Browse Month

Mart 2009

Türk İnternet Kullanıcılarının Online Alışveriş Eğilimleri

Google Türkiye ofisi Türk internet kullanıcılarının online alışveriş eğilimlerini inceledi ve bunları bir rapor haline getirerek yayınladı

Google’ın Türkiye ofisi 1016 internet kullanıcısı ile konuşarak internet tüketiminde yeni trendlerin nabzını tutmak için bir araştırma yaptı. Google’ın online tüketici panel araştırmasına göre Türkiye’de internet kullanıcılarının yüzde 70’inden fazlası bugüne kadar en az bir kere online alışveriş yaptı. 2007 ve 2008 yıllarında internetten alışverişteki artış oranı ise yüzde 48’e ulaştı. En fazla satın alınan 10 üründen 6’sını teknoloji ürünleri 4’ünü ise seyahate bağlı ürünler oluşturdu. Beyaz eşya ve hazır giyim ise satın almalarda gördüğü büyük ilgi ile büyüme potansiyelinde diğer sektörleri geride bıraktı. Google Türkiye’nin araştırmasından çıkan ilginç sonuçlara göre:

Turizmde online satış hacminde 2007 yılında yüzde 71, 2008 yılında yüzde 41 artış gözlendi.

Tüm bu artışa karşın sanal satışlar 246 milyar Euro’luk Avrupa’da toplam hacmin yüzde 29’unu oluştururken, 22 milyar Euro’luk Türk turizmi henüz böyle bir paya ulaşamadı.

Ancak internet kullanıcılarının yüzde 83’ü turizm sektöründen otobüs bileti ve uçak bileti gibi en az bir ürün satın aldı.

Tüketiciler teknolojide İnterneti özellikle dijital kamera ve cep telefonu aranırken en önemli kaynak olarak gördü.

Dijital kamera almaya karar verirken internette araştırma yapanların oranı yüzde 92 iken cep telefonun da bu oran yüzde 96’ya kadar çıktı. Bununla birlikte, giyim ve aksesuar alışverişinin yüzde 63’ünde tüketiciler mağazalara bakmayı internete oranla tercih etti.

İnternet tüketicilerinin yarısı ise bir ürünü almadan önce satış temsilcisi ile konuştuğunu belirtti. Google’ın araştırmasına göre tüketiciler satın alım kararını verme, alma aşamasında 3 farklı davranış biçimi gösteriyor.

Birinci tüketici modelini araştırmasını internette yapıp, satın alımını yapan kişiler oluşturuyor. İkinci tüketici modeli ise internette araştırma yapıp, mağazadan satın alan kişiler oluyor.

İnternette arama yapıp mağazaya giden tüketici modelinin diğerlerine oranla daha fazla para harcama eğiliminde oluyor.

Tatil planı yapan kişilerin gitmek istedikleri tatil beldelerini internette araştırıp ulaşım için gerekli bilgileri internet kanalıyla bulduğunu ifade eden bir Google Türkiye yetkilisi şöyle konuştu: “Kullanıclar tüm süreçte karar verme ve satın almada interneti kullanmayı tercih ediyorlar. Sektörle ilgili değişimleri arama sonuçlarından takip edebilmek şirketlerin online pazarlama stratejilerini belirlemeleri için büyük bir fırsat. Kullanıcı dinamikleri genişliyor. İnsanların internette yaptıkları şeyler de gelişiyor. Eskiden sadece e-posta yazıp chat yaparlardı. Şimdi cep telefonu alıyorlar, ayakkabı modellerini seçiyorlar, kıyafet alıyorlar. Artık gençler televizyonu bile odaklanarak izlemiyor. Mutlaka bir bilgisayar da yanlarında bir yerde duruyor. Tek sorun ise Türkiye’de internet kullanım hızı ile şirketlerin işlerini internete aktarma hızı eşit olamıyor.”

Google’ın seyahat ve tatil kategorisinde Türkiye arama sonuçlarına göre derlediği Google Tatil Zeitgeist’ında ekonomik kriz nedeniyle genel ‘tatil’ aramalarında önemli bir düşüş olmadı. Tatil arayışına giren aileler ‘ucuz tatil’ kelimesini bu sene de yüksek oranda aradılar.

