Browse Month

Ağustos 2009

Teknolojide Hız ve İnsan

Bilişim alanında yaşanan gelişmelerden web teknolojileri de üzerine düşeni almaya devam ediyor. Erişim hızları giderek artıyor ve geniş bant kullanımının yaygınlaşmasıyla web sayfaları da kullanıcılara her geçen gün daha fazla olanak sağlayabilecek güce erişiyor. İnternet altyapısı sürekli güncelleniyor ve web sayfalarının mimarisini oluşturan HTML ve CSS gibi kod ve bileşenler de ihtiyaca cevap verebilmek için güncellenmeye devam ediyor. Web sayfalarının yetenekleri arttıkça dinamik içerik sağlayacak kodlar geliştiriliyor. Eskisine oranla çok fazla yeteneğe sahip bu sayfaları düzgün görüntüleyebilmek için de web tarayıcıları sürekli kendilerini geliştirmeye devam ediyorlar.
İnternetin teknolojik gelişmelerden ne derece etkilendiğini sıralayan ve istendiği takdirde daha da fazla uzatılabilecek olan bu liste genelde teknolojik gelişmelerin yine teknolojik alandaki etkilerini gösteriyor ancak ilerlemeler diğer taraftan  insan hayatına getirdiği yenilik ve kolaylıklarla da ele alınabilir.
Bugün internet sayesinde pek çok iş bilgisayar başından halledilebilir hale geldi. Dükkan dükkan dolaşmak yerine alışverişler internet üzerinden yapılabiliyor. Gönderilen ya da beklenilen bir kargonun nerede olduğu ve yerine ulaşıp ulaşmadığı kolaylıkla web üzerinden takip edilebiliyor. Bankacılık işlemleri hızlıca gerçekleştirilebiliyor. Araştırmalar, kütüphane yerine arama motorları üzerinden yürütülebiliyor. Hatta bazı arama motorları istenildiği takdirde bir kütüphanedeki kitapların web üzerinden görüntülenebilmesine olanak sağlayan servisleri bünyelerine ekleyerek araştırmaların akademik bir kimlik kazanmasına yardımcı bile olabiliyorlar.
Web teknolojilerinde bu ve bunlara benzer yaşanan hızlı gelişmeler bir yandan ilerlemenin ivmesini artırırken diğer yandan da kullanıcıların beklentilerini yükselterek bazı alışkanlıklarını da değiştirebiliyor.
Zamanında günler süren bazı işlemlerin artık saatler hatta dakikalar içinde yapılabiliyor olmasının rahatlığına alışan kullanıcılar herhangi bir nedenle ortaya çıkan istenmeyen bir gecikme neticesinde çok çabuk moral bozukluğuna uğrayabiliyorlar ve saatlik bir gecikmeye tahammül edemeyecek duruma gelebiliyorlar. Oysa eskiden günlerce bekleyebilen insan bu durumu çok rahat kabullenebilmeli, önceki durumu düşünüp kısa gecikmeleri göz ardı edebilmelidir.
Teknolojide ilerleme hangi alanda gerçekleşirse gerçekleşsin beklenen en büyük etki daima daha hızlı olmasıdır. Daha hızlı işlemciler, daha hızlı bilgisayarlar ve daha hızlı internet… Böylece her şey daha kısa sürede gerçekleştirilebilir hale gelmeye başladı. Sonuçta hız, sürenin kısalmasına yol açtıkça; kısalan süreler de daha fazla hızlı olma arzusunu kamçılamaya başladı. Bu da bir çok alanda işlerini birkaç yıl önceye göre daha hızlı yürütmeye alışan insanların sabırlı olma eşiklerini biraz düşürmesine yol açmış gibi görünüyor.
Çoğu durumda işler normal seyrinde ve hızında ilerlerken bile insanların bir kısmının sabırsızlandıkları ve daha hızlı olmaya çalıştıkları gözlemlenebilir. Bu tür durumlara, çalışmak için yüksek sistem gereksinimlerine ihtiyaç duyan bir programı daha alt seviye bir sistemde çalıştıran insanların doğal olarak olması gerektiği gibi performans göstermeyen programa tepki göstermeleri örnek verilebilir. Orada sanki durumun sorumlusu program ya da bilgisayarmış gibi tepki yanlış kanallara yönlendirilir. Aslında istenilen programın performanslı çalışabilmesi için gereken konfigürasyon  temin edilmiş olsaydı hiçbir performans kaybı yaşanmayacaktı. İşletim sistemleri ve depolama çözümleri bu kadar gelişmemişken bir oyun birkaç disketten oluşabiliyordu ve oynanmak istenildiği zaman da disketlerin teker teker yüklenmesini beklemek gerekiyordu. Artık çok daha gerçekçi oyunlar bir ya da iki adet DVD üzerinde geliyor ve sadece ilk defa bilgisayara kurulurken DVD’ler sırayla yükleniyor ve bu işlemden sonra oyunu oynayabilmek için sadece gerekli DVD medyasını kullanmak yetiyor. Bölüm geçişlerinde gelen ve sadece biraz beklemeyi gerektiren yükleme ekranlarında bile 30 – 40 saniye beklerken sabredemez duruma gelen insanların varlığı acaba her şeyin fazlası zarar mı? Sorusunu akla getiriyor.
İnsanlarda meydana gelen bu acelecilik ve sabredememe durumu belki tamamen teknolojiye bağlı olmayabilir ancak az da olsa teknolojinin de bir etkisi olabileceğini gösteren pek çok örnek durum mevcut. Her zaman daha hızlı olmak gerçekten de çok mu önemli?. Sonuçta makineler sürekli hızlarını artırabilseler de insanların kesinlikle ötesine geçemeyecekleri bir sınırları var.

