Browse Tag

bilişim

2023 İçin 105 Hedef

Türkiye’nin 2023 Bilişim Hedefleri Raporu, Ulaştırma Şura’sında masaya yatırılacak. 105 maddeden oluşan raporda; milli arama motoru, ücretsiz e-imza, uydu üretim merkezi, siber savaşlara hazırlık, çevreci BT, uzaktan eğitim, uzaktan sağlık, posta tekelinin kaldırılması ve genişbant internet erişiminin tüm Türkiye’de yaygınlaştırılması gibi başlıklar yer alıyor.
Ulaştırma Bakanlığı 27 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da 10.Ulaştırma Şurası’nı gerçekleştirecek. Ulaştırma Şurası öncesi gerçekleştirilen İletişim Altyapı Çalıştayı sonucunda hazırlanan raporda “Türkiye’nin 2023 Bilişim Hedefleri”ne ilişkin 105 ana hedef belirlendi. 10. Ulaştırma Şurası’nda masaya yatırılacak olan İletişim Altyapı Çalıştayı Raporu’nda Türkiye’nin yerli arama motorunu hayata geçirmesi öngörülüyor. Bilgi ve İletişim altyapısı ürünlerinde de Türkiye’nin en az birer ürün ya da çözümde dünyada bir numara olması sağlanacak.
Türkiye için bugün ve gelecekte önemli bir stratejik unsur olarak görülen uydu konusunda Türkiye kendi uydu üretim merkezini kuracak. Ayrıca kendi insan kaynaklarıyla ürettiği haberleşme ve gözlem uydularını da bölge ülkelerine pazarlayacak.  Raporda yer alan hedefler arasında; sayısal uçurumu tamamen yok edecek politika ve düzenlemelerin yapılması da öngörülüyor. Toplumun tüm kesimlerinin bilgi ve iletişim teknolojilerine sahip olmasının ötesinde emekli, ev hanımı, öğrenci, işsiz ve kırsal kesim gençliğinin bu teknolojileri kullanmasını sağlayacak sosyal sorumluluk projelerinin gerçekleştirilmesi hedefleniyor. Raporda belirlenen diğer hedeflerde; vatandaş  – devlet ilişkilerinde vatandaşı birincil olarak tanımlayacak şekilde, her vatandaşa bir e-posta adresinin verildiği milli bir e-posta platformunun oluşturulması, uygulamaya ilköğretime başlayan her öğrenciye bir elektronik posta adresinin verilmesiyle başlanması ve yaygınlaştırılması sağlanacak. E-imzanın da herkese ücretsiz olarak dağıtılması konusu öngörülürken 18 yaşını dolduran tüm vatandaşlara e-imzanın otomatik olarak verilmesi sağlanacak. Çalıştay raporunda ortaya konulan bir başka hedefte ise; muhtarlıklar dahil olmak üzere kamu hizmeti sunan tüm kuruluşlar ile ticari faaliyette bulunan bütün kişi ve kuruluşların bir web sayfasına sahip olmaları zorunluluğu getirilecek. Ayrıca vatandaşlara yönelik e-Devlet Kapısı’nda her vatandaşın kendine özel bir web sayfası olacak. Vatandaşın kamu kurumlarında yer alan kişisel bilgileri de bu sayfada yer alacak.
Son yıllarda dünyada önemi artan çevreci BT (Green IT) konusunda da hedefler koyan çalıştay raporunda; küresel ısınmanın engellenmesi ve çevrenin korunması amacına yönelik olarak dünyada oluşan eğilimlere göre çalışmalar yapılacak. Bu paralelde çevreci BT olarak adlandırılan ve daha az enerji tüketimi yapan, güneş enerjisi ve alternatif  enerji kaynaklarından beslenebilen, daha az çevre kirliliğine sebep olan teknolojilerin geliştirilmesi sağlanacak ve bu amaçla üniversitelerde gençlerin uzmanlaşacağı yeni mühendislik daları oluşturulacak.
Günümüzde sıkça karşılaşılan siber ataklar ve bunlara bağlı kritik altyapıların korunması konusunda siber savaşlara hazırlıklı olunması konusuna değinen raporda enerji, ulaştırma, haberleşme, su, güvenlik gibi alanlara ait kritik bilgi ve iletişim altyapılarının korunmasıyla ilgili çalışmaların yoğunlaştırılması öngörülüyor. Kritik bilgi ve iletişim altyapılarının korunmasıyla ilgili kurum ve kuruluşların faaliyetlerine ilaveten gerekirse tamamen bu konuya odaklanmış ayrı bir organizasyon görevlendirilebilecek. Afet, felaket, savaş ve saldırı gibi durumlarda kullanılmak üzere alternatif şebekeler kurulacak. Bu tür durumlarda bilgi ve iletişim altyapısının en kısa sürede tekrar ayağa kaldırılması için gerekli iş planları hazırlanacak.
Belirlenen Stratejik Hedefler:
Türkiye’nin İletişim altyapısının tüm ülke genelinde genişbant internetle sağlanması
Bilgi ve iletişim teknolojilerinde dünya çapında ürünler üretebilen, geliştiren ve ihraç eden bir ülke haline gelmesi
Ar-Ge faaliyetlerinin artırılması
2023 yılına kadar ülke genelinde internet hızının 100 kata kadar artırılması
Türkiye’nin kendi tesislerinde uydu üretebilir hale gelmesi
Sayısal uçurumun ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmesi
E-İmzanın herkes tarafından kullanılabilir olması
Siber savaşlara karşı ülkenin hazır olması ve kritik tesis ve bilgi merkezleri için üst düzey korunma sağlanması
Çevreci teknolojilerin geliştirilmesi ve bu alanda eğitimin artırılması
IPTV, mobil TV ve sayısal yayıncılık için gerekli altyapıların sağlanması
Uzaktan eğitim, uzaktan sağlık hizmeti güvenlik ve e-ticaret uygulamalarının geliştirilmesi
Posta alanında köklü değişiklikler gerçekleştirilmesi
BTHABER