Tatil bütçelerindeki azalmanın Google aramalarına yansıması da açıkça gözlendi. Ocak ayının tatil kategorisinde en çok arananları listesinde ‘erken rezervasyon’ üst sıralarda yer aldı.

Bunun yanında ‘ucuz bilet’, ‘ucuz uçak’ ve ‘ucuz otobüs’ gibi tatil ile bağlantılı diğer aramalarda da geçen yılın aynı ayına göre ciddi yükselişler gözlendi. Daha hesaplı tatil paketleri sunan tatil sitelerine de ilgi arttı. Yarıyıl tatil dönemi olan Ocak ayında yurtiçi tatil beldelerinin daha fazla tercih edildiği yapılan arama sonuçlarına yansıdı.

Kaynak: veteknoloji.com

Sağlıkta Adım Adım 2014 Vizyonu

Sağlık Bakanlığı, 2014 yılına kadar yapacağı bilişim altyapı yatırımlarını belirledi. Beş stratejik hedef doğrultusunda gerçekleşecek olan çalışmalar kapsamında; Sağlık-Net, sağlık bilişim standartları, bilgi güvenliği ve kişisel mahremiyetin korunması, karar destek, uzaktan sağlık alanlarındaki projeler 2014 yılına kadar hayata geçirilecek.

e-Devlet Yuvarlak Masa Toplantıları’nın yedincisi “Türkiye’de 2009 Yılı e-Sağlık Hedefleri ve Çözüm Önerileri” başlığında Sağlık Bakanlığı yetkilileri, hastane yöneticileri ve sektör temsilcilerinin üst düzey katılımı ile gerçekleştirildi. 

Sağlık Bakanlığı’nın desteği ile gerçekleştirilen etkinlikte Türkiye’nin 2009 yılı e-Sağlık hedefleri ve çözüm önerileri masaya yatırıldı

Sağlık Bakanlığı’nın son altı yılda giriştiği yoğun dönüşüm nedeniyle bilişime birinci sırada önem verilmesi zorunluluğunun doğduğunu dile getiren Sağlık Bakanlığı’ndan bir yetkili, sağlığın “Önce insan” demek zorunda olunan bir alan olduğunu ve ertelenemeyen hizmet anlayışının olması gerektiğini söyledi. 

Her gün bir milyonun üzerinde vatandaşa sağlık hizmeti vermek zorunda olduklarını kaydeden yetkili, bu yüzden e-sağlık adı altında toplanabilecek konular altında gerçekleştirilen çalışmaların ne bir mucize ne büyük bir başarı ne de ilginç bir alanda ilerleme değil, bunun bir mecburiyet olduğunu ifade etti. 

Yetkili, “Bu yüzden hem sağlıkta dönüşüm kapsamında hem de geleceğe yönelik hazırladığımız dört-beş yıllık stratejik planlanmızda bilişim en ön sırada yer alıyor” dedi.

Sağlık Bakanlığı yetkilisi, sağlık alanında çözüm sunan şirketlerin yöneticilerinin önerilerinin ardından, tek tek şirketlerle muhatap olmanın verimli olmadığını bu şirketlerin oluşturacağı bir dernek ile görüşmenin daha yararlı olacağını dile getirdi. 

Kamuda yeni yönetim kapsamında kamu kurumlarının bundan böyle stratejik planlarını ve performansa dayalı bir bütçeleme sistemine geçmeleri konusunda zorunluluğun olduğunu hatırlatan Sağlık Bakanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanlığı adına bir yetkili, Sağlık Bakanlığı’nın önümüzdeki beş yıla yön verecek olan e-Sağlık Stratejisi taslak planının başlıklarını paylaştı. 

İlk olarak e-Devlet Yuvarlak Masa Toplantısı’nda paylaşılan taslak e-Sağlık stratejisinin yüzde 90’ının tamamlandığını ve genel hatlarıyla değişmeyecek olsa da taslak bir çalışma olduğunu ifade eden yetkili 2014 stratejisinin amacının karar hizmet sunumu sürecinde etkili bilgiye erişim sağlayacak Türkiye Sağlık Bilgi Sistemi’ni e-Sağık’ı kurmak, işletmek ve geliştirmek olduğunu kaydetti. 