Bilişim alanında yaşanan gelişmelerden web teknolojileri de üzerine düşeni almaya devam ediyor. Erişim hızları giderek artıyor ve geniş bant kullanımının yaygınlaşmasıyla web sayfaları da kullanıcılara her geçen gün daha fazla olanak sağlayabilecek güce erişiyor. İnternet altyapısı sürekli güncelleniyor ve web sayfalarının mimarisini oluşturan HTML ve CSS gibi kod ve bileşenler de ihtiyaca cevap verebilmek için güncellenmeye devam ediyor. Web sayfalarının yetenekleri arttıkça dinamik içerik sağlayacak kodlar geliştiriliyor. Eskisine oranla çok fazla yeteneğe sahip bu sayfaları düzgün görüntüleyebilmek için de web tarayıcıları sürekli kendilerini geliştirmeye devam ediyorlar.

İnternetin teknolojik gelişmelerden ne derece etkilendiğini sıralayan ve istendiği takdirde daha da fazla uzatılabilecek olan bu liste genelde teknolojik gelişmelerin yine teknolojik alandaki etkilerini gösteriyor ancak ilerlemeler diğer taraftan  insan hayatına getirdiği yenilik ve kolaylıklarla da ele alınabilir.

Teknoloji alışkanlıklarımızı değiştirir mi?

Bugün internet sayesinde pek çok iş bilgisayar başından halledilebilir hale geldi. Dükkan dükkan dolaşmak yerine alışverişler internet üzerinden yapılabiliyor. Gönderilen ya da beklenilen bir kargonun nerede olduğu ve yerine ulaşıp ulaşmadığı kolaylıkla web üzerinden takip edilebiliyor. Bankacılık işlemleri hızlıca gerçekleştirilebiliyor. Araştırmalar, kütüphane yerine arama motorları üzerinden yürütülebiliyor. Hatta bazı arama motorları istenildiği takdirde bir kütüphanedeki kitapların web üzerinden görüntülenebilmesine olanak sağlayan servisleri bünyelerine ekleyerek araştırmaların akademik bir kimlik kazanmasına yardımcı bile olabiliyorlar.

