Browse Tag

internet

CSS’de div Kavramı

Merhaba arkadaşlar bu yazımızda, bundan sonraki bir kaç yazımın temelini oluşturan divkavramına başlıyoruz. Öncelikle kısaca div nedir niçin kullanmamız gerekir gibi kavramlardan bahsettikten sonra CSS ile divlerin nasıl kullanılacağına ve ne tür efektler verileceğine dair yazılar yazmayı planlıyorum.

Div kavramını daha esnek tablolar gibi düşünsek çok ta yanlış birşey söylemiş olmam herhalde. Normalde sayfa içeriğinin istediğimiz yerlerde düzgün çıkması için <table> etiketiyle oluşturduğumuz tablolar, günümüzde gelinen noktada artık istediğimiz kolaylığı sağlayamayabiliyor. Bu nedenle içeriğimizin istediğimiz gibi görünmesi için sayfanın istediğimiz bölümüne yerleştirebildiğimiz divleri tercih ediyoruz. Öyle ki bu divleri sayfa aşağı yukarı kaydırılsa da hep sabit duracak şekilde ayarlayabiliyoruz; ya da dikkat çekmek istediğimiz içeriğimizi belirli bir süre için tüm içeriklerin üstünde gösterebiliyoruz ki facebook’taki fotoğraflar buna örnek gösterilebilir.

Konuyu daha fazla uzatmadan divler için yüzen katmanlardır gibi diyelim ve konunun daha iyi anlaşılması için aşağıdaki kodu inceleyelim

<html>
<head>
<title>Katman Örneği</title>

<style type="text/css">

	#ornek_div {

		width:300px;
		height:90px;
		background-color:#8F1FD3;
		font-family:Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif;
		font-size:14px;
		font-weight:bold;
		color:#FFFFFF;
		}

</style>
</head>
<body>
<h2>Örnek olarak oluşturduğunuz div</h2>

<div id="ornek_div">
Oluşturduğumuz divin için her türlü yazı ve resim gibi içeriği yerleştirebiliriz
</div>
</body>
</html>

Yukarıdaki örnekte önce CSS ile bir id oluşturduk ve daha sonra bu id yi oluşturduğumuz dive atadık. Konuyu daha önceki derslerimizde işlediğimiz için bunun ne anlama geldiğine değinmeyeceğim. Yazdığımız kodu bir HTML dosyası olarak kaydederek çalıştırdığımızda aşağıdaki sonucu elde ederiz.

Resimde görüldüğü gibi sanki tek hücreli bir tablo oluşturmuşuz gibi görünüyor. Ancak bu yapı tablolardan çok daha fazla esneklik sunar.  Örneğin divleri sayfanın istediğiniz yerine konumlandırabiliriz.

İsterseniz şimdi kısaca divleri sayfamızda konumlandırmak için gerekli kodlara ve açıklamalarına göz atalım

Kod Alabileceği Değerler Etkisi
position static: nesneye pozisyon verilmeyeceği anlamına gelir. relative: nesneye sayfadaki doğal yeri baz alınarak değer verileceğini belirtir. absolute: nesneye tarayıcı penceresinin sol üst köşesi baz alınarak değer verileceğini belirtir. Nesneye nasıl pozisyon verileceğini belirten bir özelliktir. Daha sonraki yazımızda inceleyeceğimiz gibi bu özellikle div’in verilen değerleri sayfayımı yoksa bir önceki nesneyimi referans alarak yerine getireceğini belirler.
top pt, px, cm değerinden pozitif ya da negatif bir ölçü Nesnenin üst sınırının orjine olan uzaklığı
left pt, px, cm değerinden pozitif ya da negatif bir ölçü Nesnenin sol sınırının orjine olan uzaklığı
right pt, px, cm değerinden pozitif ya da negatif bir ölçü Nesnenin sağ sınırının orjine olan uzaklığı
bottom pt, px, cm değerinden pozitif ya da negatif bir ölçü Nesnenin alt sınırının orjine olan uzaklığı
height pt, px, cm değerinden bir ölçü Divin yüksekliğini belirler
height pt, px, cm değerinden bir ölçü Divin yüksekliğini belirler
clip:rect(a,b,c,d) pt, px, cm değerinden pozitif ya da negatif bir ölçü Divin görünür kısmını sınırlayan dikdörtgenin boyutsal özellikleri
overflow visible, hidden, auto, scroll Pozisyon verilen nesnenin kendisi için ayrılmış olan bölgeden dışarı taşan kısmının tarayıcı tarafından nasıl muamele göreceğini belirleyen özelliktir.
visibility visible, hidden Nesnenin görünülürlüğünü kontrol eden özelliktir.
z-index  Bir tamsayı  Nesnelerin üst üste istiflenmesi durumunda hangi sırada bulunacağını belirleyen özelliktir.

