahoma;
font-size: 11px;
color: #666666;
}
HR {
COLOR: #1194FF;
HEIGHT: 1pt;
border-top-width: thin;
border-right-width: thin;
border-bottom-width: thin;
border-left-width: thin;
border-top-style: dotted;
border-right-style: dotted;
border-bottom-style: dotted;
border-left-style: dotted;
width: 95%;
}
INPUT {
FONT-SIZE: 8pt;
COLOR: #000000;
FONT-FAMILY: Verdana;
border: 1px double #3a93d0;
background-color: whitesmoke;
}
TEXTAREA {
BORDER-RIGHT: #3a93d0 1px solid;
BORDER-TOP: #3a93d0 1px solid;
FONT-SIZE: 8pt;
BORDER-LEFT: #3a93d0 1px solid;
COLOR: #000000;
BORDER-BOTTOM: #3a93d0 1px solid;
FONT-FAMILY: tahoma;
}
.DUGME {
BORDER-RIGHT: 2px inset #999999; BORDER-TOP: 2px inset #CCCCCC; FONT-WEIGHT: bold; FONT-SIZE: 8pt; BORDER-LEFT: 2px inset #CCCCCC; COLOR: #000099; BORDER-BOTTOM: 2px inset #999999; FONT-FAMILY: Verdana; BACKGROUND-COLOR: #E0DFE3
}
.BASLIK {
FONT-SIZE: 8pt;
FONT-FAMILY: Verdana;
font-weight: bold;
}
SELECT {
BORDER-RIGHT: #3a93d0 1px solid;
BORDER-TOP: #3a93d0 1px solid;
FONT-SIZE: 8pt;
BORDER-LEFT: #3a93d0 1px solid;
COLOR: #000000;
BORDER-BOTTOM: #3a93d0 1px solid;
FONT-FAMILY: Tahoma;
background-color: whitesmoke;
}
.BASLIK2 {
FONT-SIZE: 8pt;
FONT-FAMILY: Tahoma;
font-weight: normal;
color: #FF6600;
}
.BASLIK3 {
FONT-SIZE: 8pt;
FONT-FAMILY: Tahoma;
font-weight: bold;
color: #FFFFFF;
}
.BASLIK4 {
FONT-SIZE: 8pt;
FONT-FAMILY: Tahoma;
font-weight: bold;
color: #FE8D12;
}
.BASLIK5 {
FONT-SIZE: 8pt;
FONT-FAMILY: Tahoma;
font-weight: normal;
color: #999999;
}
.BASLIK6 {
FONT-SIZE: 9pt;
FONT-FAMILY: Tahoma;
font-weight: bold;
color: #000000;
}
.yazimavi {
FONT-SIZE: 8pt;
FONT-FAMILY: Verdana;
font-weight: normal;
color: #619ED4;
}
.BASLIK_tre_gri {
FONT-SIZE: 9pt;
FONT-FAMILY: "Trebuchet MS";
font-weight: bold;
color: #666666;
}

Yukarıdaki dosyanın uzunluğu ilk bakışta gözünüzü korkutmasın. Şimdilik sadce küçük bir kısmını kullanacağız.

Her şeyden önce dosyamızı nasıl kullanacağımıza karar vermemiz gerekiyor. CSS kodları oluşturacağımız sayfada mı olacak yoksa farklı bir sayfadan mı ithal edeceğiz. Bu yöntemleri daha önceki yazılarımda açıklamaya çalışmıştım. Eğer aynı sayfada kullanmak istiyorsanız şu yazıyı; ya da dışardan çağırmak istiyorsanız da şu yazıyı okuyabilirsiniz.

Yukarıdaki koddan anlaşıldığı gibi BASLIK2, 3, 4 vs vs gibi bir kaç başlık sitilimiz ve orta ve üst gibi değişik link kodlarımız var. Şimdi bunları istediğimiz şekilde nasıl kullanacağımıza örnek verelim.

