PC Dergiciliği ve Teknolojik Gelişmeler

Bu yazıyı http://www.mafiamax.com/2009/01/bilgisayar-dergileri-can-cekisiyor.html adresinde gördüğüm makaleden etkilenerek yazdım. Böyle bir konuyu gündeme getiren arkadaşa teşekkürü bir borç bilirim.

Hangi konu olursa olsun, o konu hakkında bilgi edinmek isteyen kişi çok değil bir 10 – 15 yıl evveline kadar aradığı bilgileri kitaplarda ve dergilerde buluyordu. Özellikle bilişim alanında yaşanan çok hızlı gelişmeleri gerek takip edebilmek gerekse de yeni şeyler öğrenmek   isteyen kişiler için PC dergileri, zamanında önemli bir açığı kapatmıştır.

Özellikle Internet bağlantısının toplumun büyük bir kesimi için kolay ulaşılabilir ve ucuz olmadığı zamanlarda bir nesil meraklarını bu tür PC dergileriyle giderdiler. Kabaca 1995 – 2005 yılları arasını Türkiye’de PC dergilerinin altın çağı olarak nitelendirmek belki biraz abartıya kaçsa da herhalde yanlış olmayacaktır.

O zamanın şartlarına göre edinilmesi çok zor olan büyük boyutlu dosyaları okuyucularına hediye eden dergiler sayesinde insanlar pek çok programla sadece tanışmadılar aynı zamanda bazılarında uzmanlaştılar da.

Teknolojik imkanların giderek daha iyi bir hale gelmesi neticesinde bu tür dergilere olan ilgi maalesef azalmaya başladı. Artık büyük bir heyecanla yeni sayısı beklenen ve alındığı zaman da sular seller gibi okunan dergilerin müdavimlerinin sayısı eskiye kıyasla epey bir azaldı. Şimdi güncel gelişmeler Internet ortamında çok daha hızlı ve ucuza takip edilebiliyor.

Söz konusu dergilerin eski takipçilerinin bir kısmı her şeye rağmen alışkanlıklarını sürdürerek her ay düzenli olarak dergilerini alırken diğer bir kısmı da eski dergilerinin web sayfası ve forumunu takip etmekle yetiniyorlar. Dikkatli bir gözle bakıldığı takdirde forumlarda da artık dergi içeriklerinin eski kaliteyi yakalayamadığından şikayet ediliyor. Bir başka yakınma konusu da dergilerin baskı ve kağıt kalitesiyle ilgili oluyor. Baskı kalitesinden fedakarlık,  satış oranları düşen dergilerin zarar etmemek için aldıkları ilk önlemlerden biridir. Bu yüzden dolayı dergileri suçlamamak gerekir.

Diğer şikayet konusunun savunmasına gelince; PC dergileri doğal olarak her bilgi seviyesinden kullanıcının dikkatini çekecek konulara yer vermek zorunda kaldığından bir süre sonra bazı kullanıcılar için içerik sürekli kendini tekrarlayan bir hale gelebiliyordu; çünkü hep bu dergileri okuyan kullanıcıların da aynı konularla karşılaşması da kaçınılmaz oluyordu. Bu duruma gün geçtikçe bilgiye erişimin daha kolay bir hale gelmesi de eklenince dergilere olan rağbetin azalması kaçınılmazdı.

Çoğu kullanıcı için artık aradığı sorunu arama motorlarını kullanarak çözmek daha kolay olduğu için dergiler gitgide geçmişte bir anı olma yolunda hızla ilerliyorlar. Bazı dergiler de yayın hayatlarını elektronik ortama taşıyarak kullanıcılarıyla sanal ortamda buluşuyorlar ancak öyle görünüyor ki bu tür e-dergilerin çoğu basılı emsalleri kadar fazla kişiye ulaşmıyor.

Kağıda basılı dergiyi alan insanlar, bir yandan gelişmeler karşısında duydukları heyecan öte yandan meraklarının da etkisiyle ve okudukça artan bilişim kültürlerinin de teşvikiyle derginin büyük bir kısmını okuyorlardı. Böylece daha önce akıllarına gelmeyen pek çok konuda bilgi sahibi olarak bilişim ve teknoloji alanında günden güne bilgileri artan  bireyler haline gelebiliyorlardı.

Oysa sanal ortamlarda insanlar genellikle sadece aradıkları konularla ilgili sorgulama yaparlar ve istediklerini elde edince sunulan bilgilerin geri kalanı ile ilgilenmezler. Burada bir yanlış anlaşılmanın da önlenmesi gerekir. İnsanlar tabi her gördükleri makaleyi okumayacaklar. Yoksa ortaya çıkan sonuç bir kültür birikimi değil bir bilgi kirliliği olacaktır ancak spesifik bir konuda ihtiyacı karşılamaya yetecek bilgiden sonra merakı gidermek için fazladan birkaç yazı bazen daha yararlı olabilmektedir.

Örneğin belirli bir işi yapmak için gereken bir program hakkında okunan bir yazıda o programın alternatiflerinin tanıtıldığı ya da dergi editörlerinin kişisel düşüncelerinin yer aldığı bölümler kullanıcıya çoğu zaman kolaylık ve seçme şansı tanımaktadır oysa internette edinilen bilgilerin çoğunun blog ya da forum sayfalarından olduğu düşünülürse herhalde okuyucu da bu tür bilgilerin aşırı kişisel olduğuna hak verecektir.

Ne olursa olsun gelişim ve buna bağlı olarak ta değişim sürüyor ve sürecek. Bu durumda PC dergilerinin ve dergiciliğinin eski önemini korumasını beklemek haksızlık olur. Zamanla birlikte bilgiye erişimde kullanılan yöntemler de değişti. Artık aranılan bilgi çok kısa sürede elde edilebiliyor ancak şartların bu kadar elverişli olmadığı dönemlerde PC dergilerinin oynadığı rolü hatırlamak ve nostaljik bir vaziyet içinde takdir etmek de bir neslin borcu olsa gerek.


Bir yanıt yazın