Yukarıdaki tablodaki kodlardan position, top ve left parametreleirini kodumuza ekleyince kodumuz ve elde ettiğimiz sayfa aşağıdaki gibi oldu.

<html>
<head>
<title>Katman Örneği</title>

<style type="text/css">

	#ornek_div {

		width:300px;
		height:90px;
		background-color:#8F1FD3;
		font-family:Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif;
		font-size:14px;
		font-weight:bold;
		color:#FFFFFF;
		position:absolute;
		top:160px;
		left:250px;

		}

</style>
</head>
<body>
<h2>Örnek olarak oluşturduğunuz div</h2>

<div id="ornek_div">
Oluşturduğumuz divin için her türlü yazı ve resim gibi içeriği yerleştirebiliriz
</div>
</body>
</html>

 

Görüldüğü gibi oluşturduğumuz divin pozisyonunu rahatça değiştirdik. Bunu tablolarda bu kadar rahat yapamazdık.

Bu yazımızda divlere kısaca giriş yapmış olduk. İlerleyen yazılarda daha kapsamlı konu ve örneklerde görüşmek üzere hoşcakalın.

Resimlerden Mozaik Yapmak

Bu yazıda PCNet dergisinin bu ayki (Aralık 2009) DVD’sinde gördüğüm bir web sayfasından bahsetmek istiyorum.

İnternet hem pek çok işimizi eskiye oranla daha rahat halletmemizi sağlıyor hem de pratik zekalı ve yetenekli insanların kendilerini göstermelerine olanak sağlıyor. Bu sayfalardan biri de www.pictosaic.com

Bu sayfa yüklediğiniz fotoğrafları, bir çok küçük resimden oluşan bir mozaik haline getiriyor. Evet böylece elinizde bir sürü resmin bir araya gelmesiyle oluşan bir resim oluyor. Şimdi bir tanesini hep beraber yapalım da ne demek istediğimi daha iyi anlayabilirsiniz.

Önce sayfamızı açıyoruz. www.pictosaic.com

pictosaic

Evet sayfamınız görünüşü pek iç açıcı olmayabilir ama marifeti bu açığını kapatmaya yetiyor da artıyor. İlk önce resmimizi yüklüyoruz. Resmimizin boyutunun çok yüksek olmamasına da dikkat ediyoruz. (Genişliği 3150 pikseli geçmemeli) Aynı zamanda resmin dosya boyutu da çok olmamalı. Sonra alttaki seçeneklerden “I select my photo-galleries below” olanını seçili olmasını sağlıyoruz. Buradaki seçenekleri isterseniz kısaca açıklamaya çalışalım

I select my photo-galleries below : Resmi aşağıda sıralanan galeriden seçtiklerinizle oluşturur

I select all the galleries : Bunu seçerseniz resminiz sitenin size sunduğu tüm galeriler kullanılarak oluşturulur.

The postermosaic will be only made of my main picture repeted thousands times : Aşağıdaki galerilerden hiçbiri kullanılmaz ve resminiz, orjinal resmin küçültülmüş parçalarının tekrarlarıyla oluşturulur.

Eğer ilk seçeneği seçtiyseniz sıra geldi hangi galerileri kullanmak istediğinizi belirlemeye. Burada resminizi oluşturacak küçük resimlerin hangi tür resimlerden oluşmasını istiyorsanız onları seçiyorsunuz.

Daha sonra 2400 ya da 5400 ile başlayan seçeneklerden birini seçerek küçük resimlerin hangi boyutta oluşturulacaklarını belirliyorsunuz.

Ardından “Low merge (my main image appears in low transparency)” yazan kutucuğu işaretliyoruz. Burada resimimizin şeffaflığı yani görünülürlüğünü ayarlıyoruz.  İsterseniz diğer seçenekleri de seçebilirsiniz ama ben en çok bu sonucu beğendim. Zaten site de size varsayılan olarak bu seçeneği öneriyor.