Türkiye’nin 2023 Bilişim Hedefleri Raporu, Ulaştırma Şura’sında masaya yatırılacak. 105 maddeden oluşan raporda; milli arama motoru, ücretsiz e-imza, uydu üretim merkezi, siber savaşlara hazırlık, çevreci BT, uzaktan eğitim, uzaktan sağlık, posta tekelinin kaldırılması ve genişbant internet erişiminin tüm Türkiye’de yaygınlaştırılması gibi başlıklar yer alıyor.

Ulaştırma Bakanlığı 27 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında İstanbul’da 10.Ulaştırma Şurası’nı gerçekleştirecek. Ulaştırma Şurası öncesi gerçekleştirilen İletişim Altyapı Çalıştayı sonucunda hazırlanan raporda “Türkiye’nin 2023 Bilişim Hedefleri”ne ilişkin 105 ana hedef belirlendi.

10. Ulaştırma Şurası’nda masaya yatırılacak olan İletişim Altyapı Çalıştayı Raporu’nda Türkiye’nin yerli arama motorunu hayata geçirmesi öngörülüyor. Bilgi ve İletişim altyapısı ürünlerinde de Türkiye’nin en az birer ürün ya da çözümde dünyada bir numara olması sağlanacak.

Türkiye için bugün ve gelecekte önemli bir stratejik unsur olarak görülen uydu konusunda Türkiye kendi uydu üretim merkezini kuracak. Ayrıca kendi insan kaynaklarıyla ürettiği haberleşme ve gözlem uydularını da bölge ülkelerine pazarlayacak.

Raporda yer alan hedefler arasında; sayısal uçurumu tamamen yok edecek politika ve düzenlemelerin yapılması da öngörülüyor. Toplumun tüm kesimlerinin bilgi ve iletişim teknolojilerine sahip olmasının ötesinde emekli, ev hanımı, öğrenci, işsiz ve kırsal kesim gençliğinin bu teknolojileri kullanmasını sağlayacak sosyal sorumluluk projelerinin gerçekleştirilmesi hedefleniyor.

Raporda belirlenen diğer hedeflerde; vatandaş  – devlet ilişkilerinde vatandaşı birincil olarak tanımlayacak şekilde, her vatandaşa bir e-posta adresinin verildiği milli bir e-posta platformunun oluşturulması, uygulamaya ilköğretime başlayan her öğrenciye bir elektronik posta adresinin verilmesiyle başlanması ve yaygınlaştırılması sağlanacak. E-imzanın da herkese ücretsiz olarak dağıtılması konusu öngörülürken 18 yaşını dolduran tüm vatandaşlara e-imzanın otomatik olarak verilmesi sağlanacak.

Çalıştay raporunda ortaya konulan bir başka hedefte ise; muhtarlıklar dahil olmak üzere kamu hizmeti sunan tüm kuruluşlar ile ticari faaliyette bulunan bütün kişi ve kuruluşların bir web sayfasına sahip olmaları zorunluluğu getirilecek. Ayrıca vatandaşlara yönelik e-Devlet Kapısı’nda her vatandaşın kendine özel bir web sayfası olacak. Vatandaşın kamu kurumlarında yer alan kişisel bilgileri de bu sayfada yer alacak.

Son yıllarda dünyada önemi artan çevreci BT (Green IT) konusunda da hedefler koyan çalıştay raporunda; küresel ısınmanın engellenmesi ve çevrenin korunması amacına yönelik olarak dünyada oluşan eğilimlere göre çalışmalar yapılacak. Bu paralelde çevreci BT olarak adlandırılan ve daha az enerji tüketimi yapan, güneş enerjisi ve alternatif  enerji kaynaklarından beslenebilen, daha az çevre kirliliğine sebep olan teknolojilerin geliştirilmesi sağlanacak ve bu amaçla üniversitelerde gençlerin uzmanlaşacağı yeni mühendislik daları oluşturulacak.

Günümüzde sıkça karşılaşılan siber ataklar ve bunlara bağlı kritik altyapıların korunması konusunda siber savaşlara hazırlıklı olunması konusuna değinen raporda enerji, ulaştırma, haberleşme, su, güvenlik gibi alanlara ait kritik bilgi ve iletişim altyapılarının korunmasıyla ilgili çalışmaların yoğunlaştırılması öngörülüyor. Kritik bilgi ve iletişim altyapılarının korunmasıyla ilgili kurum ve kuruluşların faaliyetlerine ilaveten gerekirse tamamen bu konuya odaklanmış ayrı bir organizasyon görevlendirilebilecek. Afet, felaket, savaş ve saldırı gibi durumlarda kullanılmak üzere alternatif şebekeler kurulacak. Bu tür durumlarda bilgi ve iletişim altyapısının en kısa sürede tekrar ayağa kaldırılması için gerekli iş planları hazırlanacak.