Web teknolojilerinde bu ve bunlara benzer yaşanan hızlı gelişmeler bir yandan ilerlemenin ivmesini artırırken diğer yandan da kullanıcıların beklentilerini yükselterek bazı alışkanlıklarını da değiştirebiliyor.

Zamanında günler süren bazı işlemlerin artık saatler hatta dakikalar içinde yapılabiliyor olmasının rahatlığına alışan kullanıcılar herhangi bir nedenle ortaya çıkan istenmeyen bir gecikme neticesinde çok çabuk moral bozukluğuna uğrayabiliyorlar ve saatlik bir gecikmeye tahammül edemeyecek duruma gelebiliyorlar. Oysa eskiden günlerce bekleyebilen insan bu durumu çok rahat kabullenebilmeli, önceki durumu düşünüp kısa gecikmeleri göz ardı edebilmelidir.

Teknolojide ilerleme hangi alanda gerçekleşirse gerçekleşsin beklenen en büyük etki daima daha hızlı olmasıdır. Daha hızlı işlemciler, daha hızlı bilgisayarlar ve daha hızlı internet… Böylece her şey daha kısa sürede gerçekleştirilebilir hale gelmeye başladı. Sonuçta hız, sürenin kısalmasına yol açtıkça; kısalan süreler de daha fazla hızlı olma arzusunu kamçılamaya başladı. Bu da bir çok alanda işlerini birkaç yıl önceye göre daha hızlı yürütmeye alışan insanların sabırlı olma eşiklerini biraz düşürmesine yol açmış gibi görünüyor.

Çoğu durumda işler normal seyrinde ve hızında ilerlerken bile insanların bir kısmının sabırsızlandıkları ve daha hızlı olmaya çalıştıkları gözlemlenebilir. Bu tür durumlara, çalışmak için yüksek sistem gereksinimlerine ihtiyaç duyan bir programı daha alt seviye bir sistemde çalıştıran insanların doğal olarak olması gerektiği gibi performans göstermeyen programa tepki göstermeleri örnek verilebilir. Orada sanki durumun sorumlusu program ya da bilgisayarmış gibi tepki yanlış kanallara yönlendirilir. Aslında istenilen programın performanslı çalışabilmesi için gereken konfigürasyon  temin edilmiş olsaydı hiçbir performans kaybı yaşanmayacaktı. İşletim sistemleri ve depolama çözümleri bu kadar gelişmemişken bir oyun birkaç disketten oluşabiliyordu ve oynanmak istenildiği zaman da disketlerin teker teker yüklenmesini beklemek gerekiyordu. Artık çok daha gerçekçi oyunlar bir ya da iki adet DVD üzerinde geliyor ve sadece ilk defa bilgisayara kurulurken DVD’ler sırayla yükleniyor ve bu işlemden sonra oyunu oynayabilmek için sadece gerekli DVD medyasını kullanmak yetiyor. Bölüm geçişlerinde gelen ve sadece biraz beklemeyi gerektiren yükleme ekranlarında bile 30 – 40 saniye beklerken sabredemez duruma gelen insanların varlığı acaba her şeyin fazlası zarar mı? Sorusunu akla getiriyor.

İnsanlarda meydana gelen bu acelecilik ve sabredememe durumu belki tamamen teknolojiye bağlı olmayabilir ancak az da olsa teknolojinin de bir etkisi olabileceğini gösteren pek çok örnek durum mevcut. Her zaman daha hızlı olmak gerçekten de çok mu önemli?. Sonuçta makineler sürekli hızlarını artırabilseler de insanların kesinlikle ötesine geçemeyecekleri bir sınırları var.