Sıra geldi en son adıma. Burada size “My main picture will appear only one time somewhere into the mosaic (but where???)” kutucuğunu işaretlemenizi öneriyorum. Bu seçenek oluşacak yüzlerce küçük resimin içine orjinal resmin de bir adet küçültülmüşünü koyuyor ancak koyduğu yer her defasında değişiyor. Koyduğu yeri bulmak size kalmış yani bir tür bulmaca gibi bir şey. En son olarak da sağ alt taraftaki “GO!” butonuna tıklayarak işlemimizi gerçekleştiriyoruz.

Şimdi isterseniz aşağıdaki resmi yükleyelim ve görelim Bu arada hatırlatmakta fayda var. Yükleyeceğiniz resim jpg, gif ya da png olmalı. Diğer formatlar desteklenmiyor.

resim

Yukarıda anlattığım işlemleri yapıyorum ve sayfa bana aşağıdaki resimdeki gibi oluşturulan resime ait özellikleri sunuyor

resim listesi

Burada resimin belli boyutlarda açılması ve indirilmesi mümkün. Ben “Real size:” yazısının karşısındaki Download linkine tıklıyor ve resimin gerçek boyutunu bilgisayarıma indiriyorum. Sonuç aşağıdaki gibi. Resimin mozaiklerini daha iyi görebilmeniz için bir bölümünü yakınlaştırdım.

son

Gördüğünüz gibi yüzlerce resimden oluşan bir resimimiz oldu.

NOT: Bazen sayfa istediğimiz resmi mozaik yapmıyor. Aslında yapıyor ama bize gösteremiyor herhalde bu durumu yakında düzeltirler ama o zamana kadar şimsi söyleyeceğim yöntemi kullanabilirsiniz. Resmi yüklediğimiz kutunun altındaki seçeneklerden “The postermosaic will be only made of my main picture repeted thousands times” seçeneğini seçiyor ve işlemimizi tekrarlıyoruz. Şimdi hem orjinal resimin tekrarlarından oluşan hem de daha önce seçtiğimiz galerilerden oluşan mozaikin listesine ulaşabiliyoruz.

Şimdilik bu kadar hoşçakalın.

http://www.pictosaic.com

Web Sayfalarının Zamanda Yolculukları

Merhabalar,

Ramazan geldi hoş geldi ama beni biraz uyuşuklaştırdı galiba. Yazı yazmak zor geliyor, biraz üşeniyorum. Neyse, çok fazla dağıtmadan konuya girelim artık.

Bu yazıda size bir web sayfasından bahsetmek istiyorum. Sayfamız: www.archive.org. Oldukça değişik bir fikirle hazırlanmış web sayfası çoğu durumda işinize yarayabilecek bir özellik sunuyor.

Site web üzerindeki sayfaların belli tarihlerde alınmış kopyalarına ulaşmanıza olanak sağlıyor. Böylece ünlü sayfaların ilk kuruluşlarından bugüne kadar geçirdikleri değişimi rahatça görebilirsiniz. Ya da eskiden işinize çık yarayan ancak artık kapanmış bir web sayfasının kopyasına buradan ulaşarak arama motorlarında bile bulamadığınız bir bilgiye rahatça erişebilirsiniz.

archive

Şahsen ben bu siteyi sayfada daha önce gördüğüm ama sonradan kaldırılan bilgilere ulaşmak için kullanıyorum. Bir de çok büyük markaların 1990’larda nasıl bir tasarıma sahip olduklarını görmek için…

Sayfayı kullanmak çok basit. Siteye giriyor ve arama kutucuğuna istediğiniz sayfanın adını yazarak aratıyorsunuz. Yıllara göre ayırılmış kopyaların listesi karşınıza geliyor ve istediğinize tıklayarak geçmiş kopyayı inceleyebiliyorsunuz.