2023
Belirlenen Stratejik Hedefler:

  • Türkiye’nin İletişim altyapısının tüm ülke genelinde genişbant internetle sağlanması
  • Bilgi ve iletişim teknolojilerinde dünya çapında ürünler üretebilen, geliştiren ve ihraç eden bir ülke haline gelmesi
  • Ar-Ge faaliyetlerinin artırılması
  • 2023 yılına kadar ülke genelinde internet hızının 100 kata kadar artırılması
  • Türkiye’nin kendi tesislerinde uydu üretebilir hale gelmesi
  • Sayısal uçurumun ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmalar yürütülmesi
  • E-İmzanın herkes tarafından kullanılabilir olması
  • Siber savaşlara karşı ülkenin hazır olması ve kritik tesis ve bilgi merkezleri için üst düzey korunma sağlanması
  • Çevreci teknolojilerin geliştirilmesi ve bu alanda eğitimin artırılması
  • IPTV, mobil TV ve sayısal yayıncılık için gerekli altyapıların sağlanması
  • Uzaktan eğitim, uzaktan sağlık hizmeti güvenlik ve e-ticaret uygulamalarının geliştirilmesi
  • Posta alanında köklü değişiklikler gerçekleştirilmesi

Kaynak: BTHABER

Teknolojide Hız ve İnsan

Bilişim alanında yaşanan gelişmelerden web teknolojileri de üzerine düşeni almaya devam ediyor. Erişim hızları giderek artıyor ve geniş bant kullanımının yaygınlaşmasıyla web sayfaları da kullanıcılara her geçen gün daha fazla olanak sağlayabilecek güce erişiyor. İnternet altyapısı sürekli güncelleniyor ve web sayfalarının mimarisini oluşturan HTML ve CSS gibi kod ve bileşenler de ihtiyaca cevap verebilmek için güncellenmeye devam ediyor. Web sayfalarının yetenekleri arttıkça dinamik içerik sağlayacak kodlar geliştiriliyor. Eskisine oranla çok fazla yeteneğe sahip bu sayfaları düzgün görüntüleyebilmek için de web tarayıcıları sürekli kendilerini geliştirmeye devam ediyorlar.
İnternetin teknolojik gelişmelerden ne derece etkilendiğini sıralayan ve istendiği takdirde daha da fazla uzatılabilecek olan bu liste genelde teknolojik gelişmelerin yine teknolojik alandaki etkilerini gösteriyor ancak ilerlemeler diğer taraftan  insan hayatına getirdiği yenilik ve kolaylıklarla da ele alınabilir.
Bugün internet sayesinde pek çok iş bilgisayar başından halledilebilir hale geldi. Dükkan dükkan dolaşmak yerine alışverişler internet üzerinden yapılabiliyor. Gönderilen ya da beklenilen bir kargonun nerede olduğu ve yerine ulaşıp ulaşmadığı kolaylıkla web üzerinden takip edilebiliyor. Bankacılık işlemleri hızlıca gerçekleştirilebiliyor. Araştırmalar, kütüphane yerine arama motorları üzerinden yürütülebiliyor. Hatta bazı arama motorları istenildiği takdirde bir kütüphanedeki kitapların web üzerinden görüntülenebilmesine olanak sağlayan servisleri bünyelerine ekleyerek araştırmaların akademik bir kimlik kazanmasına yardımcı bile olabiliyorlar.
Web teknolojilerinde bu ve bunlara benzer yaşanan hızlı gelişmeler bir yandan ilerlemenin ivmesini artırırken diğer yandan da kullanıcıların beklentilerini yükselterek bazı alışkanlıklarını da değiştirebiliyor.
Zamanında günler süren bazı işlemlerin artık saatler hatta dakikalar içinde yapılabiliyor olmasının rahatlığına alışan kullanıcılar herhangi bir nedenle ortaya çıkan istenmeyen bir gecikme neticesinde çok çabuk moral bozukluğuna uğrayabiliyorlar ve saatlik bir gecikmeye tahammül edemeyecek duruma gelebiliyorlar. Oysa eskiden günlerce bekleyebilen insan bu durumu çok rahat kabullenebilmeli, önceki durumu düşünüp kısa gecikmeleri göz ardı edebilmelidir.
Teknolojide ilerleme hangi alanda gerçekleşirse gerçekleşsin beklenen en büyük etki daima daha hızlı olmasıdır. Daha hızlı işlemciler, daha hızlı bilgisayarlar ve daha hızlı internet… Böylece her şey daha kısa sürede gerçekleştirilebilir hale gelmeye başladı. Sonuçta hız, sürenin kısalmasına yol açtıkça; kısalan süreler de daha fazla hızlı olma arzusunu kamçılamaya başladı. Bu da bir çok alanda işlerini birkaç yıl önceye göre daha hızlı yürütmeye alışan insanların sabırlı olma eşiklerini biraz düşürmesine yol açmış gibi görünüyor.
Çoğu durumda işler normal seyrinde ve hızında ilerlerken bile insanların bir kısmının sabırsızlandıkları ve daha hızlı olmaya çalıştıkları gözlemlenebilir. Bu tür durumlara, çalışmak için yüksek sistem gereksinimlerine ihtiyaç duyan bir programı daha alt seviye bir sistemde çalıştıran insanların doğal olarak olması gerektiği gibi performans göstermeyen programa tepki göstermeleri örnek verilebilir. Orada sanki durumun sorumlusu program ya da bilgisayarmış gibi tepki yanlış kanallara yönlendirilir. Aslında istenilen programın performanslı çalışabilmesi için gereken konfigürasyon  temin edilmiş olsaydı hiçbir performans kaybı yaşanmayacaktı. İşletim sistemleri ve depolama çözümleri bu kadar gelişmemişken bir oyun birkaç disketten oluşabiliyordu ve oynanmak istenildiği zaman da disketlerin teker teker yüklenmesini beklemek gerekiyordu. Artık çok daha gerçekçi oyunlar bir ya da iki adet DVD üzerinde geliyor ve sadece ilk defa bilgisayara kurulurken DVD’ler sırayla yükleniyor ve bu işlemden sonra oyunu oynayabilmek için sadece gerekli DVD medyasını kullanmak yetiyor. Bölüm geçişlerinde gelen ve sadece biraz beklemeyi gerektiren yükleme ekranlarında bile 30 – 40 saniye beklerken sabredemez duruma gelen insanların varlığı acaba her şeyin fazlası zarar mı? Sorusunu akla getiriyor.
İnsanlarda meydana gelen bu acelecilik ve sabredememe durumu belki tamamen teknolojiye bağlı olmayabilir ancak az da olsa teknolojinin de bir etkisi olabileceğini gösteren pek çok örnek durum mevcut. Her zaman daha hızlı olmak gerçekten de çok mu önemli?. Sonuçta makineler sürekli hızlarını artırabilseler de insanların kesinlikle ötesine geçemeyecekleri bir sınırları var.