Sağlık verilerinin tek bir ana çatıda toplanması ve yönetilmesi için, Sağlık-Net’i 2012 yılı sonuna kadar tamamlamayı hedeflediklerini belirten yetkili, “2014 yılı sonuna kadar sağlık sunucularının ve sağlık hizmeti kullananların e-sağlık uygulamalarına erişiminin artırılması ve yaygınlaştırılması için, sağlık bilişim standartlarını yürütmeyi, geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı hedefliyoruz” dedi. 

2011 yılı sonuna kadar bilgi güvenliği ve kişisel mahremiyetin korunmasına yönelik esasların belirlenmesini ve uygulanmasını da öngördüklerini söyleyen yetkili, sağlık planlayıcı ve karar vericileri için de karar destek sistemi kapsamında veri ambarını kurmak ve veri madenciliği uygulamalarını başlatmayı hedeflediklerini açıkladı. 

Uzaktan sağlık hizmeti sunumları konusunun da taslak stratejik planda yer aldığını belirten yetkili, Tele-Tıp, Tele-Sağlık ve e-Eğitim uygulamalarını da 2011 yılına kadar yaygınlaştırmayı hedeflediklerini belirtti.

Sağlık Bakanlığının Stratejik Öncelikleri

  • Sağlık Net Entegrasyonu
  • Afet Kurtarma Merkezi
  • Sağlık Net Operasyon Merkezi
  • e-Sağlık İnsan Kaynakları Uzmanlığı
  • Veri Güvenliği ve Veri Madenciliği
  • Sağlık Bilişim Standartlar
  • İlaç Takip Sistemi

 

Kaynak: BTHABER

Bilişim Teknolojilerinde Üretici Olmak

Türkiye’nin son yıllarda bir çok alanda büyük ilerlemelere sahne olduğu düşünüldüğünde; doğal olarak bu gelişmelerin bir kısmının da bilişim teknolojilerinden oluştuğu görülecektir. Aslında tarafsız bir gözle bakıldığında çağımızda pek çok gelişmenin teknolojiye özellikle de bilişim teknolojilerine bağlı olduğu görülecektir çünkü artık mekaniğin yerine elektronik daha fazla tercih edilir bir hale gelmiştir. Vida ve dişlilerin yerini entegre ve devreler almıştır.

Yaşanan gelişmeler sonucunda Türkiye, bugün PC okur-yazarlığı, internet kullanımı, haberleşme ve iletişim gibi bir çok ilgili başlıkta bölgesindeki diğer ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça hatırı sayılır bir noktada yer almaktadır. 

Bilişim teknolojilerinden mümkün olduğunca yararlanan Türkiye’de söz konusu bu teknolojiler günden güne hem daha fazla kesim tarafından kullanılıyor hem de başarılı çalışmalar ve projeler üretiliyor. Üstelik Türkiye, artık sadece kullanıcı olmaktan çıkmış; ilgili alanlarda çeşitli yatırımlar ve üretimler yaparak değer katan bir ülke konumuna yükselmiştir.

Kurulan teknokentler, üniversitelerde açılan ilgili bölüm ve fakülteler ile yazılım ve donanım alanında faaliyet gösteren firmalar bu seviyeye ulaşılmasında küçümsenmeyecek öneme sahiptirler.

Türkiye’de (aslında dünyanın genelinde) bilişim teknolojileri alanında üretici konumunda bulunan firmalara bakıldığında yazılım alanında faaliyet gösterenlerin donanım alanındakilere oranla daha fazla sayıda olduğu görülecektir. Bu da insanları yazılım alanında çalışan firmaların daha avantajlı ve daha çok kar sahibi olduğu düşüncesine itmektedir.

Gerçekte bu düşünceyi destekleyecek pek çok kanıt da vardır. En basitinden yazılım alanında çalışabilmek için gereken sermaye ve iş gücü donanıma göre çok daha azdır. Birkaç kişi ile rahatlıkla böyle bir girişimde bulunulabilir. Oysa bir donanım üreticisi olmak, çok daha fazla masrafı göze almayı zorunlu kılar. 

Üretimi yapılacak cihazların tasarlanması için ayrı, üretim aşamaları için ayrı uzman ekiplerin çalışması gereklidir. Ayrıca elde edilecek ürün için bazı hammadde ve çeşitli malzemelere de ihtiyaç duyulacağı aşikardır. Bir de buna ürünlerin pazarlara dağıtımı için ulaştırma masraflarının da eklenmesiyle gerçekten de donanım alanında faaliyet göstermenin daha fazla masraflı olduğu görülecektir. 