Bu sayfayı bence sık kullanlanlarınıza kaydedin çünkü yeri geldiğince çok nostaljik anlar yaşatabiliyor.

www.archive.org

Online Resim Editörü

Daha öncede bahsetmiştim www.teakolik.com sitesinden… Bu siteyi mümkün olduğunca takip etmeye çalışırım ve size de tavsiye ederim. Geçenlerde siteye göz gezdirirken Online Resim Editörleri başlıklı bir yazı okudum. TEAkolik bu yazısında web tabanlı resim editörlerini incelemiş. Detayları yukarıdaki linke tıklayarak okuyabilirsiniz. Benim size bahsetmek istediğim bu editörlerden bence en güzeli…

TEAkolik’in yazısındaki bütün sayfaları inceledim ve bana göre en kullanışlı olanını sizinle paylaşmak istedim. http://www.pixlr.com/editor/

WEB 2.0 teknolojisinin tüm nimetlerinden faydalanan site sayesinde bilgisayarınıza hiçbir program yüklemeden resim işleme ve grafik tasarım ile ilgili birçok işinizi halledebiliyorsunuz. Üstelik programın Language bölümünde Türkçe seçeneği de var.

Online Resim Editörü

PSD, PXD, JPG, JPEG, GIF ve PNG gibi pek çok popüler formatı destekleyen uygulama sayesinde ister fotoğraflar üzerinde oynama yapın isterseniz de kendinize logo ya da afişler tasarlayın tamamen size kalmış.

Uygulamanın bir diğer hoşuma giden özelliği de arayüzünün Photoshop ile neredeyse aynı olması böylece Photoshop bilenler için alışmak hiç de zor olmayacak.

Bunca özelliğinin yanında siteyi kullanmak tamamen ücretsiz ve hiç bir şekilde üyelik gerektirmiyor. Eğer bilgisayarınızda bir resim işleme programı yoksa hatta varsa bile denemeniz gereken güzel bir site. Bu siteyi bize tanıtan TEAkolik’e de teşekkürler.

