Browse Tag

iletişim

Mobil iletişim Vergilerinde Hala Dünya Şampiyonuyuz

Vodafone’un sponsorluğunda İstanbul Ekonomi Danışmanlık tarafından yapılan “Mobil İletişime Yönelik Vergi Politikaları: AB Örneği ve Türkiye” başlıklı araştırmanın sonuçları, düzenlenen basın toplantısında kamuoyuyla paylaşıldı.

Türkiye’nin, mobil iletişim hizmetleri alanında AB ortalamasının üç katı vergi oranıyla açık ara dünya şampiyonluğunu elinde tuttuğu açıklandı. İstanbul Ekonomi Danışmanlık tarafından hazırlanan rapor, bugün düzenlenen bir basın toplantısıyla telekom gazetecileriyle paylaşıldı. Raporda, AB’ye uyum ve Türk ekonomisinin daha hızlı büyümesi için Hazine Payı ve Özel İletişim Vergisi’nin kaldırılması öneriliyor.

İstanbul Ekonomi Danışmanlık Yönetici Ortağı Sinan Ülgen, toplantıda yaptığı sunumda Türkiye’nin, mobil iletişime uygulanan vergilerle dünyada birinci sırada olduğunu ve onu bir Afrika ülkesi olan Uganda’nın takip ettiğini söyledi.

KDV, ÖİV ve Hazine Payı ile birlikte yapılan kesintinin yüzde 58’i bulduğuna işaret eden Ülgen, vergilendirmede yüksek tutulan baremin bir çok olumsuzluğu da beraberinde getirdiğini söyledi. AB raporunda, mobil iletişim vergilerinin yüksekliğine açık bir şekilde vurgu yapıldığını ve bunun müzakerelerin gecikmesi anlamını taşıdığını ifade eden Ülgen, üye ülkelerden Yunanistan’da, abonelerin aylık faturada 1.92 ile 5.75 dolar arasında değişen kullanım bedeli ödediklerini söyledi.

AB’nin, federal bir yapıda olmamasına rağmen üye ülkelerin AB’nin rekabetçilik ve tek pazar hedeflerine uyumlu komünikasyon politikaları uygulamakla yükümlü olduklarını hatırlatan Ülgen, birliğin, bu şekilde politikalar uygulamayan devletlere müdahale hakkının olduğunu açıkladı.

AB’ye uyum açısından Türkiye’de vergilerin yüksek olduğunu anlatan Ülgen, bunun, düzgün bir rekabeti ve sektöre olası girişleri engellediğini söyledi. AB normlarına göre aynı işi gerçekleştiren şirketlerin aynı şekilde vergilendirilmeleri gerektiğini belirten Ülgen, Türkiye’de ise sabit ile mobil operatörler arasında vergilendirme farklılıklarının bulunduğunu söyledi.

AB ile uyum müzakereleri çerçevesinde telekomünikasyonun, “Medya ve Bilgi Toplumu” başlığı ile 10’ncu sırada bulunduğuna işaret eden Ülgen, önerilerinin, mobil telekom işletmecileri ile sabit operatörler arasındaki eşitsizliğin giderilmesi ve Özel Tüketim Vergisi oranının eşitlenmesi olduğunu söyledi.

İstatistiksel olarak her 100 kişiden 82’sinin potansiyel kullanıcı olarak tespit edildiği Türkiye’nin, bu penetrasyon oranı ile Avrupa’da Moldova, Arnavutluk, Bosna ve Belarus devletlerini geçmeyi başarabildiğine işaret eden Ülgen, yine yapılan araştırmalara göre mobil iletişim penetrasyonu ile ekonomik büyüme arasında bir ilişkinin olduğunun ortaya çıktığını söyledi. İletişim imkanlarının daha iyi olduğu ülkelerde verimliliğin daha fazla olduğunun görüldüğünü belirten Ülgen, bunun Gayri Safi Yurtiçi Hasıla oranlarında yaşanan hızlı yükselme ile de bariz bir şekilde ortaya çıktığını söyledi.

Bireylere fırsat eşitliği sağlanmasında internete erişimin büyük önem taşıdığını belirten Ülger, mobil iletişimde uygulanan vergilendirmenin özellikle veri iletişimini sağlayacak olan yeni uygulamalarda da devam ettirilmesi halinde bu vergilendirmelerin gelişmeyi engelleyeceğini açıkladı.

Vergilendirmedeki mevcut uygulamalar;
-AB ile uyumluluk konusunda ciddi çelişkilere,
-Ekonominin genel verimliliğinin düşmesine,
-Büyüme hızının yavaşlaması,

sonuçlarını doğurduğu belirtilerek çözüm için 1999 yılında yaşanan depremden sonra geçici olarak konulan Özel İletişim Vergisi’nin, en azından tedricen kaldırılmasının büyük bir ferahlama getireceği ifade edildi.