Bilişim alanında yaşanan gelişmelerden web teknolojileri de üzerine düşeni almaya devam ediyor. Erişim hızları giderek artıyor ve geniş bant kullanımının yaygınlaşmasıyla web sayfaları da kullanıcılara her geçen gün daha fazla olanak sağlayabilecek güce erişiyor. İnternet altyapısı sürekli güncelleniyor ve web sayfalarının mimarisini oluşturan HTML ve CSS gibi kod ve bileşenler de ihtiyaca cevap verebilmek için güncellenmeye devam ediyor. Web sayfalarının yetenekleri arttıkça dinamik içerik sağlayacak kodlar geliştiriliyor. Eskisine oranla çok fazla yeteneğe sahip bu sayfaları düzgün görüntüleyebilmek için de web tarayıcıları sürekli kendilerini geliştirmeye devam ediyorlar.

İnternetin teknolojik gelişmelerden ne derece etkilendiğini sıralayan ve istendiği takdirde daha da fazla uzatılabilecek olan bu liste genelde teknolojik gelişmelerin yine teknolojik alandaki etkilerini gösteriyor ancak ilerlemeler diğer taraftan  insan hayatına getirdiği yenilik ve kolaylıklarla da ele alınabilir.

Teknoloji alışkanlıklarımızı değiştirir mi?

Bugün internet sayesinde pek çok iş bilgisayar başından halledilebilir hale geldi. Dükkan dükkan dolaşmak yerine alışverişler internet üzerinden yapılabiliyor. Gönderilen ya da beklenilen bir kargonun nerede olduğu ve yerine ulaşıp ulaşmadığı kolaylıkla web üzerinden takip edilebiliyor. Bankacılık işlemleri hızlıca gerçekleştirilebiliyor. Araştırmalar, kütüphane yerine arama motorları üzerinden yürütülebiliyor. Hatta bazı arama motorları istenildiği takdirde bir kütüphanedeki kitapların web üzerinden görüntülenebilmesine olanak sağlayan servisleri bünyelerine ekleyerek araştırmaların akademik bir kimlik kazanmasına yardımcı bile olabiliyorlar.

Web teknolojilerinde bu ve bunlara benzer yaşanan hızlı gelişmeler bir yandan ilerlemenin ivmesini artırırken diğer yandan da kullanıcıların beklentilerini yükselterek bazı alışkanlıklarını da değiştirebiliyor.

Zamanında günler süren bazı işlemlerin artık saatler hatta dakikalar içinde yapılabiliyor olmasının rahatlığına alışan kullanıcılar herhangi bir nedenle ortaya çıkan istenmeyen bir gecikme neticesinde çok çabuk moral bozukluğuna uğrayabiliyorlar ve saatlik bir gecikmeye tahammül edemeyecek duruma gelebiliyorlar. Oysa eskiden günlerce bekleyebilen insan bu durumu çok rahat kabullenebilmeli, önceki durumu düşünüp kısa gecikmeleri göz ardı edebilmelidir.

Teknolojide ilerleme hangi alanda gerçekleşirse gerçekleşsin beklenen en büyük etki daima daha hızlı olmasıdır. Daha hızlı işlemciler, daha hızlı bilgisayarlar ve daha hızlı internet… Böylece her şey daha kısa sürede gerçekleştirilebilir hale gelmeye başladı. Sonuçta hız, sürenin kısalmasına yol açtıkça; kısalan süreler de daha fazla hızlı olma arzusunu kamçılamaya başladı. Bu da bir çok alanda işlerini birkaç yıl önceye göre daha hızlı yürütmeye alışan insanların sabırlı olma eşiklerini biraz düşürmesine yol açmış gibi görünüyor.