Oysa yazılımların çoğu elektronik ortamda kolaylıkla dağıtılıp satılabilmektedirler. Böylece üretici hiç ulaştırma masrafına girmeden sadece bir web sayfası hazırlayarak ürününü en hızlı ve en ucuz yoldan satabilir. Bu gibi nedenlerden dolayı Türkiye’de, girişimciler çoğunlukla yazılım alanında faaliyet göstermeyi tercih etmektedirler.

Bütün bunlara ek olarak yazılım üretecek beceriye sahip eleman bulmak her geçen gün biraz daha kolaylaşıyor gibi görünmektedir. Üniversitelerde açılan bölümler de gençleri bu alana teşvik ediyor ve artan bilgisayar kullanımı neticesinde artık kullanıcılar pek çok konuyu okula veya kursa gitmeden direk web üzerinden öğrenebiliyorlar. Bugün bir ortaöğretim öğrencisi bile rahatlıkla bir web sayfası tasarlayabilecek seviyeye ulaşabiliyor. Donanım tarafında ne yazık ki işler ilk bakışta bu kadar kolaymış gibi görünmüyor.

Tabi bu kadar avantaja sahip olan yazılım üreticiliğinin dezavantajları da olacaktır. En basitinden yazılımlar donanımlar gibi fiziki bir varlığa sahip olmadığı için yasal olmayan yollarla çoğaltılıp satın alınmadan da kullanılabilmektedirler. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye sınırları içerisinde de korsan kullanım üreticiler için en büyük sorunlardan birini oluşturuyor. Onca emek verilerek ve zaman harcanarak oluşturulan ürünlerin haksız bir şekilde böyle kullanılmasının sektöre zarar verdiğini kimse inkar edemeyecektir.

Korsan kullanımın önüne geçebilmek amacıyla hem yetkililer çeşitli yasal düzenlemeler yaparak hem de üreticiler kopyalamayı zorlaştıracak önlemlere başvurarak bu yolu tamamen kapatmaya çalışıyorlar ancak görünen o ki uzun bir zaman daha yüzde yüz başarı mümkün görünmüyor.

Dünyayı kasıp kavuran kriz ortamında bile üretime devam eden Türk yazılım ve donanım şirketleri gelecekte Türkiye’nin bu alanda  daha çok şirketle daha fazla söz sahibi olacağı yönünde umut veriyorlar. Türkiye’nin bu alanda konumunu güçlendirmesi için de kullanıcıların kendi ülkelerinin ürünlerini daha çok tercih etmeleri ve korsana başvurmayarak yeni açılacak olan şirketleri bu alanda cesaretlendirmeleri gerekmektedir.

AB İklim Değişikliği ile Mücadele İçin BİT Kullanımını Öneriyor

AB Komisyonu iklim değişikliğiyle mücadele ve ekonomiyi düzeltme çabalarının bir parçası olarak, üye ülkeleri ve endüstri kuruluşlarını enerjinin verimli kullanımı için bilgi ve iletişim teknolojilerini (ICT) kullanmaya çağırdı.

Bu teknolojilerin 2020 yılına kadar Avrupa’nın karbon emisyonunu %15 oranında azaltması bekleniyor. ICT sadece fabrikalar, ofisler ve kamusal alanlardaki enerji kullanımını izlemek ve kontrol etmekle kalmıyor; aynı zamanda insanların enerjiyi nasıl kullandıklarını anlamalarına da yardımcı oluyor. 

Bu teknolojilerin kullanımının yaygınlaştırılması insanların ve iş dünyasının günlük işlerini daha enerji verimli gerçekleştirmelerini sağlayacağı ve bunun da AB’nin 2020 iklim değişikliği hedeflerine ulaşmada büyük katkısı olacağı belirtiliyor. 

ICT sektörü Avrupa’daki karbon emisyonunun %2’sinden sorumlu; bunun %1,75’i ICT ürünlerinin kullanımından, geri kalan kısmı ise bunların üretilmesinden kaynaklanıyor. Diğer taraftan ICT ürünlerinin tüm ekonomik sektörlerde ve sosyal hayatta kullanılması Avrupa’da geri kalan %98’lik karbon emisyon oranının azaltılmasını sağlayacak. 