http://www.pixlr.com/editor/

Zaman ve Mekandan Bağımsız Uzaktan Eğitim

İnternet’in hızı arttıkça sağladığı avantajlar da arttı. Bunlardan biri de eskiden uzak mesafelere giderek yapılmak zorunda olan işlemlerin bilgisayar başından kalkmaya gerek kalmadan halledilebiliyor olmaları…
Gelişen teknoloji sayesinde işlerin yürütülmesi için gerekli evrakları temin etmek ve ilgili makamları dolaşmaya gerek kalmadan; söz konusu belgeler web ortamında elektronik olarak temin edilebiliyor. Elektronik imza vasıtasıyla da belgelerin güvenilirlikleri korunmuş oluyor.
Mesafelerin ortadan kalkmasının sağladığı bir diğer avantaj da uzaktan eğitim fırsatlarının doğması oldu. Böylelikle insanlar bazı lisans ve yüksek lisans eğitimleri için bulundukları şehirden veya ülkeden bir diğerine yerleşmek zorunda kalmadan eğitim almaya başladılar. Böylece kişilerin eğitim masrafları da düşmüş oldu. Artık insanlar eğitim ya da seminer gibi bir takım faaliyetler için şehir dışına çıkmak zorunda kalmadan evlerinin rahat ortamında derslere katılabiliyorlar.
Uzaktan eğitim uygulamaları, yüz yüze eğitimdeki pek çok ortamı kullanıcılara sağlayabiliyor. Katılımcılar eğitimciyi görebiliyorlar ve böylece tıpkı gerçek bir sınıf ortamı oluşabiliyor. Bu sesli ve görüntülü ortamda katılımcılar merak ettiklerini sorabiliyor ve diğer katılımcılarla da tartışma fırsatlarını yakalayabiliyorlar. Üstelik tüm bunları yaparken son derece serbest bir ortamda çay ya da kahvelerini içebiliyorlar.
Kullanıcılar derste ilgilerini çeken bir ayrıntı hakkında –eğitim sırasında bilgisayar başında oldukları için– hemen internetten konuyu daha detaylı araştırarak sadece anlatıcının anlattıklarıyla yetinmek zorunda kalmıyorlar.
PC başında sunulan derslerde klasik derslerden daha fazla görsel ve etkileşimli örnekler kullanıldığından, kişilerin dersi kavraması daha kolay oluyor ve bu yöntem özellikle küçük yaştaki öğrencilerin derse daha ilgili hale gelmesini sağlıyor. Ayrıca  öğrencilerin çeşitli uygulamalarla ders içeriğini sonradan yeniden izleyebilmek ve tekrar edebilmek amacıyla kaydedebilmeleri de dersi pekiştiren bir başka unsur olarak ortaya çıkıyor.
“Uzaktan eğitim, farklı nedenlerden ötürü klasik eğitim imkanına sahip olmayan bir çok kişinin kolayca eğitim hakkından yararlanmalarına olanak sağlıyor.”
Diğer taraftan uzaktan eğitim, çalışan kesim için de büyük kolaylıklar getiriyor. İş nedeniyle derse gidemeyecek konumda bulunan insanlar bu sayede çalışma ortamlarından derslerini rahatça takip edebiliyorlar.
Normal şartlarda eğitim almak için bir takım zorluklara katlanmak zorunda kalacak engelli vatandaşlar da uzaktan eğitim sayesinde çok daha zahmetsiz bir şekilde kendilerini geliştirme imkanı bulabilmektedirler. Eğitim ortamının koşullarını da dersi rahatça takip edebilmelerini sağlayacak şekilde yeniden düzenleyebilen katılımcılar bu şekilde eğitim haklarını kullanabilmektedirler..
Internet sayesinde gelişen bu eğitim metodu sayesinde, eğitim, ciddi bir şekilde hedef kitlesini geliştirdi ve zaman ve mekandan bağımsız olarak çok uzak yerlere ve çok sayıda insana ulaşabilme imkanı buldu.
Uzaktan eğitim, kısa süre içinde  internetin sunduğu olanakların en faydalı biçimde kullanılanlarından biri haline geldi. İnternet ortamında pek çok bilgiye ulaşmak mümkün olsa da bunların pek çoğunun doğruluğunu teyit etmek kolay olmayacaktır ancak web tabanlı eğitimlerde bilgiler arama motorlarının indekslediği bilgilerden rastgele toplanmak yerine konunun uzmanı bir eğitimci tarafından verildiği için güvenilir olacaktır.
Kapsamlı bir karılaştırma yapıldığı takdirde elbette yüz yüze eğitimin de pek çok faydasının olduğu görülecektir. Örneğin uzaktan eğitimler ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar klasik eğitim sisteminin sunduğu sosyalleşme imkanını sağlayamazlar. Klasik eğitim kişisel gelişim açısından da alternatifine göre daha faydalıdır.
Yüz yüze eğitim nedeniyle bulundukları şehirden ayrılarak başka yerlere yerleşen bireyler daha farklı kültürlerle ve kişilerle karşılaşarak yeni tecrübeler edinirler. Bu durum en fazla üniversite eğitimi için şehir dışına çıkan gençlerde gözlemlenir.
Her iki eğitim türünün de kendine özgü avantajları vardır. Bu yazıdaki amaç birinin diğerine üstünlüğünü kanıtlamak değil; sadece okuyuculara uzaktan eğitimin de bir alternetif olabileceğini hatırlatmaktır.

İnternet’in hızı arttıkça sağladığı avantajlar da arttı. Bunlardan biri de eskiden uzak mesafelere giderek yapılmak zorunda olan işlemlerin bilgisayar başından kalkmaya gerek kalmadan halledilebiliyor olmaları…

Gelişen teknoloji sayesinde işlerin yürütülmesi için gerekli evrakları temin etmek ve ilgili makamları dolaşmaya gerek kalmadan; söz konusu belgeler web ortamında elektronik olarak temin edilebiliyor. Elektronik imza vasıtasıyla da belgelerin güvenilirlikleri korunmuş oluyor.

Mesafelerin ortadan kalkmasının sağladığı bir diğer avantaj da uzaktan eğitim fırsatlarının doğması oldu. Böylelikle insanlar bazı lisans ve yüksek lisans eğitimleri için bulundukları şehirden veya ülkeden bir diğerine yerleşmek zorunda kalmadan eğitim almaya başladılar. Böylece kişilerin eğitim masrafları da düşmüş oldu. Artık insanlar eğitim ya da seminer gibi bir takım faaliyetler için şehir dışına çıkmak zorunda kalmadan evlerinin rahat ortamında derslere katılabiliyorlar.