Çoğu durumda işler normal seyrinde ve hızında ilerlerken bile insanların bir kısmının sabırsızlandıkları ve daha hızlı olmaya çalıştıkları gözlemlenebilir. Bu tür durumlara, çalışmak için yüksek sistem gereksinimlerine ihtiyaç duyan bir programı daha alt seviye bir sistemde çalıştıran insanların doğal olarak olması gerektiği gibi performans göstermeyen programa tepki göstermeleri örnek verilebilir. Orada sanki durumun sorumlusu program ya da bilgisayarmış gibi tepki yanlış kanallara yönlendirilir. Aslında istenilen programın performanslı çalışabilmesi için gereken konfigürasyon  temin edilmiş olsaydı hiçbir performans kaybı yaşanmayacaktı. İşletim sistemleri ve depolama çözümleri bu kadar gelişmemişken bir oyun birkaç disketten oluşabiliyordu ve oynanmak istenildiği zaman da disketlerin teker teker yüklenmesini beklemek gerekiyordu. Artık çok daha gerçekçi oyunlar bir ya da iki adet DVD üzerinde geliyor ve sadece ilk defa bilgisayara kurulurken DVD’ler sırayla yükleniyor ve bu işlemden sonra oyunu oynayabilmek için sadece gerekli DVD medyasını kullanmak yetiyor. Bölüm geçişlerinde gelen ve sadece biraz beklemeyi gerektiren yükleme ekranlarında bile 30 – 40 saniye beklerken sabredemez duruma gelen insanların varlığı acaba her şeyin fazlası zarar mı? Sorusunu akla getiriyor.

İnsanlarda meydana gelen bu acelecilik ve sabredememe durumu belki tamamen teknolojiye bağlı olmayabilir ancak az da olsa teknolojinin de bir etkisi olabileceğini gösteren pek çok örnek durum mevcut. Her zaman daha hızlı olmak gerçekten de çok mu önemli?. Sonuçta makineler sürekli hızlarını artırabilseler de insanların kesinlikle ötesine geçemeyecekleri bir sınırları var.

Dünya Bilişim Teknolojisi 2010 Kongresi

Bilişim sektörünün en önemli global organizasyonu olan WCIT, sekseni aşkın ülkenin konu ile ilgili kamu kurum ve kuruluşlarını, sivil toplum örgütlerini, akademisyenlerini ve önde gelen firmalarını bir araya getiren Dünya Bilişim Teknoloji ve Hizmetleri Birliği (WITSA) tarafından iki yılda bir üye ülkelerden birinde düzenlenmektedir. 

Hollanda’nın bilişim sektör örgütü olan ICT Office tarafından organize edilen WCIT 2010’un gündeminde global öneme sahip on konu yer alacak olup, bu on konu Kongre’yi destekleyen kurum ve firmalarla birlikte belirlenecektir. Bu etkinlikler sonucunda Kongre’nin “partnership” programına katılan ülkelerin kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum örgütleri, akademisyenler ve önde gelen firmalar;

Üst düzey katılımcılarla iletişim kurma ve bilişim konularında ilk elden görüş alış verişinde bulunma,

Düşünce, proje, ürün ve gelişmelerin Kongre süresince yoğun basın ilgisi ve yayınlarıyla duyurulması,

Mevcut ve gelişen pazarlardan firmalara ulaşma, potansiyel iş ortaklarını değerlendirme,

Teknolojik gelişmeleri takip, yönlendirme ve stratejik işbirliklerine girişme,

Kongre’nin gündeminde yer alacak konuların belirlenmesi ve konuşmacı tespitinde söz sahibi olma,

Kongre’ye katılacak iki binin üzerinde delegeye hitap ederek en yeni ürünlerini ve hizmetlerini tanıtma ve ayrıca sergileme,

Katılımcılar arasından bir kısım yatırımcıların ülkelerine yönlendirilmesi gibi imkânlara sahip olacaktır.

Kongre’de özellikle “BİT (Bilgi ve İletişim Teknolojileri) ve Enerji”, “BİT ve Yaşam”, “BİT ve Su” ve “BİT ve Mobilite” temalarına odaklanılacağı bildirilmektedir. 

Bu çerçevede, ülkemizin bilişimle ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına, sektör sivil toplum örgütlerine, akademisyenlerine ve önde gelen firmalarına Dünya Bilişim Teknolojisi 2010 Kongresi hakkında bilgi verilmesinde yarar görülmektedir. Kongre ve ‘”partnership”‘ programı hakkında daha fazla bilgi www.wcit2010.org web adresinde bulunabilir.

wcit

Sağlıkta Adım Adım 2014 Vizyonu

Sağlık Bakanlığı, 2014 yılına kadar yapacağı bilişim altyapı yatırımlarını belirledi. Beş stratejik hedef doğrultusunda gerçekleşecek olan çalışmalar kapsamında; Sağlık-Net, sağlık bilişim standartları, bilgi güvenliği ve kişisel mahremiyetin korunması, karar destek, uzaktan sağlık alanlarındaki projeler 2014 yılına kadar hayata geçirilecek.

e-Devlet Yuvarlak Masa Toplantıları’nın yedincisi “Türkiye’de 2009 Yılı e-Sağlık Hedefleri ve Çözüm Önerileri” başlığında Sağlık Bakanlığı yetkilileri, hastane yöneticileri ve sektör temsilcilerinin üst düzey katılımı ile gerçekleştirildi. 

