Browse Tag

lisans

3G İhalesini Türkiye Kazandı

Türkiye’nin neredeyse yılan hikayesine dönen 3G ihalesi nihayet yapıldı. İhalede Avea, Turkcell ve Vodafone 3G lisansı aldı.

09 Ekim 2008 tarih ve 27019 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “IMT-2000/UMTS Hizmet ve Altyapılarına İlişkin Yetkilendirme” ihalesi ilanı uyarınca,  bugün Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun Ankara’daki merkez binasında gerçekleştirilen lisans ihalesinde A tipi lisansı 358 milyon Euro karşılığında Turkcell kazandı.  

A, B,C ve D lisansları için ayrı ayrı yapılan ihalelerde ilk önce A tipi lisansa ilişkin verilen teklifler açıldı.  

Asgari teklif bedeli 285 milyon Euro olan 40 MHz bant genişliğindeki A tipi lisans için  

Avea 285 milyon Euro  

Turkcell 358 milyon Euro 

Vodafone 298 milyon Euro teklif iletti.  

Daha sonra yapılan açık artırmada Avea 348 milyon Euro teklif verdi, Vodafone açık artırmada teklif vermedi. A tipi lisans İhalesini 358 milyon bedelle Turkcell kazandı.  

Geçtiğimiz yıl yapılan ve daha sonra iptal edilen ihalede 252 milyon Euro asgari bedel belirlenen A tipi lisans için Turkcell 311 milyon Euro teklif vermiş, daha sonra teklifini 321 milyon Euro’ya yükseltmişti.

B ve C tipi

İhalede asgari teklif tutarı A lisansı için 252 milyon, B lisansı için 224 milyon, C lisansı için 196 milyon, D lisansı için 140 milyon euro olarak belirlenmişti. Önce A lisansı için teklif alındı. 

249 milyon Euro asgari bedelle satışa çıkarılan 35 MHz bant genişliğindeki B tipi lisans için ise geriye kalan iki operatörün teklifi dikkate alındı. Açılan teklif zarflarında her iki operatörün de 250 milyon Euro teklif verdiği anlaşıldı. Her iki operatöründe açık artırmaya katılmaması üzerine B tipi lisans kura ile Vodafone’un oldu.

İhaleye teklif veren operatörlerden ilk iki ihaleden eli boş çıkan Avea ise C tipi lisansla yetinmek zorunda kaldı. 

Kaynak: cnetturkiye

Yazılımlar da Donanımlar Kadar Önemlidir

Bilişim ve teknoloji alanında yapılan yatırımlar ve gerçekleştirilen AR-GE çalışmalarının sonucunda; her geçen gün yeni ürünler piyasadaki yerlerini alıyorlar.

Her çıkan yeni ürün de bir öncekine oranla daha çok avantaj ve özellik sunduğu için kullanıcılar da imkanları ölçüsünde ellerindekini yeniliyorlar ve böylece piyasaya olan talep sürekli canlı tutuluyor.

Donanım cephesinde, yeni piyasaya sürülen bir ürün ilk başlarda fiyat olarak fazla cezp edici olmazken; daha sonra giderek fiyatı düşüyor. Söz konusu ürünün bir de üst modeli çıkınca o ürün artık çoğu kullanıcının bütçesini zorlamadan rahatça ulaşabileceği bir seviyeye iniyor.

Piyasaya çıktığı ilk anlarda bir donanımın bu kadar fazla fiyata sahip olmasının nedeni, geliştirme aşamasında yapılan harcamaları telafi etmektir. Söz konusu yatırımlar karşılandığında ürün ucuzlamaya başlar ve daha yeni modeli yüksek fiyatlarla piyasaya çıkarılır. Bu döngü böyle devam edip giderken üretici firmalarda satışlarını gerçekleştirir ve geliştirmelere devam ederler.

Yukarıda anlatılan durum herkese çok mantıklı gelmesine rağmen ne yazık ki yazılım konusunda bazı kullanıcılar tarafından aynı tutarlılık gösterilemiyor.

İş donanıma geldiğinde kullanıcılar orijinal almayı yeğliyorlar çünkü taklitleri ya da düşük kaliteli olanları daha ucuz olmasına rağmen hem kullanım ömrü hem de verimliliğinin istenilenin altında olacağı herkes tarafından gayet açık bir şekilde biliniyor.

Yazılım ele alındığına ise donanımda görülen tablo biraz değişiyor ve kullanıcıların bazıları korsan yazılım kullanmakta bir sakınca görmüyor. Buna gerekçe olarak da fiyatların yüksekliği gösteriliyor. Elle tutulur, somut bir ürüne para verirken böyle bir değerlendirme yapmayan kullanıcıların yazılım konusunda aynı şekilde düşünmemesi ise kulağa biraz tuhaf geliyor.

Nasıl orijinal donanım kullanmanın avantajları varsa, lisanslı yazılımların da kullanıcılara sağladığı yararlar vardır.

Her şeyden önce lisanslı yazılım sahibi kullanıcılar karşılaştıkları sorunlarda yazılım üreticilerinden gerek web ortamında gerekse telefonda sağlıklı bir şekilde destek ve yardım hizmetlerini alabiliyorlar.

Üstelik bir çok üretici firma yeni versiyonu çıkan yazılımlarını eski sürümün lisansına sahip olan kullanıcılarına daha düşük fiyatla sunuyorlar.

Üreticinin inisiyatifine bağlı olarak, orijinal olmayan yazılımlar çıkan yama ve güncellemelerden yararlanamayabiliyor. Söz konusu güncellemeler arasında kritik güvenlik açıklarını kapatanların da olduğu hatırlanırsa; bu tür yamaların yüklenememesi bilgisayarlar içinde de önemli bir risk teşkil edecektir.

Bütün bunlar bir kenara itilse bile her şeyden önce bu yazılımları üreten firmalar ve çalışanları geçimlerini bu şekilde sağladıkları için, korsan kullanım bu kesime büyük zararlar vermektedir. Yeterli kazancı elde edemeyen bir firma kapanabilir ve insanlar yeni sürümlerden mahrum kalabilir. Özellikle bazı alanlarda sadece tek bir yazılımın öne çıktığı düşünüldüğünde meslekleri için o yazılımı kullananların ne kadar zor durumda kalacağı tahmin edilebilir.

Lisans sorunlarının giderek daha fazla dile getirilmesi hem Türkiye’de hem de uluslar arası arenada fikir eserlerini koruma adına daha caydırıcı cezaların oluşturulmasını sağladı. Artık bu tür durumlar daha sık takip ediliyor ve tespit edilmesi halinde kullanıcılar çok zor durumlarla karşı karşıya kalıyor. Bütçelerinde yazılıma çok fazla yer ayırmak istemeyen kullanıcıların alternatif ücretsiz yazılımlara yönelmeleri çok daha doğru bir tercih olacaktır.