ICT kullanılan sistemler, örneğin; AB’deki binaların enerji kullanımlarını %17 oranında ve ulaştırmadaki karbon emisyonunu %27 oranında azaltabilir. Akıllı sayaçlar da tüketicilere enerji kullanımı ve maliyetiyle ilgili geniş kapsamlı bilgi sağlayabilir. Bazı üye ülkelerdeki denemeler akıllı sayaç kullanımının enerji kullanımını %10’a kadar düşürebileceğini gösteriyor.

Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi için tıklayınız

Kaynak: TÜSİAD

AB İçinde İnternet Alışverişinin Seyrine İlişkin Bir Rapor Yayınlandı

5 Mart günü yayımlanan ve Avrupa Komisyonu Tüketiciden Sorumlu Üyesi Meglena Kuneva tarafından sunulan rapor, Avrupa Birliği’nde tüketicilerin internet üzerinden alışveriş yapma eğilimlerini analiz ediyor. Buna göre, internet alışverişinin yaygınlığı konusunda ülkeden ülkeye farklılıklar olduğunu tespit eden raporda, sınır ötesi alım satımlarda karşılaşılan birtakım engellerden ötürü, tüketicilerin internet alışverişlerini ağırlıklı olarak kendi ülkeleri dâhilinde gerçekleştirdiği ifade ediliyor.

Rapora göre; AB içersinde 2006-2008 döneminde internet aracılığıyla en az bir ürün satın alan tüketicilerin oranı %27’den %33’e yükselirken; İngiltere, Fransa ve Almanya gibi ülkelerde internet kullanıcılarının yarısından fazlasının geçen sene çevrimiçi alışveriş yaptığı, Danimarka, İsveç, Norveç ve Finlandiya gibi kuzey ülkelerinde ise 2008 yılı içinde internet üzerinden ürün ve hizmet satın alan kullanıcıların oranının %91 olduğu kaydedildi. Bununla birlikte, ülke içi piyasalarda gözlenen büyüme eğiliminin aksine sınır ötesi çevrimiçi satın alımların 2008 yılında %7 ile sınırlı kaldığı belirtildi. Meglena Kuneva’nın sunduğu rapor, dil konusunda yaşanan zorluklar, lojistik engeller ile çeşitli yasal düzenlemelerin e-ticaretin sınır ötesi alımlar hususunda yaygınlaşmasını sekteye uğrattığını not düşüyor. 

Tüketicilerin internet üzerinden yapılan alışverişlerde perakende satışlara oranla ortalama memnuniyet seviyesinin daha yüksek olduğunu gösteren raporun bulgularına göre, özellikle tüketicilere sunulan seçeneklerin fazlalığı ile fiyat ve satıcılar arasında karşılaştırma yapılabilmesi tüketici memnuniyetini artıran etkenler olarak sıralanıyor. Komisyon, elektronik ticarete ilişkin engellerin ele alındığı raporun son halinin 2009 sonbaharında hazır olacağını açıkladı.

Kaynak: İKV Haftalık e-Bülten 2 – 8 Mart 2009

AB Üye Ülkelerinde Genişbant Kullanım Oranları

Avrupa Rekabetçi Telekomünikasyon Derneği (ECTA) tarafından yayımlanan yeni AB Genisbant Çizelgesinde (EU Broadband Scoreboard), AB genelinde genisbant bağlantılarının geçen yıla kıyasla %20 oranında artarak 110,5 milyona ulastığı belirtiliyor.

Eylül 2008’e kadar elde edilen verilerden hareketle hazırlanan ve Avrupa nüfusunun %22,5’inin genisbant bağlantısına sahip olduğunun belirtildiği raporda, en yaygın kullanımın Danimarka (37,5%) ve Hollanda’da (36,3%) görüldüğü, bunu Đsveç (31,0%), Finlandiya (30,8%) ve Đngiltere’nin (28,1%) izlediği belirtildi. Raporda, Polonya (10,1%), Romanya (10,2%), Bulgaristan (10,4%) ve Slovakya ise (10,6%) genisbant kullanımının en az yaygın olduğu ülkeler olarak yer aldı. Bununla birlikte, raporda, geçen yıla kıyasla en fazla kullanım artısının Yunanistan, G. Kıbrıs ve Malta’da görüldüğü kaydedildi. 