Sağlık Bakanlığı’nın desteği ile gerçekleştirilen etkinlikte Türkiye’nin 2009 yılı e-Sağlık hedefleri ve çözüm önerileri masaya yatırıldı

Sağlık Bakanlığı’nın son altı yılda giriştiği yoğun dönüşüm nedeniyle bilişime birinci sırada önem verilmesi zorunluluğunun doğduğunu dile getiren Sağlık Bakanlığı’ndan bir yetkili, sağlığın “Önce insan” demek zorunda olunan bir alan olduğunu ve ertelenemeyen hizmet anlayışının olması gerektiğini söyledi. 

Her gün bir milyonun üzerinde vatandaşa sağlık hizmeti vermek zorunda olduklarını kaydeden yetkili, bu yüzden e-sağlık adı altında toplanabilecek konular altında gerçekleştirilen çalışmaların ne bir mucize ne büyük bir başarı ne de ilginç bir alanda ilerleme değil, bunun bir mecburiyet olduğunu ifade etti. 

Yetkili, “Bu yüzden hem sağlıkta dönüşüm kapsamında hem de geleceğe yönelik hazırladığımız dört-beş yıllık stratejik planlanmızda bilişim en ön sırada yer alıyor” dedi.

Sağlık Bakanlığı yetkilisi, sağlık alanında çözüm sunan şirketlerin yöneticilerinin önerilerinin ardından, tek tek şirketlerle muhatap olmanın verimli olmadığını bu şirketlerin oluşturacağı bir dernek ile görüşmenin daha yararlı olacağını dile getirdi. 

Kamuda yeni yönetim kapsamında kamu kurumlarının bundan böyle stratejik planlarını ve performansa dayalı bir bütçeleme sistemine geçmeleri konusunda zorunluluğun olduğunu hatırlatan Sağlık Bakanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanlığı adına bir yetkili, Sağlık Bakanlığı’nın önümüzdeki beş yıla yön verecek olan e-Sağlık Stratejisi taslak planının başlıklarını paylaştı. 

İlk olarak e-Devlet Yuvarlak Masa Toplantısı’nda paylaşılan taslak e-Sağlık stratejisinin yüzde 90’ının tamamlandığını ve genel hatlarıyla değişmeyecek olsa da taslak bir çalışma olduğunu ifade eden yetkili 2014 stratejisinin amacının karar hizmet sunumu sürecinde etkili bilgiye erişim sağlayacak Türkiye Sağlık Bilgi Sistemi’ni e-Sağık’ı kurmak, işletmek ve geliştirmek olduğunu kaydetti. 

Sağlık verilerinin tek bir ana çatıda toplanması ve yönetilmesi için, Sağlık-Net’i 2012 yılı sonuna kadar tamamlamayı hedeflediklerini belirten yetkili, “2014 yılı sonuna kadar sağlık sunucularının ve sağlık hizmeti kullananların e-sağlık uygulamalarına erişiminin artırılması ve yaygınlaştırılması için, sağlık bilişim standartlarını yürütmeyi, geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı hedefliyoruz” dedi. 

2011 yılı sonuna kadar bilgi güvenliği ve kişisel mahremiyetin korunmasına yönelik esasların belirlenmesini ve uygulanmasını da öngördüklerini söyleyen yetkili, sağlık planlayıcı ve karar vericileri için de karar destek sistemi kapsamında veri ambarını kurmak ve veri madenciliği uygulamalarını başlatmayı hedeflediklerini açıkladı. 

Uzaktan sağlık hizmeti sunumları konusunun da taslak stratejik planda yer aldığını belirten yetkili, Tele-Tıp, Tele-Sağlık ve e-Eğitim uygulamalarını da 2011 yılına kadar yaygınlaştırmayı hedeflediklerini belirtti.

Sağlık Bakanlığının Stratejik Öncelikleri

  • Sağlık Net Entegrasyonu
  • Afet Kurtarma Merkezi
  • Sağlık Net Operasyon Merkezi
  • e-Sağlık İnsan Kaynakları Uzmanlığı
  • Veri Güvenliği ve Veri Madenciliği
  • Sağlık Bilişim Standartlar
  • İlaç Takip Sistemi

 

Kaynak: BTHABER

Bilişim Keşfetmektir

Sürekli gelişmekte olan teknolojiyi takip etmek için bireylerin de her geçen gün kendilerini daha fazla geliştirmeleri ve yeniliklere daha çok açık olmaları gerekiyor.

Hem donanım hem de yazılım alanlarında devam eden ilerleme sürecine ayak uydurabilmek için bireylerin güncel teknolojiyi takip etmeleri artık neredeyse olmazsa olmazlardan biri haline geldi.

