Browse Month

Mayıs 2009

Tek Tuşla Borç Takibi Dönemi Başlıyor

Bu haber Rota Haber web sayfasından alınmıştır.

Maliye Bakanlığı Muhasebat Genel Müdürlüğü yetkililerinden edinilen bilgiye göre, kamunun mali yapısının takibinde Say 2000i`nin yerini KBS sistemi alıyor.

Belediyelerin de dahil olacağı yeni sistemde, mali bilgilerin girişiyle ilgili yetkilendirilenlere birer şifre verilecek. Bu kişiler de, mali istatistikleri, muhasebe verilerini saymanlıklara gitmeden, oturdukları yerde sisteme girecek.

KBS ile kamuda şu uygulamalar hayata geçirilecek:

KAMU PERSONELİ VE MAAŞLAR

Genel ve özel bütçeli kuruluşlarda çalışanların yanı sıra temmuz sonuna kadar önce kadro karşılığı sözleşmeliler, daha sonra da 4-b ve 4-c personeli sisteme girecek. Yıl sonuna kadar da işçiler dahil kamuda istihdam edilen bütün personel KBS sistemi içinde yer alacak. Halkaya son aşamada da belediye çalışanları dahil edilecek.

Kamu çalışanlarının maaşları, fazla mesaileri, sosyal ödemeleri tamamen KBS sistemiyle belirlenecek, çalışanların medeni durumundan, derece ve kademe artışına kadar her türlü bilgi anında sisteme işlenecek ve sürekli güncellenecek. Kamu sendikaları da üyelerinin aidat kesintileri dahil bu bilgileri şifreyle sisteme girerek, öğrenebilecek.

TAŞIT VE DEMİRBAŞ ENVANTERİ ÇIKARILIYOR

Taşınır işlemleri: Devletin taşıt, makine, ekipman, demirbaş gibi her türlü taşınır malları için de özel bir program gerçekleştirilecek. Bu programla hangi kurumun il, ilçe ve hizmet birimi bazında ne kadar, hangi modelde ve ne nitelikte taşıta sahip olduğu, aynı şekilde nerede ne kadar makine ve demirbaşı bulunduğu sisteme işlenecek. Program, bazı Bakanlık ya da kamu kuruluşunda eksik, bazı kuruluşlarda ise fazla taşıt ya da ekipman bulunduğunda, ihtiyaçların karşılanmasına dönük aktarıma da imkan verecek.

Taşınır İşlemler Programı, halen Muhasebat Genel Müdürlüğünde deneme niteliğinde uygulanmaya başlandı.

Bütçe-kesin hesap bilgileri: KBS sistemi çerçevesinde bütün Bakanlıklara, bağlı ve ilgili kuruluşlara şifreler verildi. Bu sayede kuruluşlar, kendileriyle ilgili işlemleri anında görebilecek. Örneğin Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif evleri Genel Müdürlüğü, sistem aracılığıyla il, ilçe ve tek tek cezaevleri bazında tüm harcamaları, ödemeleri, ihtiyaçları tek tuşla görebilecek.

ÖDEME EMRİ

Buna ilişkin çalışmalar devam ediyor. Kamu kuruluşlarının mal ve hizmet alımlarıyla diğer harcamaları elektronik ortamda sisteme girildiğinde, bu bilgiler merkezde görülecek ve hemen değerlendirilecek. Burada gerekli kontroller yapıldıktan sonra yine elektronik ortamda ödeme için saymanlıklara gönderilecek.

Böylece ödeme işlemlerinde kağıt kullanımı kalkacak ve her işlem elektronik ortamda uygunluğu da kontrol edilerek, çok daha hızlı ve sağlıklı şekilde gerçekleştirilecek.

BORCU VAR UYARISI

Kamu Zararının Takibi Programı: Kamuyla ilgili işlemler, tek bir sistem üzerinden ve tek bir tuşla yürütülecek. Hastane ya da bir kamu çalışanına fazla ödeme yapıldığında uyarı sistemi devreye girecek.

Ya da Harcama Biriminin devlete iş yapan bir müteahhidin hak edişinin ödenmesine ilişkin işlemleri sırasında, ödeme emri Saymanlığa gönderilmeden önce müteahhidin devlete borcu varsa, sistem uyarı verecek. Dosya bu uyarı bilgisiyle Saymanlığa aktarılacak. Saymanlık da, hak edişten söz konusu borcu ayırarak, emanete alacak ve daha sonra ilgili örneğin vergi borcuyla ilgili vergi dairesine aktaracak.

Muhasebat Genel Müdürlüğü, Kamu Zararının Takibi Programına ilişkin çalışmalarını sürdürüyor. Bu çalışmaların 3 ay içinde tamamlanması, Program kapsamında Gelir İdaresi Başkanlığı başta olmak üzere ilgili birimlerle de on-line bağlantı kurulması öngörülüyor.

Bu arada Muhasebat Genel Müdürlüğü, entegrasyon öncesi yatırımcı kuruluşlar başta olmak üzere kamudaki hak ediş ödemeleriyle, eczanelere yapılan ödeme bilgileri de Gelir İdaresine aktarıyor.