<p class="BASLIK2">www.hayaletinyeri.com</p>
<p class="BASLIK6"&gt;www.hayaletinyeri.com</p>

Görüldüğü gibi her iki satırda da aynı ibareyi yazdırmamıza rağmen sayfa kaydedilp çalıştırıldığı takdirde sonuç iki ayrı renkte yazı olacaktır. Böylece sayfamızda görüntülemekm istediğimiz objelerin başına class ifadesini ekleyip sonra sınıfı belirtince görünüm o sınıfa göre değişmektedir. Bu örneği bir de linklerle deneyelim.

<a href="https://www.hayaletinyeri.com" class="orta">www.hayaletinyeri.com</a>
<a href="https://www.hayaletinyeri.com" class="Sol">www.hayaletinyeri.com</a>

Burada da iki aynı ifadeyi içeren link görülüyor ancak her ikisinin rengi ve fare üzerine geldiğinde değişen renkleri birbirlerinden farklı. Birine sol diğerine de orta sınıfını atayınca sonuç böyle oldu. Bu şekilde Sayfamızın sol tarafı ve üst tarafı gibi farklı alanlarında farklı şekilde linkler gösterebiliriz. Aynı şeyi sadece yazı ya da bağlantılarda değil istediğimiz her öğede uygulayabiliriz.

“Class” ifadesiyle gördüğünüz gibi istediğimiz öğeye istediğimiz stili uygulayabiliyoruz.

Daha önceki CSS ile HTML Etiketlerini Yeniden Düzenlemek yazısında HTML etiketlerini düzenleyip artık o etikete nasıl yeni bir stil vereceğimizi öğrenmiştik. Eğer etikete class eklentisini yazmazsak hep o yeni şekliyle görünüyordu şimdi de istediğimiz şekilde görülüyor. Yalnız aradaki farka dikkat edin CSS kodunda HTML etiketini tanımlarken direk HTML karşılığını yazarak adlandırıyoruz. (P HR TD gibi) Fakat bir class oluştururken onu her yerde kullanabileceğimiz için istediğimiz adı verebiliyoruz ancak vereceğiniz adın başına nokta koymayı unutmayın. (.BASLIK6 gibi.)

Sitelerden Video İndirme (YouTube vs.)

Sothink Web Video Downloader

Bu program ile web sayfalarında izleme olanağı bulduğunuz tüm video görüntülerini bilgisayarınıza kaydedebilirsiniz. Yapmanız gereken izlemek için play ruşuna basmanız, eğer program aktif durumdaysa sağ alt köşede video oynamaya başlayınca size download etmek istiyormusunuz diye soracaktır. Tek sorun bilgisayarınıza flash(*.flv) olarak kaydetmektedir. Dönüştürücü programlar yardımıyla video formatına dönüştürebilirsiniz.

Programı indirmek için tıklayınız…
Alıntıdır.

Turkcell’den iPhone 3G Hizmeti

Turkcell, iPhone 3G’yi kullanıcılarına sunmak üzere Apple ile anlaşma imzaladı.

Turkcell’den yapılan açıklamada, 3. nesil şebekelerinin sağladığı yüksek data hızıyla mobil iletişimde yeni bir dönem başlatan iPhone 3G’nin, bir mobil cihazda yaşanan internet ve multimedya deneyimini en ileri noktalara taşıdığı vurgulandı.

Açıklamada, iPhone 3G’nin, hem iPhone’un tüm devrim yaratan özelliklerine sahip olacağı hem de 3. Nesil teknolojilerinin gelmesiyle 2 kat hızlı olacağı belirtilerek, “iPhone 3G’nin içine entegre edilmiş GPS, genişletilmiş yer bazlı mobil hizmetler sağlarken, iPhone 2.0 yazılım destekleyicisi ise Microsoft Exchange ActiveSync’in ve Apple mağazalarından temin edilebilecek yüzlerce üçüncü parti uygulamaların kullanımını mümkün kılıyor” denildi.