Güncel gelişmelerden haberdar olabilmek ne yazık ki her zaman çok da kolay olmuyor. Özellikle donanım alanında her geçen gün bir üst modeli raflarda yerini alan cihaz ve aygıtlara sahip olabilmek gerçekten de güçlü bir maddi bütçeye ihtiyaç duyuyor  ancak yine de pek çok dergi veya web sayfasında söz konusu ürünler hakkında inceleme yazıları ve kullanıcı fikirleri rahatlıkla bulunabiliyor. Donanım konusunda güvenilir siteler ve kullanıcıların yorumları çoğu kez insanları aydınlatmada yeterli olabilmektedir.

Aynı şekilde yazılım alanında da bir çok tanıtım sayfası mevcut ve çoğu durumda da yeterli olabilmektedirler. Ancak yazılımları denemek donanımlar kadar külfetli değildir. Çok yüksek ücretlere sahip yazılımların bile; kendilerini tanıtabilmek ve pazarda güçlü bir yere sahip olabilmek için deneme sürümleri mevcuttur. Bu tür deneme sürümleri bazen söz konusu programın belirli bir süre kullanımına izin vererek süre bitiminde satın alınmasını talep eden; bazen de bir süre sınırı olmaksızın programın belirli özelliklerini kısıtlayarak programın kullanımına izin veren türlerden olabiliyor. Sonuçta kullanıcılar arzu ettikleri yazılımı deneyebilme imkanına kavuşmuş oluyorlar. Böylelikle hem yazılımı test etmiş hem de güncel programları takip etmiş oluyorlar.

Gelişmelere ayak uydurmada güncel yazılımları izlemenin de büyük bir payı olmasına rağmen bu yöntem genelde kullanıcılar tarafından pek tercih edilmemektedir. Pek çok kullanıcı haklı olarak sistemlerinin sürekli yeni programlar yüklenmesi ve kaldırılması sonucunda hantallaşacağından endişe etmektedirler. Bunun sonucunda ilgili gelişmeleri yine web sayfalarından takip etmeyi tercih etmektedirler.

Aslında mesleki olarak yazılımla çok ilgili olmadıktan sonra sürekli yeni yazılımlar kurarak bunları denemenin pek de bir anlamı yok ancak bilişim ve teknolojinin sürekli gelişmesinin altında yatan nedenlerden birinin de merak olduğu unutulmamalıdır. Kullanıcılar belki her yeni yazılımı değil ancak sürekli yaptıkları bir işe yardımcı olan bir programın alternatifini deneyerek daha fazla memnuniyet verici bir sonuçla karşılaşabilme ihtimallerini de göz ardı etmemelidirler. 

Bilişimin temel şartlarından birinin yenilik olmasına rağmen kullanıcı tarafında alışkanlıklar kolay kolay terk edilemiyor. Örneğin bir tasarımcı ya da bir yazar mesleği ile ilgili olarak ilk hangi programları kullanmaya başlamışsa artık hep o programı kullanmayı sürdürüyor. Oysa zamanla kendi kullandığı yazılımdan çok daha yetenekli ve kendisine kolaylıklar sunan bir yazılım çıkmışsa bundan haberi bile olamayabiliyor. Alıştıkları yazılım ücretli dahi olsa daha maharetli ve ücretsiz bir yazılımı denemeye bile sıcak bakmayan kullanıcıların yanında bir de alıştıkları programların yeni versiyonlarını da kullanmaktan çekinenler var. Alıştıkları menüler ve simgelerin değişmesine tahammül edemeyen bu kullanıcılar belki de önceleri daha fazla zaman alan ya da zahmetli işlemleri daha kısa zamanda ve kolayca yapma fırsatını ellerinin tersiyle itmiş olabiliyorlar.

Günümüzde sistemi riske atmadan yazılımları denemek için aslında çeşitli yollar mevcut. Zaten artık hemen hemen tüm işletim sistemlerinde istenmeyen bir durumla karşılaşıldığında sistemi daha önce stabil çalıştığı bir ana geri döndürmeye izin veren özellikler bulunmaktadır.

Sistemi geri almaya yarayan özelliklere rağmen yine de programları sık sık deneyerek risk almak istemeyen kullanıcılar da sanal PC programları adı verilen programlardan kullanabilirler. Bu tarz programlar sabit diskin belirlenen kadarını kendilerine ayırarak PC içinde PC oluştururlar. Sanal PC üzerindeki her sorun sadece kendisini etkileyeceğinden herhangi istenmeyen bir durum karşısında da söz konusu dosyayı silmek yeterli olur.

Gerekli önlemler ve sistemin yedeği alındıktan sonra uygun bir bilgisayar üzerinde yeni ve alternatif programlar denemek daha önceden çok fazla uğraş gerektiren işlemlerin kısa zamanda yapılmasını sağlayabilir. 

Bunun yanında unutulmamalıdır ki bilişimin temeli merak ve yeniliğe dayalıdır. Eğer kimse alışkanlıklarından vaz geçmek istemeseydi bugün gelinen nokta sadece bir hayal olarak kalırdı.

Gençleri Bilişime Yönlendirmek

Türkiye, artan genç nüfusu ile  pek çok alanda olduğu gibi bilişim alanında da parlak bir gelecek vaat ediyor. Sahip olunan bu dinamizm doğru kanalize edildiği takdirde Türkiye’nin ileride bu alanda söz sahibi olan ülkelerden biri olması hiç de uzak bir ihtimal değil.