BELEDİYELERE YAKIN İZLEME

Bu arada KBS sistemiyle belediyelerin hesapları da yakından izlenebilecek.

Halen 3 ayda bir detaylarıyla harcama, gelir ve banka hesaplarına ilişkin mizan hesaplarını Muhasebat Genel Müdürlüğüne gönderen belediyeler, KBS sistemiyle aylık olarak ve elektronik ortamda bilgi vermeye başlayacak.

İçişleri Bakanlığı ile birlikte belediyelerin hesap bilgilerinin doğruluğunun incelenmesine dönük bir çalışma da yapılacak. Bu şekilde belediyelerin mali bilgilerinin sağlıklı bir ortamda tutulması ve değerlendirilmesi sağlanacak.

KBS sisteminin belediyelere entegrasyonu, büyükşehirler ve il belediyeleri başta olmak üzere yeterli alt yapıya sahip belediyelerden başlayacak. Sistem daha sonra yaygınlaştırılacak.

KBS sistemiyle belediyeler çok daha yakından takip edilebilecek. Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu ile istenen mali bilgileri sisteme girmeyenlere Maliye Bakanlığınca 1 ay ek süre verilecek. Bu süre içinde de bilgilerin girilmemesi durumunda sorumlulara 1 aylık ödeme tutarında idari para cezası uygulanacak.

Kaynak: Rota Haber

Dünyanın Korsan Yazılım Karnesi Belli Oldu

Bu haber BThaber’den alınmıştır.

International Data Corporation (IDC) tarafından her yl geleneksel olarak gerçekleştirilen Korsan Yazılım Araştırması’nın 2008 yılı sonuçları açıklandı. IDC tarafından, küresel yazılım sektörünün temsilcisi Business Software Alliance (BSA) adına dünya çapında 110 ülkede gerçekleştirilen araştırmaya göre; 2008 yılında korsan yazılım kullanımı 36 ülkede sabit kalırken, 57 ülkede geriledi, 16 ülkede ise artış gösterdi. Çin, Hindistan ve Brezilya gibi ülkelerde kullanılan kişisel bilgisayar sayısının hızla artmasına paralel olarak düşüş eğiliminde olan korsan yazılım kullanım oranı, dünya genelinde 3 puanlık artış göstererek yılı yüzde 41 ile tamamladı. 

Korsan yazılım kullanımının, küresel yazılım sektörüne olan maliyeti ise bir önceki yıla göre yüzde 11 artarak, 53 milyar doları geçti. 2008 yılında korsan kullanım oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 66 ile Orta ve Doğu Avrupa olurken, korsan kullanımı oranı en yüksek olan ülke ise yüzde 95 ile Gürcistan oldu. Lüksemburg yüzde 21‘lik korsan kullanımı ile Avrupa ve dünyanın korsan kullanımı en düşük olan ülkelerinin başında yer alırken, bu ülkeyi yüzde 24 ile Avusturya ve yüzde 25 ile Belçika, Danimarka, İsveç ve İsviçre takip etti. 

Araştırmada yer alan 110 ülkenin 57’sinde korsan yazılım kullanım oranının düştüğü, 40’ında bu oranda bir değişiklik olmadığı ve yalnızca 13’ünde bu oranın arttığı görüldü. Araştırmaya göre Türkiye ise korsan yazılımdan bir yılda 468 milyon dolar zarar ederek, dünya ekonomisinde en büyük kayıp yaşayan ilk 25 ülke arasına girdi. 

Korsan yazılım kullanım araştırması

Netbooklar lisanslı yazılım kullanımında en büyük etken 

Araştırma ile ilgili değerlendirmede bulunan IDC Araştırma Bölümü Başkanı John Gantz, krizden yara almadan çıkmaya çalışan tüketicilerin mevcut bilgisayarlarını uzun bir süre daha kullanma yoluna giderlerken, buna paralel olarak eskiyen bilgisayarlarda korsan yazılım kullanımının da artış yaşandığına dikkat çekti. Netbook satışlarında yaşanan artışın ise lisanslı yazılım kullanıma destek olan en büyük etkenlerden biri olarak ortaya çıktığını ifade eden John Gantz, gelecek 5 yılda gelişmekte olan ülkelerde 460 milyon potansiyel kullanıcının Internet erişimine kavuşmasını ise korsan yazılım kullanımının azalması yönündeki hedefler için büyük bir risk olduğuna işaret etti. 

Gantz, “Her iki durumda da, yazılımların maliyeti, yazılım korsanlığını teşvik eden sebeplerden yalnızca bir tanesi. Ekonomik krizin hem olumlu, hem olumsuz etkileri olacaktır. Ancak, 2009 rakamları gelmeden bu etkileri tam anlamıyla görmek mümkün değildir” dedi. 