Uzaktan eğitim uygulamaları, yüz yüze eğitimdeki pek çok ortamı kullanıcılara sağlayabiliyor. Katılımcılar eğitimciyi görebiliyorlar ve böylece tıpkı gerçek bir sınıf ortamı oluşabiliyor. Bu sesli ve görüntülü ortamda katılımcılar merak ettiklerini sorabiliyor ve diğer katılımcılarla da tartışma fırsatlarını yakalayabiliyorlar. Üstelik tüm bunları yaparken son derece serbest bir ortamda çay ya da kahvelerini içebiliyorlar.

Kullanıcılar derste ilgilerini çeken bir ayrıntı hakkında –eğitim sırasında bilgisayar başında oldukları için– hemen internetten konuyu daha detaylı araştırarak sadece anlatıcının anlattıklarıyla yetinmek zorunda kalmıyorlar.

PC başında sunulan derslerde klasik derslerden daha fazla görsel ve etkileşimli örnekler kullanıldığından, kişilerin dersi kavraması daha kolay oluyor ve bu yöntem özellikle küçük yaştaki öğrencilerin derse daha ilgili hale gelmesini sağlıyor. Ayrıca  öğrencilerin çeşitli uygulamalarla ders içeriğini sonradan yeniden izleyebilmek ve tekrar edebilmek amacıyla kaydedebilmeleri de dersi pekiştiren bir başka unsur olarak ortaya çıkıyor.

Diğer taraftan uzaktan eğitim, çalışan kesim için de büyük kolaylıklar getiriyor. İş nedeniyle derse gidemeyecek konumda bulunan insanlar bu sayede çalışma ortamlarından derslerini rahatça takip edebiliyorlar.

Normal şartlarda eğitim almak için bir takım zorluklara katlanmak zorunda kalacak engelli vatandaşlar da uzaktan eğitim sayesinde çok daha zahmetsiz bir şekilde kendilerini geliştirme imkanı bulabilmektedirler. Eğitim ortamının koşullarını da dersi rahatça takip edebilmelerini sağlayacak şekilde yeniden düzenleyebilen katılımcılar bu şekilde eğitim haklarını kullanabilmektedirler..

Internet sayesinde gelişen bu eğitim metodu sayesinde, eğitim, ciddi bir şekilde hedef kitlesini geliştirdi ve zaman ve mekandan bağımsız olarak çok uzak yerlere ve çok sayıda insana ulaşabilme imkanı buldu.

Uzaktan eğitim, kısa süre içinde  internetin sunduğu olanakların en faydalı biçimde kullanılanlarından biri haline geldi. İnternet ortamında pek çok bilgiye ulaşmak mümkün olsa da bunların pek çoğunun doğruluğunu teyit etmek kolay olmayacaktır ancak web tabanlı eğitimlerde bilgiler arama motorlarının indekslediği bilgilerden rastgele toplanmak yerine konunun uzmanı bir eğitimci tarafından verildiği için güvenilir olacaktır.

Kapsamlı bir karılaştırma yapıldığı takdirde elbette yüz yüze eğitimin de pek çok faydasının olduğu görülecektir. Örneğin uzaktan eğitimler ne kadar başarılı olurlarsa olsunlar klasik eğitim sisteminin sunduğu sosyalleşme imkanını sağlayamazlar. Klasik eğitim kişisel gelişim açısından da alternatifine göre daha faydalıdır.

Yüz yüze eğitim nedeniyle bulundukları şehirden ayrılarak başka yerlere yerleşen bireyler daha farklı kültürlerle ve kişilerle karşılaşarak yeni tecrübeler edinirler. Bu durum en fazla üniversite eğitimi için şehir dışına çıkan gençlerde gözlemlenir.

Her iki eğitim türünün de kendine özgü avantajları vardır. Bu yazıdaki amaç birinin diğerine üstünlüğünü kanıtlamak değil; sadece okuyuculara uzaktan eğitimin de bir alternetif olabileceğini hatırlatmaktır.

Flash Oyun Deyip Geçmeyin, Portal’a Bir Şans Verin

İnternet ortamında pek çok flash ile hazırlanmış oyuna rastlamışsınızdır. Bunlar bir odadan kaçma, bulmaca çözme ya da değişik türlerde yarışlar gibi pek çok kategoriye ayrılan ve büyük çoğunlukla iki boyutlu olarak hazırlanmış basit, zaman geçirmeye ve eğlenmeye yararlar.