Her zaman yeniliklere daha açık olan genç nüfusun bu alanlara yönelik ilgilerinin canlı tutulması ve teşvik edilmesi sağlanabilirse; ülke geleceğine azımsanmayacak bir katkı yapılmış olur.

Aslında olanaklar temin edildiği takdirde gençlerin neler yapabileceklerine dair pek çok yeterli örnek gösterilebilir. Bunlardan en göz önünde olanı “Türkiye İşlemcisini Tasarlıyor” adlı yarışma… Görüldüğü gibi işlemci üretimi konusunda yarışma düzenleyebilecek seviyeye ulaşan Türkiye, bunların yanında yurt dışında gerek film ve gerek oyun üreten firmalarda çalışan bir sürü yetenekli gence sahip…

Bu tür örneklerin ve başarı hikayelerinin artması için bu alanda yetenekli ve istekli gençlerin teşvik edilmesi gerekiyor. Ayrıca okullarda bilgisayar ve bilişim ile ilgili derslere gereken önem verilmek suretiyle bu alanda potansiyel bir yeteneğe sahip olan öğrenciler saptanabilir. İlgili derslerin müfredatına, bilgisayarda yazı yazma ve resim yapma gibi konuların yanında web sayfası hazırlama veya basit bir programlama konularak konuyla ilgilenen öğrencilerin dikkati çekilebilir.

Bu gibi durumlarda başarı sağlamak için gençlerin merak unsuru daima canlı tutulabilmelidir. İşte bu noktada ailelere büyük bir sorumluluk düşüyor. Pek çok aile çocuğunun kullandığı bu tür teknolojilere yabancı olduğunda; söz konusu teknolojiyi tanımak veya onu öğrenmeye çalışmak yerine; önyargılı bir yaklaşım sergilemeyi tercih ediyor ve çocuklarını uzaklaştırmak istiyorlar. Oysa artık en basitinden bilgisayar başında geçirilen sürenin bir zaman kaybı ya da bilgisayar ile yapılan bütün işlemlerin oyun olduğu kanaatinin yıkılma zamanı geldi.

Diğer bir taraftan bilişim ve teknoloji ile uğraşmanın gençleri daha üretken, daha pratik ve daha  araştırmacı yaptığını anne ve babaların kabul etmesi gerekmektedir. Gençler Internet sayesinde aradıkları bilgiye ulaşmanın yolunu bir şekilde bulmayı başarabiliyorlar. İlk seferde erişmeye çalıştıkları kaynağa belli bir sebepten ötürü ulaşamasalar bile sonunda etrafından dolaşıp istediklerini elde edebiliyorlar.

Gençlerin içinde olan bu mücadele hırsı ve pes etmeme duygusunun en iyi şekilde değerlendirilebileceği alanlardan biridir bilişim… Günümüzün rekabetçi ortamında rakiplerle yarışabilmek için en çok ihtiyaç duyulan bu duygular yarışın galibi olma konusunda oldukça işe yarayacaklardır.

Bütün ailelerin çocuklarının başarılı olmasını istemelerine karşın pek çoğunun bilişim ile ilgili uğraşları zaman kaybı olarak görmeleri aslında çok üzücüdür.

Bu sorunun ortaya çıkmasının nedeni aslında yukarıda da bahsedildiği gibi ailelerinin çocuklarının kullandıkları teknolojiye yabancı olmasından dolayı kaynaklanıyor. Aileler hem zamanı yakalayarak, teknolojinin nimetlerinden faydalanmak hem de çocuklarını kötü niyetli kişiler ve uygunsuz içerikten koruyabilmek için bu teknolojiye yaklaşmalıdırlar.

Sözün kısası Türkiye, elindeki pozitif imkanları ile geleceğin bir numaralı bilişim ülkesi olabilir ancak bunu sağlayabilmek için gençlerin yanında ailelerin de yönlendirilmesi ve eğitilmesi gerekmektedir.

“Özgür Yazılım” konferansı 20-21 Haziran’da

Linux Kullanıcıları Derneği’nin Türkiye’de özgür yazılım konusunda çalışan birey, firma ve kurumları bir araya getiren ”Özgür Yazılım” dizisinin ikincisi 20-21 Haziran’da TOOB Ekonomi ve Teknoloji salonlarında yapılacak.

Konferansta özgün bildirilerin yanında, bilgi ve deneyimi aktaran konuşmalar,  teknoloji bildirileri ve üç tematik seminer yapılacak.
 
Hiç Linux bilmeyenleri de katılabileceği “Kişisel Linux Kullanımı” seminerinde Pardus ve Ubuntu etrafındaki bireysel kullanımı işlenecek. Diğer iki seminerse, sistem yöneticilerine yönelik “Sistem Yönetimi” ve “Programlama” üzerine verilecek.
 
Konferansın sponsorluklarını  Türksat, IBM, Sun Microsystems, Novell, Yahoo Türkiye, Intel, EMO, Profelis ve Cumhuriyet gazetesi üstlendi.

Herkese açık ve ücretsiz olan konferansta, tematik seminerlere katılanlara  Katılım Belgesi verilecek.
 
Etkinlikle ilgili ayrıntılı bilgiyi http://konfernas.linux.org.tr/ web adresinden edinebilirsiniz.

Kaynak: CNN TÜRK