Dünyada korsan yazılımla mücadelede, en çok ilerleme kaydeden ülke ise bir yılda 5 puan, altı yılda da 19 puanlık düşüşle korsan yazılım kullanım oranının yüzde 68’e gerilediği Rusya oldu. Yunanistan’da da korsan yazılım kullanımı 4 yılda yüzde 62’den yüzde 57’ye geriledi. 

Kaynak: BThaber

 

Tercih Edilen Hep Yenilik midir?

 

Yenilik… Teknolojinin, belki de varlığının ne kadar gerekli olduğunu kanıtlamak için en sık kullandığı kavramlardan biri…  

Gerçekten de günümüzde ortaya çıkan hemen hemen her ürün bu kavramı kullanarak daha çok kitlelere ulaşmayı hedefliyor. İlk defa piyasaya çıkan bir marka ya da model için kabul edilebilir olsa da, çok ufak değişiklikler ve makyajla piyasaya sürülen yeni versiyonlar bile bu kavramı kullanmaktan çekinmiyorlar. Üreticilerin satışlarını artırmakta çok sık başvurdukları yenilik kavramına acaba herkes tarafından bu kadar önem veriliyor mu? 

Artık, sık sık yeni ürün, yenilik parolasıyla kullanıcıların karşısına çıktığı için bazı kullanıcılar ipin ucunun bir süre sonra kaçtığından ve gelişmeleri takip etmenin gittikçe zorlaştığından şikayet ediyorlar. Bir zaman sonra yenilik gereklilik için değil de daha çok para harcatmak için ortaya atılmış bir olgu gibi görünmeye başlıyor. Yani araç olmaktan çıkıp amaç haline dönüşüyor. 

Yenilik kavramının bu kadar sık telaffuz edilmesi “eski” kavramının da fark edilmesini sağladı. Herhalde bir şeyin kıymeti yokluğunda anlaşılır prensibinden ötürü olacak ki şimdi bazı yazılımların eski sürümlerinin de kullanılmaya başlandığı görülüyor. Eski yazılımları ve güncel yazılımların eski sürümleri artık web ortamında daha sık dolaşmaya başladılar, hatta sırf bu iş için hazırlanan siteler bile var. Peki ama sürekli üstüne basıla basıla vurgulanan, teknolojideki en değerli kriterlerden biri olarak gösterilen yeni olma kavramının karşısında eski olma neden bu kadar önemli olmaya başlamış olabilir.

Bu soruya verilebilecek yanıtların kişiden kişiye değişme ihtimali oldukça yüksektir.. Çünkü herkes kendine göre çeşitli nedenlere sahip olduğu için verilecek cevaplarda büyük çoğunlukla şahsi kanaatleri yansıtacaktır. Ancak genel olarak bakıldığında eski sürüm kullananların çoğunun ortak düşüncesi bu tür uygulamaların yeni sürümlerine oranla daha hızlı çalıştıkları yönündedir.

Gün geçtikçe ilerleyen PC pazarında bilgisayarların gücü de sürekli artıyor. Bu nedenle yeni çıkan uygulamalarda bu güçten olabildiğince istifade ederek en yüksek performansta çalışmak istiyorlar. Eski programlar eski bilgisayarların kapasitelerine göre yazıldıkları için şimdiki bilgisayarlarda hiç zorluk çıkarmadan çalışabiliyorlar. Eski programlarda ayrıca bugünkü sürümlerine oranla daha az eklenti mevcut olduğu için diskte kapladıkları alan da haliyle daha az oluyor. Şimdi, asıl amacının dışında, kullanıcıların ihtiyacı olmayan fazladan birçok işleve daha sahip olan programlar yerine, insanların bir kısmı hem daha hızlı hem de daha az yer kaplayan uygulamaları tercih edebiliyorlar.

Bir diğer avantaj ise yeni versiyona sahip programların bir kısmının eski sürümlerinin üreticiler tarafından artık bedavaya dağıtılıyor olmasından doğuyor. Böylece o programa kısa süreliğine ihtiyaç duyan ya da sadece belli başlı yüzeysel işlerini yapmak isteyen kullanıcılar da bu şekilde eski sürümlere yöneliyorlar. Tabi bu durum bazı açılardan üreticilere de faydalar sağlayabiliyor. Böylece ürünlerinin reklamını yapmış oluyorlar. Zamanla programın eski sürümünü kullanan insanlar programda ustalaştıklarında artık daha profesyonel işler yapmak için yeni ve ücretli sürüme yönelebiliyorlar.

Bir diğer tercih sebebi de alışkanlıklar olarak gösterilebilir. İnsanlar teknolojide her ne kadar yeni şeyler görmek isteseler de o ana kadar edindikleri alışkanlıklarından vazgeçmek istemeyebilirler. Yeni bir programın işleyiş biçiminde ve ara yüzünde meydana gelebilecek en ufak bir değişiklik bile birçok kullanıcıyı rahatsız edebilir ve programa alışma süreci içinde daha yavaş çalışmasına neden olabilir.

