Kablosuz Internet Güvenliği

Dial-Up yani çevirmeli bağlantıların yerini, ADSL ve diğer geniş bant alternatiflerinin almasıyla hızlı ve kaliteli Internet,  düşük fiyatlarla kullanıcıların kolayca elde edebileceği hale geldi.

ADSL teknolojisinin devreye girmesiyle Internet’e yüksek ücretlerle düşük hızda girme dönemi artık tarih oldu.

Uygun modemleri alarak  geniş bandın keyfini süren kullanıcılardan bazıları aynı apartmanda oturduğu tanıdıklarıyla mevcut bağlantılarını paylaşarak her ay ödedikleri fatura bedelinden tasarruf etmeyi keşfettiler ancak söz konusu bu durumun suç teşkil ettiğini ya düşünmediler ya da bilmezlikten geldiler.

Aslına bakılırsa bu durum orijinal bir filmi kopyalayarak bir arkadaşa vermeye benzer. Satın alınan hizmet, bir başkasıyla paylaşıldığından dolayı; diğer kullanıcı kendisi için yeniden Internet hizmeti almaya gerek duymayacaktır.

Diğer taraftan ortak Internet kullanımında bağlantı paylaşılabilse bile sorumluluk sadece hizmetin resmi sahibine ait olacaktır. Bağlantıyı paylaşanlardan birisinin illegal bir harekette bulunması halinde yapılacak bir takibatta sorumluluk tamamen bağlantı sahibine ait olacaktır. Söz konusu kişi durumun kendisinden değil de hizmeti paylaştığı diğer kişiden kaynaklandığını söylerse zaten yasak olan bu eylemini kabul ettiği için büsbütün zor durumda kalacaktır.

Kullanıcıların çoğu bağlantılarını paylaştıkları kişileri tanıdıklarını ve söz konusu ortaklarının yasal olmayan işlerde bulunmayacağını düşünebilirler ancak burada dikkat edilmesi gereken bir nokta ortaya çıkıyor. İnsanlar, bilgisayarlarının daha önceden bulaşmış zararlı bir yazılım yüzünden kötü niyetli kişiler tarafından yasa dışı olarak kullanılabileceğini de düşünmelidirler.

Bilinçli bir şekilde bağlantılarını paylaşan insanların yanında bir de sahip oldukları Internet’in başkaları tarafından izinsiz olarak kullanıldığından habersiz olan kullanıcılar da var…

Özellikle kablosuz bağlantılarda karşılaşılan izinsiz paylaşım çok daha fazla risk içermektedir. Her şeyden önce ağa dahil olan kimse ağ sahibinden izin almadığı için yasa dışı bir eylemde bulunmuş olur. Daha en baştan böyle bir tavır sergileyen kişinin kablosuz ağın sahibinin bilgisayarını tehdit etmesi, zararlı yazılım bulaştırması ve ağdaki diğer bilgisayarlarda bulunan bilgileri çalması hiç de uzak bir ihtimal değildir.

Bilindiği gibi bir çok hacker yaptıkları illegal işlerden dolayı yakalanmamak için başkalarının ağlarından Internet’e erişirler. Böylece yapılacak bir soruşturmada IP numarasını takip edecek yetkililer, asıl suçlu yerine; masum bir kullanıcıya ulaşacaklardır.

İstenmeyen bu tip durumlarla karşılaşmamak için kullanıcıların uygulayabilecekleri birkaç küçük önlem büyük ölçüde yeterli olacaktır.

Her şeyden önce modemin, varsa kablosuz ağ (Wireless LAN) özelliği kullanılmadığı zamanlarda kapatılmalıdır. Böylece istenmeyen kişiler ağa giremeyecek ve kablosuz Internet’ten yararlanamayacaklardır.

Wireless özelliğinin kullanılabilmesi için kurulan ağa bir ad verilir. Eğer kullanıcı sonradan bir ad vermediyse ağın adı modemin marka ve modeline göre belirlenmiş varsayılan bir isim olur. Çevrede kablosuz ağlara sızmak isteyen kişiler bu isimleri görerek bahsi geçen ağlara bağlanmaya çalışırlar. Bu durumu önlemek için modemin ayarlarından ağın isminin yayınlaması özelliği devre dışı bırakılmalıdır. Bu işlemden sonra artık ağa bağlanmak isteyen kişi ağın adını bilmek ve yazmak zorunda kalacaktır.

Kablosuz ağdan yararlanabilecek bilgisayar ve palm gibi cihazların donanımsal olarak bir MAC numarası vardır. Modem ayarlarından izin verilmek istenen aygıtların MAC adresleri ilgili yere yazılarak sadece belirtilen aygıtlara erişim izini verilebilir.

Kablosuz ağa atanacak şifrelerde büyük ölçüde etkili olacaktır. Böylece Internet kullanmak isteyen kişi ağa bağlanmak için gerekli olan şifreyi yazmadıktan sonra hiçbir işlem yapamayacaktır.

Yukarıda sözü edilen önlemleri uygulayabilmek için her marka ve model modemde uygulanması gereken adımlar birbirinden farklılık gösterebilir. Bu nedenle modemin kullanma kılavuzu veya web sayfalarındaki destek bölümlerine baş vurulması kullanıcıların işini büyük ölçüde kolaylaştıracaktır.

En son olarak da ağ durumunu izleyebilen bir güvenlik duvarı yazılımı kullanılarak mevcut ağa sızma girişimleri fark edilerek gerekli önlemler alınabilir.

 


Bir yanıt yazın