ECTA, genisbant bağlantılarına iliskin kaydedilen gelismeyi memnuniyetle karsılarken, bazı üye ülkelerde tekel konumundaki sirketlerin ayrıcalıklı durumda olmasını elestirdi. Özellikle geçmis yıllara kıyasla Đspanya’daki telekom piyasasının gerileyerek, sadece %20’lik genisbant kullanım oranıyla, Avrupa Birliği ve Ekonomik Đsbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) ortalamasının çok altında yer aldığına dikkat çekildi. Raporda, bu durumun yerlesik operatör konumundaki Telefonica’nın halen %57 oranında genisbant piyasasını kontrol etmesinden kaynaklandığı ifade edildi. ECTA Baskanı Innocenzo Genna, konuya iliskin yaptığı açıklamada, telekom sektöründe ciddi düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu, Telefonica gibi yerlesik operatörlerin temel altyapı yatırımlarına yönelmek yerine kar odaklı çalıstığını belirtti. Genna, Đskandinav ülkeleri ve Hollanda’nın aksine, Đspanya’daki düzenleyici makamların esnek davranarak, Telefonica’ya yönelik ciddi yaptırımlar uygulamaktan kaçınmasından ötürü, yerlesik operatörün durumunu muhafaza ettiğini vurguladı.

Kaynak: İKV Haftalık e-Bülten 2 – 8 Mart 2009

OCZ DIESEL 16GB Alüminyum Mini USB Bellek

Yaklaşık birkaç aydır USB flash belleğim bozuk olduğu için bazı durumlarda sıkıntılar yaşamaktaydım. Artık yeni bir tane almanın zamanının geldiğine karar vererek modeller hakkında bilgi toplamaya karar verdim. Sonunda OCZ DIESEL 16GB Alüminyum Mini USB Bellek üzerinde karar kıldım ve internetten siparişimi verdim.

Söz konusu ürün dün elime geçti. 16 GB (gerçekte 14.9) depolama alanına sahip ve kasası siyah alüminyumdan oluşan bellek beni resmen büyüledi. Beklediğimden daha küçük ve şık bellek, alüminyum gövdesi sayesinde hem çok dayanıklı hem de ısınma problemi yaşamama adına plastik olanlardan daha avantajlı. Metal gövde daha çabuk soğuyor çünkü. Üstelik okuma ve yazma performansı da oldukça göz dolduruyor. Hem küçük, hem hızlı ve hem de dayanıklı bu ürünü şimdilik herkese gönül rahatlığı ile tavsiye edebilirim.

Elime geçer geçmez kullanmaya başladığım ürünün okuma ve yazma performansının sadece lafta kalmadığını görmek çok hoşuma gitti. Özellikle 4GB Kingston marka emektarın hızına göre oldukça etkileyici bir hıza sahipti.

Ürünü çok farklı yetenekler beklemeyen normal kullanım isteyen herkes çok rahat kullanabilir. Üstelik eğer Windows Vista kullanıyorsanız Ready Boost özelliği sayesinde sisteminizi hızlandırabilirsiniz.

Çok daha performanslı ürün isteyen arkadaşlara da OCZ’ nin rally modelini tavsiye ederim gerçekten de okuma ve yazma hızı inanılmaz ancak boyut olarak diesel serisinden daha uzun ayrıca biraz daha pahalı.

Ürünün ne kadar kaliteli olduğunu anlatmak için sanırım OCZ’ nin ürüne ömür boyu garanti verdiğini söylemem yeterli olacaktır. Ürün hakkında daha detaylı bilgi CHIP dergisinin Aralık 2008 incelemesinde bulunabilir.

Bu arada OCZ’ yi tanımayanlar için şunu belirtmek isterim ki OCZ öyle sıradan bir marka değildir. Gerçekten çok kaliteli işlerin altına imza atarlar ve genelde overclock ürünlerinde kendilerinden sıkça söz ettirmeyi bilirler. Özellikle performans delisi overclock tutkunları için üretilmiş RAM ürünleri meşhurdur. Ülkemizde pek tanınmasa da işin uzmanları bu firmayı bilirler.