Bazı kullanıcılar da sırf nostalji olması için eski programlarını kullanabilirler. Bunun için eski işletim sistemlerini sanal makinelerde çalıştırmak ya da eski oyunları oynamak gibi yollara başvuran kullanıcıların çoğu belki de bilgisayar dünyasına ilk adım attıkları dönemleri böyle hatırlamak istiyor olabilirler. Günümüzde özellikle eski oyunlara olan ilgi o kadar arttı ki yeni işletim sistemleriyle uyumsuz olan bu tür oyunların yeniden çalışabilmeleri için birçok program yazıldı.

Neticede insanlar hangi amaçla eskiyi tercih ederlerse etsinler, geçmişi hatırlamak çoğu kişi için büyük öneme sahiptir. Aslında teknoloji için de bu böyledir. Çünkü yeni bir şeyin yapılması eskiden edinilen, eski bilgilerin üzerine farklı geliştirme ve bilgilerin eklenmesiyle elde edilir. Yeni, eskinin üzerine bina edildiği için sürekli yenilik derken eskinin de hakkını teslim etmeyi unutmamak gerekir.

Sayfada Arkaplan Resmini Sabit Yapmak

CSS’in bizlere sunduğu güzelliklerden biri de sayfa arkaplan resmini sabit yapabilmemizdir. Böylece sayfamız ne kadar fazla içerik barındırırsa barındırsın yani aşağıya doğru ne kadar uzarsa uzasın arkaplan resminin sürekli aynı konumda kalarak sabit durmasını sağlayabiliyoruz.

Daha önce yazdığım, CSS ile ilgili yazıları okuduğunuzu varsayarak CSS kodunu nasıl oluşturacağımızı ve sayfamızda nasıl çağıracağımızı anlatmaya gerek görmeden direk örnek css kodumuza geçiyorum. Şimdi aşağıdaki kodu hep beraber inceleyelim.

 

body {
background-image: url(arkaplan.jpg);
background-attachment:fixed;
}

 

 

Burada 2 numaralı satırda sayfamızın arkaplan resmini ayarlıyoruz. 3 numaralı saırda background-attachment ifadesini yazıyor ve buna da fixed değerini veriyoruz. artık sayfamızı ne kadar aşağı kaydırırsak kaydıralım arkaplan resmimiz her zaman sabit kalacaktır. Örneğin aşağıdaki resimdeki sayfada yazıyı okumak için aşağı indiğinizde gemi dümenleri hep sabit kalacaktır.

arkaplan sabit

Bu özellikten nasıl faydalanacağınız da tamamen hayal gücünüze kalmış. Mesela ben bazı sitelerde arkaplana bu şekilde büyük bir reklam logosonun yerleştirildiğini görüyorum. Böylece ziyaretçiler rahatsız edilmeden reklam yapılmış oluyor. Hepinize kolay gelsin.

e-Dönüşüm Sırası Kamu Personelinde

Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı (BDPB) tarafından yayınlanan 2009 -2013 stratejik planı çerçevesinde Kamu Personeli Bilgi Sistemi Projesi PER-NET ve KADRO-NET projelerinin hayata geçirilmesi hedefleniyor.

Planda yer alan amaç, hedef ve stratejiler doğrultusunda kamu kurum ve kuruluşlarının personel bilgileri elektronik ortamda saklanırken, atamalar, yetkilendirmeler ve görevlendirmeler elektronik ortamda gerçekleştirilecek. Bu sayede kamu yönetiminde torpil ve yanlış, yetkin olmayan görevlendirmelerin önüne geçilecek. Aynı zamanda elektronik ortamda personelin eğitim, bilgilendirme ve performansları tek bir sistem üzerinden değerlendirilebilecek.

BDPB tarafından altyapı ve donanım çalışmalarının sonuna gelindiği PER-NET projesinde bundan sonraki süreçte yazılım çalışmalarının sonuçlandırılması ve veri girişlerinin yapılması hedefleniyor. Kamu kesimi istihdam bilgilerinin MERNİS-KPS (Kimlik Paylaşım Sistemi) ve kamu kurum ve kuruluşlarınca oluşturulan kayıt sistemi ile irtibatlı olarak çalışması planlanan PER-NET ve KADRO-NET kısa sürede hayata geçirilmiş olacak. PER-NET ve KADRO-NET projeleri kapsamında değerlendirilen personele ilişkin kadro, sicil, disiplin, eğitim ve benzeri bilgilerin günlük kayıt altına alınması, merkezi olarak standart güncelleştirilmiş toplu verilerin oluşturulması sağlanarak konuya ilişkin politikaların tespit edilmesi ve uygulanması hedefleniyor.