Online Resim Editörü

Daha öncede bahsetmiştim www.teakolik.com sitesinden… Bu siteyi mümkün olduğunca takip etmeye çalışırım ve size de tavsiye ederim. Geçenlerde siteye göz gezdirirken Online Resim Editörleri başlıklı bir yazı okudum. TEAkolik bu yazısında web tabanlı resim editörlerini incelemiş. Detayları yukarıdaki linke tıklayarak okuyabilirsiniz. Benim size bahsetmek istediğim bu editörlerden bence en güzeli…

TEAkolik’in yazısındaki bütün sayfaları inceledim ve bana göre en kullanışlı olanını sizinle paylaşmak istedim. http://www.pixlr.com/editor/

WEB 2.0 teknolojisinin tüm nimetlerinden faydalanan site sayesinde bilgisayarınıza hiçbir program yüklemeden resim işleme ve grafik tasarım ile ilgili birçok işinizi halledebiliyorsunuz. Üstelik programın Language bölümünde Türkçe seçeneği de var.

Online Resim Editörü

PSD, PXD, JPG, JPEG, GIF ve PNG gibi pek çok popüler formatı destekleyen uygulama sayesinde ister fotoğraflar üzerinde oynama yapın isterseniz de kendinize logo ya da afişler tasarlayın tamamen size kalmış.

Uygulamanın bir diğer hoşuma giden özelliği de arayüzünün Photoshop ile neredeyse aynı olması böylece Photoshop bilenler için alışmak hiç de zor olmayacak.

Bunca özelliğinin yanında siteyi kullanmak tamamen ücretsiz ve hiç bir şekilde üyelik gerektirmiyor. Eğer bilgisayarınızda bir resim işleme programı yoksa hatta varsa bile denemeniz gereken güzel bir site. Bu siteyi bize tanıtan TEAkolik’e de teşekkürler.