Fakat belli zaman sonra bu oyunlar da sıkıcı hale gelebilir. Şahsen epey bir zamandır bu tür oyunlara bakmıyordum ancak geçen bir arkadaşın önerisiyle PORTAL adında bir flash oyununu denedim ve çok hoşuma gitti. Bu münasebetle oyunu size de tanıtmak istedim.

Oyun pek çok oyuncunun bildiği, bizi Half Life, CS gibi oyunlarla tanıştıran VALVE tarafından hazırlanmış. Zaten bu ad oyunu diğerlerinin arasından çekip çıkarıyor.

Oyunda elindeki silahla portallar açarak, odalarrın çıkışına ulaşmaya çalışan bir insanı yönetiyorsunuz. İki farklı renkte açtığı portallardan birinden girince diğerinin olduğu kısımdan çıkıyorsunuz ve böyle kendinize bir yol oluşturuyorsunuz. İlerleyen bölümlerde oyun ciddi bir şekilde zorlaşıyor ve daha çok zeka gerektirmeye başlıyor. Aslında burada size ne oyunu ne de oyunun zevkini tarif edebilirim. En iyisi kendiniz tecrübe edin.

Oyunu oynamak için tıklayın.

portal

portal

Kriz Varsa Çare de Var Kampanyası Web Sayfası

TOBB öncülüğünde başlatılan ve her geçen gün artan sayıda sivil toplum örgütleri, dernek ve meslek kuruluşları tarafından desteklenen “Kriz Varsa Çare de Var” kampanyasının resmi web sayfası http://www.uretenturkiyeplatformu.org.tr adresinde kullanıcıların hizmetine sunuldu.

Üreten Türkiye Platformu

Kampanya ile vatandaşın bütünleşmesini sağlayacak bir köprü görevi görebilmek için dinamik olarak hazırlanan web sayfasında, kampanya yetkililerine mesaj iletmek ve gelişmelerden haberdar olabilmek için haber abonelik formu doldurularak sayfaya eklenen haberlerden e-posta aracılığıyla bilgi edinmek mümkün oluyor. Ayrıca sayfada yer alan anket doldurularak yetkililerin kampanyanın gidişi hakkında daha sağlıklı bir geri izlenim edinmelerine de yardımcı olunabilir. Bunlardan başka güncel haberler, basında çıkan haberler ve kampanya etkinlikleri gibi kampanya ile ilgili gelişmeler de aynı sayfa üzerinden takip edilebilir. Her hafta değişen bir sloganla krizle ilgili farklı bir noktaya değinmeyi amaçlayan kampanyanın, slogana göre yenilenecek web sayfasından kampanya tanıtım materyallerine ve web sayfalarında kullanılmak üzere oluşturulmuş bannerlere ulaşılabilir.

www.uretenturkiyeplatformu.org.tr

Türk İnternet Kullanıcılarının Online Alışveriş Eğilimleri

Google Türkiye ofisi Türk internet kullanıcılarının online alışveriş eğilimlerini inceledi ve bunları bir rapor haline getirerek yayınladı

Google’ın Türkiye ofisi 1016 internet kullanıcısı ile konuşarak internet tüketiminde yeni trendlerin nabzını tutmak için bir araştırma yaptı. Google’ın online tüketici panel araştırmasına göre Türkiye’de internet kullanıcılarının yüzde 70’inden fazlası bugüne kadar en az bir kere online alışveriş yaptı. 2007 ve 2008 yıllarında internetten alışverişteki artış oranı ise yüzde 48’e ulaştı. En fazla satın alınan 10 üründen 6’sını teknoloji ürünleri 4’ünü ise seyahate bağlı ürünler oluşturdu. Beyaz eşya ve hazır giyim ise satın almalarda gördüğü büyük ilgi ile büyüme potansiyelinde diğer sektörleri geride bıraktı. Google Türkiye’nin araştırmasından çıkan ilginç sonuçlara göre:

Turizmde online satış hacminde 2007 yılında yüzde 71, 2008 yılında yüzde 41 artış gözlendi.

Tüm bu artışa karşın sanal satışlar 246 milyar Euro’luk Avrupa’da toplam hacmin yüzde 29’unu oluştururken, 22 milyar Euro’luk Türk turizmi henüz böyle bir paya ulaşamadı.

Ancak internet kullanıcılarının yüzde 83’ü turizm sektöründen otobüs bileti ve uçak bileti gibi en az bir ürün satın aldı.