PER-NET ve KADRO-NET projeleri büyük değişimler vaat ediyorlar

BDPB tarafından hazırlanan 2009-2013 Stratejik Planı’nda hedeflenen çalışmalara ilişkin diğer başlıklar ise şöyle:

Çevrimiçi bilgiler güncel olarak tutulacak

PER-NET ve KADRO-NET altyapısı ile kamu çalışanlarına ait bilgilerin çevrimiçi sistemle güncel olarak tutulması planlanıyor. Kamu kurumlarından personel bilgilerinin toplanması ve bu bilgilerin düzenli olarak üreticisi tarafından güncel tutulması sağlanarak, kamu kurumlarınca personel yönetiminde kullanabilecekleri bir doğrulama ve kontrol mekanizması oluşturulması hedefleniyor.

e-imza hayata geçirilecek

Kurum bünyesinde e-imza uygulamasının hayata geçirilmesi teknolojik dönüşüm sürecinde önemli bir ivme teşkil edecek. e-imza destekli elektronik belge yönetim sisteminin (EBYS) faaliyete geçirilmesiyle, e-imza uygulamasını gerçekleştirmek için gerekli altyapının oluşturulması da sağlanacağından yürütülen hizmetlerde sürat ve etkinlik artırılması öngörülüyor. PER-NET iş süreçlerinin e-Devlet Kapısı standartları doğrultusunda bir çalışma platformu olması gerektiği ifade edilirken, TÜBİTAK’tan alınacak sertifikalarla e-imza bütünleşik hale getirilerek altyapı oluşturulacak.

Kamu personelinin e-personel (e-vatandaş) olabilmesi ve PER-NET projesinin e-Devlet Kapısı ile bütünleşik çalışabilmesi için, PER-NET iş süreçleri e-Devlet Kapısı standartları doğrultusunda yeniden ele alınacak. Birleşik servislerle esaslı bir çalışma platformu oluşturulması öngörülürken, ilgili proje TÜBİTAK’tan alınacak sertifikalarla e-imza ile bütünleşik hale getirilerek sağlıklı ve güvenli bir altyapının oluşturulması sağlanacak

EBYS yeniden ele alınacak

Devlet Personel Başkanlığının “Evrak Bilgi Sistemi” üzerinde de değişiklik öngörülen planda, halihazırda kullanılmakta olan yazılı dokümanların elektronik ortama aktarılması hedefleniyor. Projede ağ ortamında çalışan yeni bir yazılım üretilmesi ve hizmetin devamının sağlanması amaçlanıyor.

e-Devlet Kapısı’na bütünleştirme sağlanacak

PER-NET ve KADRO-Net projelerinin uygulamaya geçmesi ve kamu kurum ve kuruluşlarının bu altyapıyı kullanmasının ardından, projenin e-devlet kapısı ile bütünleştirilmesinin sağlanması, e-Devlet Kapısı’na servis veren uygulamalardan biri olması planlanıyor.

Kaynak: BThaber

Kendinize Zahmetsizce Simgeler Oluşturun

Aslında daha önce icon yapmak yani simge oluşturmak işleminin nasıl kolay yoldan yapıldığı ile ilgili olarak PNG ve icon Dosyalarını Birbirine Dönüştürmek adı altında bir yazı yazmıştım. Orada bahsettiğim sitenin adresi http://www.convertico.com/ idi. Tesadüf eseri olarak ico dan sonra bir n harfi yazdım ve http://www.converticon.com/ adresini keşfettim. Bu da daha önceki sayfa gibi icon ve png dosyaları arasında dönüştürme yapabiliyor ancak bu sitenin çok daha fazla özelliği var. Bu site eski sayfa gibi sadece png değil aynı zamanda JPG, GIF ve CUR yani fare işareti simgelerini de icon haline getirebiliyor.

Sitenin tek dezavantajı tamammen flash ile hazırlanmış olması. Bu nedenle bilgisayarlarında flash bulunmayan kullanıcılar belki biraz zorluk çekebilirler. Fakat buna karşın sayfa çok sade ve oldukça güzel bir Mac OS temasıyla hazırlanmış. Oluşturacağınız icon dosyası için boyut belirlemenize olanak tanıyan sayfa ne yazık ki PNG dönüşümleri için bir ayar sunmuyor.

Sadece yanlış hatırlamamdan dolayı bir harf fazla yazarak keşfettiğim site bana neredeyse eskisini unutturdu umarım sizin için de faydalı olur. 

sayfa görüntüsü

Bilgisayarlar Artık Anında Açılacak

Günümüzde akıllı kartlarda kullanılan ferroelektrik bellek teknolojisinin silikon tabanlı yarıiletken devrelere uygulanmasını sağlayacak bir yöntem geliştirildi. Böylece bilgisayarlarda işletim sisteminin yüklenmesi için bekleme sıkıntısı ortadan kalkabilir.

Araştırmacılar, yarıiletkenlerin temel malzemesi olan silikon atomlarının yerleşimi ile, akıllı kartlarda kullanılan bellek malzemesinin ferroelektrik olmayan bir çeşidi olan “strontium titanate” atomlarının yerleşimini nanoölçekte eşleştirmeyi başardılar. Böylece “strontium titanate”in ferroelektrik özellikler göstermesi sağlandı.

Ferroelektrik malzemeler, akıllı kartlarda olduğu gibi, veri okuma ve yazmanın çok hızlı olabildiği, düşük güçlü ve yüksek verimli elektronik bellek yapımında kullanılıyor.