http://www.pixlr.com/editor/

Zaman ve Mekandan Bağımsız Uzaktan Eğitim

İnternet’in hızı arttıkça sağladığı avantajlar da arttı. Bunlardan biri de eskiden uzak mesafelere giderek yapılmak zorunda olan işlemlerin bilgisayar başından kalkmaya gerek kalmadan halledilebiliyor olmaları…
Gelişen teknoloji sayesinde işlerin yürütülmesi için gerekli evrakları temin etmek ve ilgili makamları dolaşmaya gerek kalmadan; söz konusu belgeler web ortamında elektronik olarak temin edilebiliyor. Elektronik imza vasıtasıyla da belgelerin güvenilirlikleri korunmuş oluyor.
Mesafelerin ortadan kalkmasının sağladığı bir diğer avantaj da uzaktan eğitim fırsatlarının doğması oldu. Böylelikle insanlar bazı lisans ve yüksek lisans eğitimleri için bulundukları şehirden veya ülkeden bir diğerine yerleşmek zorunda kalmadan eğitim almaya başladılar. Böylece kişilerin eğitim masrafları da düşmüş oldu. Artık insanlar eğitim ya da seminer gibi bir takım faaliyetler için şehir dışına çıkmak zorunda kalmadan evlerinin rahat ortamında derslere katılabiliyorlar.
Uzaktan eğitim uygulamaları, yüz yüze eğitimdeki pek çok ortamı kullanıcılara sağlayabiliyor. Katılımcılar eğitimciyi görebiliyorlar ve böylece tıpkı gerçek bir sınıf ortamı oluşabiliyor. Bu sesli ve görüntülü ortamda katılımcılar merak ettiklerini sorabiliyor ve diğer katılımcılarla da tartışma fırsatlarını yakalayabiliyorlar. Üstelik tüm bunları yaparken son derece serbest bir ortamda çay ya da kahvelerini içebiliyorlar.
Kullanıcılar derste ilgilerini çeken bir ayrıntı hakkında –eğitim sırasında bilgisayar başında oldukları için– hemen internetten konuyu daha detaylı araştırarak sadece anlatıcının anlattıklarıyla yetinmek zorunda kalmıyorlar.
PC başında sunulan derslerde klasik derslerden daha fazla görsel ve etkileşimli örnekler kullanıldığından, kişilerin dersi kavraması daha kolay oluyor ve bu yöntem özellikle küçük yaştaki öğrencilerin derse daha ilgili hale gelmesini sağlıyor. Ayrıca  öğrencilerin çeşitli uygulamalarla ders içeriğini sonradan yeniden izleyebilmek ve tekrar edebilmek amacıyla kaydedebilmeleri de dersi pekiştiren bir başka unsur olarak ortaya çıkıyor.
“Uzaktan eğitim, farklı nedenlerden ötürü klasik eğitim imkanına sahip olmayan bir çok kişinin kolayca eğitim hakkından yararlanmalarına olanak sağlıyor.”
Diğer taraftan uzaktan eğitim, çalışan kesim için de büyük kolaylıklar getiriyor. İş nedeniyle derse gidemeyecek konumda bulunan insanlar bu sayede çalışma ortamlarından derslerini rahatça takip edebiliyorlar.
Normal şartlarda eğitim almak için bir takım zorluklara katlanmak zorunda kalacak engelli vatandaşlar da uzaktan eğitim sayesinde çok daha zahmetsiz bir şekilde kendilerini geliştirme imkanı bulabilmektedirler. Eğitim ortamının koşullarını da dersi rahatça takip edebilmelerini sağlayacak şekilde yeniden düzenleyebilen katılımcılar bu şekilde eğitim haklarını kullanabilmektedirler..
Internet sayesinde gelişen bu eğitim metodu sayesinde, eğitim, ciddi bir şekilde hedef kitlesini geliştirdi ve zaman ve mekandan bağımsız olarak çok uzak yerlere ve çok sayıda insana ulaşabilme imkanı buldu.
Uzaktan eğitim, kısa süre içinde  internetin sunduğu olanakların en faydalı biçimde kullanılanlarından biri haline geldi. İnternet ortamında pek çok bilgiye ulaşmak mümkün olsa da bunların pek çoğunun doğruluğunu teyit etmek kolay olmayacaktır ancak web tabanlı eğitimlerde bilgiler arama motorlarının indekslediği bilgilerden rastgele toplanmak yerine konunun uzmanı bir eğitimci tarafından verildiği için güvenilir olacaktır.
Kapsamlı bir karılaştırma yapıldığı takdirde elbette yüz yüze eğitimin de pek çok faydasının olduğu görülecektir. Örneğin uzaktan eğitimler ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar klasik eğitim sisteminin sunduğu sosyalleşme imkanını sağlayamazlar. Klasik eğitim kişisel gelişim açısından da alternatifine göre daha faydalıdır.
Yüz yüze eğitim nedeniyle bulundukları şehirden ayrılarak başka yerlere yerleşen bireyler daha farklı kültürlerle ve kişilerle karşılaşarak yeni tecrübeler edinirler. Bu durum en fazla üniversite eğitimi için şehir dışına çıkan gençlerde gözlemlenir.
Her iki eğitim türünün de kendine özgü avantajları vardır. Bu yazıdaki amaç birinin diğerine üstünlüğünü kanıtlamak değil; sadece okuyuculara uzaktan eğitimin de bir alternetif olabileceğini hatırlatmaktır.

İnternet’in hızı arttıkça sağladığı avantajlar da arttı. Bunlardan biri de eskiden uzak mesafelere giderek yapılmak zorunda olan işlemlerin bilgisayar başından kalkmaya gerek kalmadan halledilebiliyor olmaları…

Gelişen teknoloji sayesinde işlerin yürütülmesi için gerekli evrakları temin etmek ve ilgili makamları dolaşmaya gerek kalmadan; söz konusu belgeler web ortamında elektronik olarak temin edilebiliyor. Elektronik imza vasıtasıyla da belgelerin güvenilirlikleri korunmuş oluyor.

Mesafelerin ortadan kalkmasının sağladığı bir diğer avantaj da uzaktan eğitim fırsatlarının doğması oldu. Böylelikle insanlar bazı lisans ve yüksek lisans eğitimleri için bulundukları şehirden veya ülkeden bir diğerine yerleşmek zorunda kalmadan eğitim almaya başladılar. Böylece kişilerin eğitim masrafları da düşmüş oldu. Artık insanlar eğitim ya da seminer gibi bir takım faaliyetler için şehir dışına çıkmak zorunda kalmadan evlerinin rahat ortamında derslere katılabiliyorlar.