Ben ürünü hepsiburada.com’dan sipariş vermiştim ve genelde internet üzerinden yaptığım alışverişlerde de burayı tercih ederim. Piyasada her zaman istediğiniz modeli bulamayabilirsiniz. Bu yüzden internet üzerinen sipariş vermek bana daha kolay geliyor. Ürünün hepsiburada üzerindeki sipariş sayfasına erişmek ve CHIP dergisinin ürün hakkında inceleme yazısı için buraya tıklayın.

usb

usb1

Dünyanın Müzik Arşivi Bilgisayarınızda

Birkaç yıl önce internetten 5 MB boyutunda bir dosyayı indirmek için ne kadar beklediğimi düşününce şimdi gelinen noktayı daha iyi anlayabiliyorum. Artık bilgisayarımıza indirmeden online olarak müzik dinleyebiliyoruz ve film seyredebiliyoruz.

Şimdi bahsetmek istediğim site de işte böyle bir site… Gerçi daha önce yine böyle bir siteden şu yazımda bahsetmiştim. ama bu seferki site çok daha fazla yabancı müzik barındırıyor. İlk site Türk müziği açısından zenginken bu da yabancı müzik açısından oldukça tatmin edici.

Bahsetmek istediğim sitenin adresi www.imeem.com. Sayfada sadece müzik değil; video ve resim de arayabiliyorsunuz. Aynı zamanda çoğu özellik için üye olmanıza gerek yok ancak üye olmadığınız takdirde bazı müzikleri dinleyemeyebilirsiniz. Üye olduğunuz takdirde kendinize özel playlist oluşturma imkanı da tanıyan sayfa sayesinde nerede olursanız olun müziklerinize istediğiniz an istediğiniz yerden erişebiliyorsunuz. Playlist müziklerinizi tıpkı bilgisayarda dinler gibi hazırlanmış bir flash tabanlı oynatıcıdan dinleyebiliyorsunuz.

Sitede bazı müzikler 30 saniyelik demolar halinde ve bunları dinleyebilmek için ücret ödemeniz gerekebiliyor. Ancak dert edecek bir şey yok çünkü çoğunlukla o müziğin başka bir kullanıcı tarafından upload edilmiş tam halini bulup dinleyebiliyorsunuz.

Peki bu site bunların dışında nasıl ayakta kalabiliyor. Şarkıdan şarkıya geçerken baazen araya sesli reklam alıyor. Bir de dinlediğiniz müziği ister mp3, ister iTunes formatında size satıyor. Dilerseniz parçayı cep telefonu melodisi şeklinde de alabiliyorsunuz.

Arayüzü gayet şık bir site. Kullanıcılara da bir çok tema sunuyor ve isterseniz siz de kendi temanızı oluşturabiliyorsunuz ve bu olay neredeyse en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş.

Artık parçalarınızı USB bellekte taşımak zorunda kalmayacaksınız. Upload ettiğiniz ve başkaları tarafından upload edilen müzikleri dinleyebilmek için artık size gereken tek şey bir internet bağlantısı…

Aslında burada aklıma gelmeyen bir çok özellik daha var ama eminim siz bunları çok kısa süre içinde keşfedeceksiniz.

http://www.imeem.com

BİT 2009-2010 AB Çalışma Programı

“İşbirliğini” konu alan ve 2007-2013 yılları arasında gerçekleştirilmesi planlanan 7. Çerçeve Programının BİT temasına yönelik çalışma programı Avrupa Komisyonu tarafından yayınlandı.

Söz konusu program, 2009 ve 2010 son tarihli teklifler için yapılan çağrılara yönelik öncelikleri tanımlamakta. Program, bu çağrılara cevap veren tekliflerin değerlendirilmesi sırasında kullanılacak kriterleri de içermektedir. Çalışma programının genel amaçları ise programda şu şeklide yer alıyor:

“Avrupa sanayinin rekabet gücünü artırmak ve toplum ile ekonominin taleplerinin karşılanabilmesi amacıyla BİT’de gelecekte meydana gelecek gelişmeler üzerine ustalaşmak ve bunları şekillendirmek. Konuyla ilgili yapılacak faaliyetler, Avrupa’nın bilimsel ve teknoloji temelini kuvvetlendirmeye ve 

BİT alanında küresel liderliğini mümkün kılmaya devam edecek; BİT kullanımı yoluyla ürün, hizmet ve süreç inovasyonu ile yaratıcılığı teşvik etmeye yardımcı olacak; ayrıca, BİT’de sağlanacak ilerlemenin Avrupa vatandaşları, işletmeler, sanayi ve hükümetler için faydalı olmasını mümkün kılacak. 