Ferroelektrik özelliklere sahip birçok hibrid transistör düşüncesi mevcuttu. Ancak ferroelektrik özelliğin doğrudan silikon üzerinde gerçekleştirilmesi, bu tip transistörlerin ticari olarak geliştirilmesi için önemli bir adım sayılıyor.

Yeni teknolojinin bilgisayarlardaki elektronik devrelerde kullanılması ile işletim sistemlerinin yüklenmesi için geçecek zamanın neredeyse sıfıra inmesi ve bilgisayarlara “anında açılma” özelliği kazandırılması mümkün olabilecek.

ABD Ulusal Bilim Vakfı desteğindeki Cornell, Penn ve Northwestern üniversitelerindeki malzeme araştırma, bilim ve mühendislik merkezleri tarafından gerçekleştirilen araştırmanın sonuçları Science dergisinde yayınlandı.

Kaynak: Teknoport

Nedir Bu Platform Savaşlarından Çektiğimiz?

Her zaman her marka, rakipleri arasından sıyrılarak müşteriler tarafından tercih edilmek ister ki bu da gayet doğaldır ancak bunu yaparken firmaların izleyecekleri yol kendilerini diğerlerinden üstün kılan niteliklerini sıralamak olmalıdır. Diğerlerini Kötülemek değil…

Bugün Microsoft IIS 7.0 / 7.5 tanıtım seminerine katıldım. Sunum yapacak kişi söze ilk önce kendini tanıtarak başladı. İlk önce linux cephesinde yer aldığını ve PHP ile kod yazdığını ama sonra doğru yolu bularak .NET ve Microsoft tarafına geçtiğini söyledi. Haydaaa. Hocam afedersiniz ama sizin doğru yol tanımınız nedir ya da doğru yolda olduğunuza nasıl kanaat getirdiniz.

Sonra yine pHP şöyle kötü ASP .NET şöyle iyi falan… Madem kötü neden 7.5 sürümünden sonra PHP desteği vermeye başlıyorsunuz. Tabi her dilin kendine göre iyi ve kötü yönleri var ama ben oraya sadece IIS”in iyi taraflarını dinlemeye gittim. Yoksa ben hep PHP ile çalışıyorum gayet memnunum. ASP ile çalışan arkadaşlar şaşırıyor nasıl bunun arayüzü yok mu? Veritabanını nasıl bağlıyorsun diye. Eeee bunun arayüzü yok herşeyi elle yazıyorum ama yazdığım koda da tamamen hakim oluyorum.

Çok fazla teknik detaya girmek istemiyorum o yüzden yüzeysel olarak fikrimi söylemek istiyorum. IIS7 gerçekten de çok gelişmiş ve ekleyebileceğiniz modüllerle çoğu işinizi aşırı derecede kolaylaştırabiliyorsunuz. Gerçekten takdir edilecek durum. Üstelik demin de söylediğim gibi artık PHP’ye de destek veriyor.

Ancak bu özelliklerin bazıları Apache üzerinde senelerdir var ve katılımcıların bazıları bunu belirttiler. Yani inceden bir Apache’mi ISS’mi tartışması yaşanmaya başlanmıştı ki hocamız bu duruma izin vermedi iyi de oldu. Apache’nin ISS gibi ki özellikle ISS 7 gibi kolay bir arayüzü yok ama bazı konularda ISS’ten kat kat üstün. Onun için kötülemeyi ve küçümsemeyi bırakalım. Herkes istediği server programını ve platformu tercih etsin. Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır. Zaten PHP ve ASP özellikle de .NET çok farklı amaçlar için oluşturulmuşlardır. Herkese kendi alanında başarılar.

USB Üzerinde PHP Kurmak

Günümüzde en çok tercih edilen web programlama dillerinden biri olan PHP ile uğraşanlar bilirler… PHP ile ile bir proje oluşturmak için önce bilgisayarınıza bu dili ardından da Apache gibi prjenin üzerinde çalışabileceği bir web server kurmanız gerekir. En sonunda da phpMyAdmin ve MySQL gibi veritabanı yönetim aracı ve bir bir veritabanı… Projenizin içeriğinize göre yüklemeniz gereken uygulamaların sayısı artabilir de… Ancak bunları kurmak ve birbirlerine bağlamk biraz uğraş gerektirir ve bu da birçok kullanıcının bu işe biraz soğuk bakmasına neden olur. Hele hele ilk kez PHP ile ilgili birşeyler yapmak isteyen, bu işe yeni başlayanlar için bu aşama, neredeyse projeyi kodlamaktan daha zor bir hale gelebilir.

Tabi bazı yazılımcılar PHP kurulumundaki bu sıkıntıları ortadan kaldırmak için bazı hazır kurulum paketleri hazırlamaktadırlar. Bunlardan birine örnek olarak EasyPHP örnek olarak verilebilir. Adı geçen bu program tek bir exe dosyasından oluşuyor ve kurulduğunda bütün gerekli PHP bileşenleri bilgisayarınıza zahmetsizce yüklenmiş oluyor.