İstanbul Ekonomi Danışmanlık Yönetici Ortağı Can Buharalı, turk.internet.com’a yaptığı açıklamada şunları söyledi; “Özel İletişim Vergisi’nin ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Bu konu, sadece Ulaştırma Bakanı’nın kendi başına halledebileceği bir konu değil. Maliye Bakanı ile etkilerini ele almaları ve beraber bir karar vermeleri gerekiyor. Maliye’nin, politikaları çerçevesinde kademeli bir düşüş olabilir. Önümüzdeki 1-2 sene içerisinde hızla düşürülmeleri gerekiyor. İlgili müzakere maddesinin açılması için katkı sağlayacağını düşünüyorum.”

Kaynak: TURK.INTERNET

İnternetle İletişim Kuruyoruz

Deloitte Türkiye’nin araştırmasına göre, yüz yüze iletişimin yerini giderek daha çok alan internet artık her nesil tarafından 24 saat kullanılır hale geldi.

Deloitte Türkiye’nin yayınladığı ve Nisan-Mayıs 2008’de 60 ilde 13-61 yaş aralığında 500’ün üzerinde internet kullanıcısıyla gerçekleştirilen “Türkiye’de İnternet Kullanıcıları Medyayı Nasıl Tüketiyor?”’ başlıklı medya araştırmasının sonuçlarına göre, internet, yüz yüze iletişimin yerini giderek daha çok alırken, kullanıcılarca neredeyse 24 saat tüketilebilir hale geldi.

İnternet kullanıcılarının PC karşısında harcadığı süre TV başındakini geçmiş olmasına rağmen, geleneksel medya başta TV olmak üzere hala “muazzam” bir iletişim gücünü elinde bulunduruyor.

Araştırmada 13-24 yaş grubu MP3 çalarlara olan ilgisiyle diğerlerinden farklılaşırken, 25-41 aralığındaki nesil ise özellikle oyun sistemleri, konsollara ve PDA’lara diğerlerinden daha fazla ilgi gösteriyor.

42-61 yaş aralığındaki kullanıcılar ise ilk iki nesil grubundan farklı olarak interneti en çok geleneksel medya içeriklerini yani yerel ve uluslararası haberleri takip etmek için kullanıyor. TV programlarını çevreleriyle en çok paylaşan bu grup, aynı zamanda en çok medya aracına da sahip.

Araştırma, kullanıcıların toplam vakitlerinin yüzde 45’ini kullanıcılar tarafından oluşturulmuş içeriklere ayırdığını ortaya koyuyor.

13-24 yaş aralığı dikkate alındığında bu oran yüzde 52’ye çıkıyor. Google, Yahoo veya Arabul.com gibi arama motorları ise tüm nesillerin en çok kullandıkları çevrim içi uygulamalar olarak göze çarpıyor.

Araştırma, geleneksel medyanın iletişim tahtını uzunca bir süre daha koruyacağını öngörüyor. Özellikle TV bütün nesillerce kabul görmeye devam ediyor.

Kullanıcılara önümüzdeki yıl için en çok neyi arzuladıkları sorulduğunda ilk dört sırada yüzde 53 ile kitap okumak, yüzde 47 ile sosyalleşme, yüzde 40 ile aile akşam yemekleri, yüzde 36 ile gazete okumak gibi geleneksel olaylar öne çıkıyor.

Araştırmaya göre, cep telefonları en popüler medya aracı durumunda. Cep telefonlarını yüzde 91 ile masaüstü bilgisayarlar ve internet bağlantısının neredeyse iki katı daha fazla kabul görüyor. Bunun nedeninin, cep telefonlarının yalnızca haberleşme için değil eğlence başta olmak üzere birçok amaç için pratik ve mobil bir şekilde kullanılabilmesi olduğu belirtiliyor.

Kullanıcıların yüzde 97’si cep telefonlarını mesajlaşmak, yüzde 74’ü resim çekmek için, yüzde 63’ü oyun oynamak için, yüzde 55’i ise MP3 dinlemek için kullanıyor.

Deloitte Türkiye Stratejik Planlama Ortağı ve Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Endüstri Lideri Sait Gözüm konuya ilişkin değerlendirmesinde, araştırmanın internet iletişiminin bütün nesiller tarafından günün her saati kullanıldığını ortaya koyduğunu, cep telefonlarının da Türk insanının en çok benimsediği iletişim aracı olduğunu, bunların yanı sıra geleneksel medya olarak ifade edilen TV, matbu kitap ve gazetenin de var olan iletişim güçlerini koruduğunu vurguladı

Kaynak: TÜBİDER

Eller Ay’a Biz Yaya

Şahsen çok sık aralıklarla cep telefonu değiştirmesem de (genelde 2-3 yılda bir) ilgili haberleri takip ederim. Telsim’in yerini Vodafon alınca baya bi ümitlenmiştim çünkü böyle global bir şirketin yurt dışında uyguladığı stratejiyi ülkemizde de uygulayacağını ve bir abonelik sözleşmesi ile piyasadaki güzel telefonları kullanabileceğimizi düşünmüştüm. Ana yanılmışım.

Sektörün önde gelenleri ise durumun yanlış anlaşıldığını yurt dışında da durumun pek cazip olmadığını söylüyorlar. Oysa şurada okuduğum yazı beni epey düşündürdü. Bakın Almanya’da millet iPhone 3G’yi ne kadara alacak.