Konuya ilişkin faaliyetlerin dijital bölünme ve sosyal dışlanmanın önüne geçilmesine de yardımcı olacağı öngörülmektedir.”  

Sözü geçen çağrılar için belirlenen içerik alanları arasında ise:

Yaygın ve güvenilir  ağ ve hizmet altyapıları,

Bilişsel sistemler, robotbilim ve etkileşim,

Bileşenler, sistemler, mühendislik,

Dijital kütüphaneler ve içerik, 

Sürdürülebilir ve kişiselleştirilmiş sağlık hizmetleri

Hareketlilik, sürdürülebilire çevre ve enerji verimliliği için BİT ve

Bağımsız yaşam, dâhil edilme ve yönetişim başlıkları yer almaktadır. 

Çalışma Programının düzenli olarak güncelleneceği ifade edilmektedir.

AB ülkeleri, 7. Çerçeve Programı süresi boyunca kullanılmak üzere 9.1 milyar avroluk bir kaynak ayırdı ki bu boyutlarda bir finansman da İşbirliği programını FP7 dâhilindeki en büyük araştırma teması kılmaktadır. Çerçeve Programı tarafından desteklenen faaliyetler bir dizi ‘finansman projesi’ ile finanse edilecektir. Bu projeler, Çerçeve Programı süresince uygulanacak olan eylemlerin finansmanı için ya tek başına ya da gruplar halinde kullanılacaktır ve Çalışma Programında, İşbirliği Projeleri, Mükemmeliyet Ağları, Koordinasyon ve Destek Faaliyetleri şeklinde belirtilmektedir.

 7. Çerçeve Programı ile ilgili daha fazla bilgi ve programın tam metnini http://cordis.europa.eu/fp7/ict/ adresinden edinebilirsiniz

http://www.fp7.org.tr/home.do;jsessionid=D8D8F9422E002BF54849196F51B2A7E7?ot=10&lang=en&sid=3221&pid=0

Photoshop’ta Bir Resmin Boyutlarını (Çözünürlüğünü) Değiştirmek

Photoshop, en basitinden en karmaşık işlerimize kadar her çalışmamızı kolayca gerçekleştirebileceğimiz bir program. Bu yazımda da aslında pek çok programla da yapılabilecek bir resimin en boy ölçülerinin değiştirilmesinin Photoshop ile nasıl gerçekleştirildiğini göreceğiz.

Önce resmimizi Photoshop’ta açıyoruz. Daha sonra image menüsü altından image size seçeneğine tıklıyoruz.

image menüsü altından image size menüsünü seçiyoruz.

Ya da Ctrl+Alt+i tuş kombinasyonu ile de image size penceresini görüntüleyebilirsiniz. Karşımıza gelen pencereden resmimizi dilediğimiz ölçülerde yeniden boyutlandırabiliriz.

image size penceresi

Pixel Dimensions bölümünden resimin width (genişlik) ya da height (yükseklik) değerlerinden birini değiştirdiğimizde diğerinin de buna uygun olarak değiştiğini göreceksiniz. Ama siz belki de resmin en ve boy dengesinin korunmasını istemiyor olabilirsiniz. Bu durumda söz konusu oranı göz ardı etmek ve en ve boy değerlerini tam istediğiniz gibi yapabilmek için pencerenin alt taraflarına doğru bulunan 3 tane seçenek olduğunu göreceksiniz. Bunlardan ortada bulunan Constrain Proportions seçeneğinin önündeki işareti kaldırmamız gerekiyor. Böylece resim tam olarak tercih ettiğiniz boyutlarda olacaktır.

Bu arada resime ait genişlik ve yükseklik değerlerini girdiğimiz alanların yanında varsayılan olarak pixels seçili gelen combo box lardan istersek percent seçeneğini seçerek resimin boyutlarını yüzde cinsinden de değiştirebiliriz.

Bu yazıda image size penceresini çok üstünkörü anlattım; eğer icap ederse bir başka yazıda daha geniş bir açıklamasını da yapabilirim ancak şimdilik bu kadarının yeterli olduğunu düşünüyorum. Hepinize kolay gelsin.

  • 1
  • 2