Bu tip programlar iyi de ya biz çok sık farklı PC de çalışmak zorunda kalıyorsak veya dosyalarımızı sürekli yanımızda taşımak istiyorsak ne yapabiliriz. Kulağa biraz zor gelse de bu da mümkün arkadaşlar. Şimdi XAMPP sayesinde PHP, Apache, Mysql, PhpMyAdmin, Filezilla ve daha bir çok faydalı uygulamayı çok rahat bir şekilde USB flash disklerimizde taşıyabiliyoruz. Artık PHP platformunu hiç bir bilgisayara kurmadan istediğimiz her ortamda flash diklerden çalıştırabiliyoruz. Böylece işte çalıştığımız bir projeyi evde ya da tatillerde de devam ettirebiliyoruz. Şimdi gelelim bunu nasıl yaptığımıza.

XAMPP’ın çeşitli platformlar için sürümleri mevcut ancak ben burada windows versiyonuna göre hareket edeceğim. İlk önce XAMPP’ın web sayfasına gidiyoruz. Sayfada aşağı inerek XAMPP for Windows bağlantısına tıklayarak Windows sürümü için indirme sayfasına ulaşıyoruz. Burada size tavsiyem Basic Package sürümünü indirmeniz. Göreceğiniz gibi installer, ZIP ve EXE (7-zip) olmak üzere üç farklı indirme seçeneği sunulmuş. Ben size EXE (7-zip) olanını tavsiye ederim çünkü en iyi sıkıştırılmış olanı ve en az yer kaplayanı da o… Daha sonra indirdiğimiz dosyayı açıyoruz ve çıkan xampp klasörünü  bilgisayarımızda ya da portatif aygıtımızda kullanıyoruz.

Hangi konumda kullanıyor olursak olalım unutmamamız gereken bir şey var. XAMPP klasörü mtlaka kök dizinde yer almalı. Yani bilgisayarda kullanacaksak C:\xampp; flash diskimizde kullanacaksak F:\xampp gibi konumlarda olmalı. Baştaki C ve F harfleri önemli değil, önemli olan klasörün kök dizinde yer alması örneğin D:\php\xampp gibi başka bir klasörün altına yerleştirirsek program çalışmayacak ve gerekli uygulamalar başlatılamayacaktır.

xampp klasörünün içinde yer alan xampp-control.exe dosyasına tıklıyoruz ve aşağıdaki kontrol panelinin açıldığını görüyoruz.

xampp kontrol paneli

Şimdi iş geldi yerel web sunucumuzu ve veritabanımızı başlatmaya . Yapmamız gereken şey çok basit. Panelde Apache ve MySql yazan alanların sağ taraflarındaki Start yazan butonlara tıklamak.

Apache ve MySQL başlatılıyor

Apache ve MySQL çalışmaya başlayınca aşağıdaki resimde de göreceğiniz gibi panelde uygulamalarla ilgili alanda çalıştıklarına dair mesaj görüntülenecektir.

xampp çalışıyor

Eğer çalıştıramıyorsanız yukarıda söylediğim gibi önce xampp klasörünü diskinizin kök dizinine yerleştirdiğinizden emin olun sonra da xampp-portcheck.exe dosyasını çalıştırarrak port çakışması olup olmadığını kontrol edin.

Bu arada panelde uygulamaların sıralandığı alanda uygulama adlarının hemen solunda Svc yazılı kontrol kutularının olduğunu göreceksiniz. Eğer bunları işaretlerseniz ilgili uygulama işletim sisteminize servis olarak yüklenecektir. Bu takdirde portatif çalışmanın espirisi kaybolacağından ben bu seçeneği işaretlemenizi önermiyorum.

Şimdi sıra geldi uygulamanın çaılışıp çalışmadığını sınamaya. Herhangi bir web tarayaıcısında http://localhost ya da 127.0.0.1 yazıyoruz. İlk defa bunu yaptığımızda karşımıza XAMPP logosu altında dil seçmemizi isteyen bir sayfa gelecek. Türkçe olmadığı için ben İngilizce’yi seçtim. Karşıma aşağıdaki sayfa geldi. Zaten bundan sonrada siz bir değişiklik yapmazsanız hep bu sayfa gelecek.

xampp uygulama sayfası

Bu sayfada örnek uygulamalar, çeşitli araçlar ve işinize yarayacak pek çok faydalı bilgiyi bulabilirsiniz. Eğer bu sayfaya ulaşamadıysanız bir yerlerde yanlış yapmışsınız demektir.

Sizin de geliştireceğiniz projelerin bu portatif sunucu üzerinde çalışabilmesi için dosyalarınızı xampp klasörü içindeki htdocs klasörüne kopyalamanız gerekir. Eğer birden çok proje yapıyorsanız bunları alt klasörlere bölüp çalışmanız daha yararlı olacaktır. Örneğin deneme diye bir projeyi bu klasör altında topladığınızda adres F:\xampp\htdocs\deneme şeklinde olmalıdır. Tarayıcıdan bu projeye erişmek için de http://127.0.0.1/deneme/ ya da http://localhost/deneme/ yazmanız yeterli olacaktır.