Uzaktan eğitim uygulamaları, yüz yüze eğitimdeki pek çok ortamı kullanıcılara sağlayabiliyor. Katılımcılar eğitimciyi görebiliyorlar ve böylece tıpkı gerçek bir sınıf ortamı oluşabiliyor. Bu sesli ve görüntülü ortamda katılımcılar merak ettiklerini sorabiliyor ve diğer katılımcılarla da tartışma fırsatlarını yakalayabiliyorlar. Üstelik tüm bunları yaparken son derece serbest bir ortamda çay ya da kahvelerini içebiliyorlar.

Kullanıcılar derste ilgilerini çeken bir ayrıntı hakkında –eğitim sırasında bilgisayar başında oldukları için– hemen internetten konuyu daha detaylı araştırarak sadece anlatıcının anlattıklarıyla yetinmek zorunda kalmıyorlar.

PC başında sunulan derslerde klasik derslerden daha fazla görsel ve etkileşimli örnekler kullanıldığından, kişilerin dersi kavraması daha kolay oluyor ve bu yöntem özellikle küçük yaştaki öğrencilerin derse daha ilgili hale gelmesini sağlıyor. Ayrıca  öğrencilerin çeşitli uygulamalarla ders içeriğini sonradan yeniden izleyebilmek ve tekrar edebilmek amacıyla kaydedebilmeleri de dersi pekiştiren bir başka unsur olarak ortaya çıkıyor.

Diğer taraftan uzaktan eğitim, çalışan kesim için de büyük kolaylıklar getiriyor. İş nedeniyle derse gidemeyecek konumda bulunan insanlar bu sayede çalışma ortamlarından derslerini rahatça takip edebiliyorlar.

Normal şartlarda eğitim almak için bir takım zorluklara katlanmak zorunda kalacak engelli vatandaşlar da uzaktan eğitim sayesinde çok daha zahmetsiz bir şekilde kendilerini geliştirme imkanı bulabilmektedirler. Eğitim ortamının koşullarını da dersi rahatça takip edebilmelerini sağlayacak şekilde yeniden düzenleyebilen katılımcılar bu şekilde eğitim haklarını kullanabilmektedirler..

Internet sayesinde gelişen bu eğitim metodu sayesinde, eğitim, ciddi bir şekilde hedef kitlesini geliştirdi ve zaman ve mekandan bağımsız olarak çok uzak yerlere ve çok sayıda insana ulaşabilme imkanı buldu.

Uzaktan eğitim, kısa süre içinde  internetin sunduğu olanakların en faydalı biçimde kullanılanlarından biri haline geldi. İnternet ortamında pek çok bilgiye ulaşmak mümkün olsa da bunların pek çoğunun doğruluğunu teyit etmek kolay olmayacaktır ancak web tabanlı eğitimlerde bilgiler arama motorlarının indekslediği bilgilerden rastgele toplanmak yerine konunun uzmanı bir eğitimci tarafından verildiği için güvenilir olacaktır.

Kapsamlı bir karılaştırma yapıldığı takdirde elbette yüz yüze eğitimin de pek çok faydasının olduğu görülecektir. Örneğin uzaktan eğitimler ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar klasik eğitim sisteminin sunduğu sosyalleşme imkanını sağlayamazlar. Klasik eğitim kişisel gelişim açısından da alternatifine göre daha faydalıdır.

Yüz yüze eğitim nedeniyle bulundukları şehirden ayrılarak başka yerlere yerleşen bireyler daha farklı kültürlerle ve kişilerle karşılaşarak yeni tecrübeler edinirler. Bu durum en fazla üniversite eğitimi için şehir dışına çıkan gençlerde gözlemlenir.

Her iki eğitim türünün de kendine özgü avantajları vardır. Bu yazıdaki amaç birinin diğerine üstünlüğünü kanıtlamak değil; sadece okuyuculara uzaktan eğitimin de bir alternetif olabileceğini hatırlatmaktır.