Turkcell olarak Apple ile yaptıkları anlaşmadan büyük heyecan duyduklarını dile getiren Turkcell Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Lale Saral Develioğlu, iPhone 3G’nin mobil cihazlar teknolojisinde gelinen son noktayı temsil ettiğine dikkati çekerek, müthiş yenilikçi olan bu ürünü yıl sonuna doğru 35 milyondan fazla müşteriye sunmak için sabırsızlandıklarını ifade etti. Develioğlu, şunları kaydetti:
“Hızlı mobil internet kullanımının ciddi bir oranda arttığı günümüzde Apple, iPhone 3G için dünyanın lider operatörleriyle bu tür anlaşmalar yapıyor. Yeni teknolojileri 35 milyonu aşkın müşterisine daima dünyayla eşzamanlı sunmayı hedefleyen Turkcell’in bu operatörler arasında yerini almış olması bizim için büyük mutluluk.”

Açıklamada, iPhone 3G’nin satış fiyatı ve tarifelerinin ileri bir tarihte açıklanacağı, Turkcell müşterilerinin www.turkcell.com.tr adresinden ön talepte bulunabilecekleri ve ürün hakkında detaylı bilgiye ulaşabilecekleri duyuruldu.

Kaynak: TÜBİDER

XP ve Vista’da Blu-Ray Disk Yazma

Microsoft, XP ve Vista’ya başka bazı depolama yöntemlerini tanıtacak ve Blu-Ray CD yazdıracak özellik pakedi çıkarıyor.
 
Microsoft, Windows XP, Windows Vista, Windows Server 2003 ve Windows Server 2008 için bir özellik pakedi (yeni teknolojilerin, bir sonraki Windows sürümünü beklemeden varolan işletim sistemlerinde kullanılmasını sağlayan ek) çıkarıyor.

Windows Storage 1.0 adı verilen özellik pakedi, “Active Storage Platform” (“Aktif Depolama Platformu”), “Smart Card Driver” (“Akıllı Kart Sürücüsü”) ve “Image Mastering API Update For Blu-Ray Media” (“Blu-Ray Ortamı İçin Ana Görüntü Uygulama Programlama Arabirimi Güncellemesi”. Bu kısım Meksikalı galiba.) isimli eklerden oluşuyor.

Bunlardan ilki, Windows’un USB’den bağlanan flash diskler gibi taşınabilir cihazlara erişimini kısıtlıyor. İkincisi, ICCD/CCID gibi yeni akıllı kart biçimlerini tanımaya yarıyor. Üçüncüsü ise, Windows ile Blu-Ray diskler yazabilmenize olanak tanıyor.

Üçü de ayrı yükleyiciler halinde gelecek olan eklerin ne zaman çıkacağı henüz belli değil.

Kaynak: TÜBİDER

İnterneti Bilinçli Kullanabilmek

Türkiye’de her geçen gün fiyatların düşmesi ve yapılan kampanyalar sonucunda Internet, gittikçe daha fazla insanın ulaşabileceği seviyeye iniyor. Böylece, toplumun Internet kullanma oranı ve dolayısıyla da bilgisayar okur-yazarlığı gözle görülür bir artış sergiliyor.

Çağımızda artık neredeyse bilgiye ulaşmanın evrensel bir yolu haline gelen Internet, hızla gelişen web tabanlı kaynakların sayesinde her zaman verimli bir şekilde kullanılamayabiliyor.

Toplumun farklı kesimleri Internet’i farklı amaçları için kullanıyorlar. Sohbet, gezinti, bilgi erişimi ve oyun gibi birçok kullanım alanına sahip olan Internet, geniş yelpazesiyle her yaştan kesime hitap etmeyi başarıyor.
Çocuklar ve gençler daha çok oyun ve anlık mesajlaşma amacı ile Internet’e bağlanırken; yetişkinler ise Internet’i bilgi erişimi ve haber kaynaklarını taramak için kullanmak için tercih ediyorlar.

Birçok yerde çocukların ve gençlerin Internet kullanımlarının ebeveynler tarafından denetlenmesi gerektiği söyleniyor ancak  bu denetimin gerçekleştirilmesinde en büyük paya sahip olan anne ve babaların de bilgisayar okur-yazarlığının olması gerektiği çok az yerde vurgulanıyor. Oysa ebeveynler konu hakkında yeterli bilgi sahibi olmadan  çocuklarını kötü niyetli dolandırıcılar ve yanıltıcı reklamlar gibi zararlardan koruyamazlar. Özellikle çocuklar ve gençlerin kullandığı sohbet ortamları bu tür istenmeyen durumlara bir hayli müsaitken…

Internet kullanımında ortaya çıkacak istenmeyen durumları sadece çocuklar ve gençlerin kullanım alışkanlıklarına bağlamak yanlış olacaktır. Aynı zamanda bir bilgiye ulaşmaya çalışırken de hoş olmayan durumlar kendilerini gösterebilirler.