Veritabanı ya da diğer uygulamaların ayarları hakkında daha fazla detay için de xampp klasörü içindeki readme_en.txt dosyasına göz atabilirsiniz.

Programı kapatırken de alışık olduğumuz gibi sağ üst köşedeki çarpı işaretinden değil de kontrol paneli üzerindeki Exit yazan butondan kapatın yoksa program kapanmaz sadece görev çubuğuna indirilir.

Şimdilik bende bu kadar hepinize başarılar dilerim.

Photoshop’ta Çalışma Alanının (Canvas) Boyutlarını Değiştirmek

Daha önce Photoshop’ta bir resmin boyutlarının nasıl değiştirilebileceğini şu yazıda anlatmaya çalışmıştım. Bu yazımda da çalışma alanının yani canvasın boyutlarının nasıl değiştirilebileceğini anlatmaya çalışacağım.

Öncelikle neden böyle bir şeye ihtiyaç duyabileceğimizi ve bunun resim boyutunu değiştirmekten ne farkı olduğuna kısaca değinelim isterseniz. Resmin boyutlarını değiştirdiğimizde ilk halinden daha farklı boyutlara sahip bir resim elde etmiş oluruz. Oysa tualin yani çalışma alanının boyutunu değiştirdiğimizde; eğer alanı küçültmüşsek alanın içindeki resim ve çalışmalarımızın alanın yeni boyutları dışında kalan kısımlarının da artık alan dışında kaldığını görürüz ya da alanı büyütmüşsek çalışmalarımızın boyutlarının değişmediğini ve yeni boyutta bu nedenle yeni boş alanlara sahip olduğumuzu görürüz. Yani resim ve çalışmaların boyutu sabit kalırken çalışma alanının boyutu değişiyor. Eğer bu açıklamalar kafanızı karıştırdıysa dert etmeyin nasıl olsa aşağıdaki açıklamaları gördükten sonra ne demek istediğimi artık çok daha rahat anlayacaksınız.

Sözü daha fazla uzatmayalım ve derse başlayalım. Photoshop’ta Image menüsüne tıklıyoruz ve açılan seçeneklerden Canvas Size yolunu takip ediyoruz. Ya da doğrudan Alt+Ctrl+C kısayolunu da kullanabilirsiniz.

Canvas Size

İlgili seçeneğe tıkladığımızda çalışma alanının boyutlarını değiştirmemizi sağlayan Canvas Size penceresi ekrana gelecektir. Aşağıdaki resimde de görülebileceği gibi çalışma alanının boyutunu farklı ölçü birimlerine göre düzenleyebiliriz.

ölçü birimleri

Çalışma alanını boyutlandırırken yüzde, piksel, inç, santimetre, milimetre, nokta aralığı, picas ve sütun ölçülerinden istediğimizi seçebiliriz. Eğer çalışmamız daha sonra basılı olarak dağıtılacaksa cm veya mm; grafik olarak sadece elektronik ortamda yer alacaksa piksel ya da yüzde seçenekleri daha uygun olabilir.

Şimdide Canvas Size penceresindeki öğelerin belli başlılarının ne işe yaradıklarına bir göz atalım.

öğeleri tanıyalım

1-Yukarıdaki resimden de anlaşılabileceği gibi bu alanlar çalışma alanı boyutunu hangi ölçülere göre şekillendireceğimizi seçmemizi sağlarlar. Üst taraftaki genişlik, alttaki ise yükseklik için seçim yapmamıza olanak tanır. Eğer bu alanlardan birindeki değeri değiştirirseniz, diğerinin de aynı birime dönüştüğünü göreceksiniz. Eğer yükseklik ve genişlik için ayrı ayrı ölçü birimleri saptamak isterseniz o zaman birimi seçerken SHIFT tuşuna basılı tutmanız gerekiyor. Bunu yaptığınızda hangi değerin türünü değiştirdiyseniz sadece onun değiştiğini görebilirsiniz.

2-Width: Burası çalışma alanımızın genişliğinin değerini belirlediğimiz bölümdür. Genişliğin ne kadar olmasını istersek buraya yazabiliriz.

3- Height: Çalışma alanımızın yükseklik değerini belirlediğimiz kısımdır.

4- Anchor: Çapalamak anlamına gelen bu bölümde 9 adet kutu bulunmaktadır ve bu kutular boyut değiştiğinde o anki çalışmamızın ne yönde etkileneceğini göstermektedir. Yani bu kutularda sol üst köşedekine tıkladığımızda alanın ölçülerini genişlettiğimizde o anki çalışmamız sol üst tarafta kalacak şekilde tualimiz genişleyecektir. Yine aynı şekilde sağ orta taraftaki kutuya tıklayıp alanı daraltınca canvas bu yöne doğru daralacaktır. Varsayılan olarak belirlenen ortadaki kutuyu değiştirmeden bir işlem yapınca program yapacağı değişiklikleri merkeze göre ayarlayacaktır. Daha iyi anlama için normal bir resim açıp denemeler yapabilirsiniz. Şimdilik benden bu kadar hoşçakalın.