Aranılan bilgiyi isabetli bir şekilde elde edebilmek; her geçen gün yeni web sayfalarının, web dünyasında kendini göstermesi neticesinde giderek güçleşiyor. Artık yapılan aramaların getirdiği sonuçlar yüzlerce hatta binlerce sayfanın içinden seçiliyor ve maalesef her zaman istenen neticeye ulaşılamıyor. Sonuçlar kimi zaman çok yüzeysel kalıyor kimi zamansa sadece ziyaretçi çekebilmek için karalanmış iki cümleden oluşan reklam tarzındaki sitelerden ibaret oluyor. Bunun sonucunda kullanıcıların istedikleri bilgilere erişebilmeleri giderek artan ve ne yazık ki çoğu zaman gereksiz olan bilgi kalabalığında zorlaşıyor.

Bütün bunların yanında işin bir de sahtekarlık yanı var. Böyle fazla sayıda kullanıcının buluştuğu bir havuzu haksız kazanç kapısı olarak görenler kullanıcıların kişisel bilgilerini çalmak ve onları dolandırabilmek için adeta fırsat kolluyorlar.

Yukarıda söz edilenlerin ışığında Internet kullanmaktan ziyade Internet’i doğru kullanabilmenin önemi ortaya çıkıyor. Anlatılan olumsuz çevresel şartlar Internet’i doğru kullanabilmeyi adeta maharet isteyen bir uzmanlık alanına dönüştürüyor.

Web ortamından en verimli şekilde yararlanabilmek için öncelikle ebeveynlerin çocuklarının kullandığı teknolojiyle tanışmaları gerekiyor ardından bir firewall ve Internet güvenlik yazılımları kullanılarak zararlı sitelere erişim engellenebilir. Bir de ailelere yönelik içerik filtreleme yazılımları kullanılarak çocuklar ve gençler uygun olmayan sitelerden uzak tutulabilir.

Bilgi kalabalığında doğru sonuca ulaşmak ise şimdilik çok kolay olmasa da alanında başarılı arama motorları ilgili konuda en çok ziyaret edilen siteleri gösterebiliyor ve hiç değilse bu tür yüksek oy alan ya da sorgulamada en üst sıralarda yer alan sitelerin tercih edilmesi şu an için en uygulanabilir çözüm görünüyor.

Birinci Facebook

comScore isimli araştırma şirketinin dün itibariyle yayınladığı rakamlara göre, sosyal ağ siteleri arasında Facebook birinci sırada.

Geçtiğimiz yılın haziran ayında sahip olduğu üye sayısını yüzde 153 artıran Facebook, şu an en kalabalık sosyal ağ.

Bunu da çoğunlukla anayurdu Kuzey Amerika dışına çalışmasına borçlu. Facebook kullanıcılarının yüzde 63’ü dünyanın çeşitli ülkelerinden geliyor.

İlk önce Fransızca, İspanyolca, Çince gibi 20 değişik dilde yayında olan site, artık 89 dünya dilinde hizmet veriyor. Siteyi internet kullanıcıları arasında böyle meşhur ve yaygın kılan da, ABD’den önce dünyaya oynaması.

Buna karşılık, diğer Amerikalı ağ siteleri ancak kendi pazarları tamamen doyduktan sonra dünyaya açılmayı akıl ettikleri için benzer gürbüzlüğe ulaşamıyorlar. Örneğin Facebook’un en yakın ve en köklü rakibi MySpace, Facebook’un Kuzey Amerika pazarında bir yılda gösterdiği yüzde 38 gelişmeye karşılık sadece yüzde 3 büyüyebildi.

Kaynak: TÜBİDER

  • 1
  • 2