Tüketiciler teknolojide İnterneti özellikle dijital kamera ve cep telefonu aranırken en önemli kaynak olarak gördü.

Dijital kamera almaya karar verirken internette araştırma yapanların oranı yüzde 92 iken cep telefonun da bu oran yüzde 96’ya kadar çıktı. Bununla birlikte, giyim ve aksesuar alışverişinin yüzde 63’ünde tüketiciler mağazalara bakmayı internete oranla tercih etti.

İnternet tüketicilerinin yarısı ise bir ürünü almadan önce satış temsilcisi ile konuştuğunu belirtti. Google’ın araştırmasına göre tüketiciler satın alım kararını verme, alma aşamasında 3 farklı davranış biçimi gösteriyor.

Birinci tüketici modelini araştırmasını internette yapıp, satın alımını yapan kişiler oluşturuyor. İkinci tüketici modeli ise internette araştırma yapıp, mağazadan satın alan kişiler oluyor.

İnternette arama yapıp mağazaya giden tüketici modelinin diğerlerine oranla daha fazla para harcama eğiliminde oluyor.

Tatil planı yapan kişilerin gitmek istedikleri tatil beldelerini internette araştırıp ulaşım için gerekli bilgileri internet kanalıyla bulduğunu ifade eden bir Google Türkiye yetkilisi şöyle konuştu: “Kullanıclar tüm süreçte karar verme ve satın almada interneti kullanmayı tercih ediyorlar. Sektörle ilgili değişimleri arama sonuçlarından takip edebilmek şirketlerin online pazarlama stratejilerini belirlemeleri için büyük bir fırsat. Kullanıcı dinamikleri genişliyor. İnsanların internette yaptıkları şeyler de gelişiyor. Eskiden sadece e-posta yazıp chat yaparlardı. Şimdi cep telefonu alıyorlar, ayakkabı modellerini seçiyorlar, kıyafet alıyorlar. Artık gençler televizyonu bile odaklanarak izlemiyor. Mutlaka bir bilgisayar da yanlarında bir yerde duruyor. Tek sorun ise Türkiye’de internet kullanım hızı ile şirketlerin işlerini internete aktarma hızı eşit olamıyor.”

Google’ın seyahat ve tatil kategorisinde Türkiye arama sonuçlarına göre derlediği Google Tatil Zeitgeist’ında ekonomik kriz nedeniyle genel ‘tatil’ aramalarında önemli bir düşüş olmadı. Tatil arayışına giren aileler ‘ucuz tatil’ kelimesini bu sene de yüksek oranda aradılar.

Tatil bütçelerindeki azalmanın Google aramalarına yansıması da açıkça gözlendi. Ocak ayının tatil kategorisinde en çok arananları listesinde ‘erken rezervasyon’ üst sıralarda yer aldı.

Bunun yanında ‘ucuz bilet’, ‘ucuz uçak’ ve ‘ucuz otobüs’ gibi tatil ile bağlantılı diğer aramalarda da geçen yılın aynı ayına göre ciddi yükselişler gözlendi. Daha hesaplı tatil paketleri sunan tatil sitelerine de ilgi arttı. Yarıyıl tatil dönemi olan Ocak ayında yurtiçi tatil beldelerinin daha fazla tercih edildiği yapılan arama sonuçlarına yansıdı.

Kaynak: veteknoloji.com

Photoshop, Zeka ve Yetenek ile Birleşince

Uzun süredir bir web sayfası hakkında yazmamıştım. Gerçi uzun süredir ramazan dolayısı ile hiç bir yazı yazmıyordum ya neyse şimdi konuyu dağıtmayalım

Bu yazımda sizlere www.bobiler.org sitesinden bahsetmek istiyorum. Sayfa genel olarak açıklamak gerekirse bir mizah sitesi ancak alışılagelmişin dışında yöntemler kullanıyor. Birbirinden yetenekli arkadaşlar Photoshop ile normal fotoğrafların üzerine montaj yaparak çok hoş gülümmseten kareler üretmeyi başarıyorlar.

Sayfada birçok kategori altında komik ürünlere rastlamak mümkün. Gerçekten de çalışmalardan bazıları sizi tüm gününüzü mutlu geçirtecek kadar güldürebilir.

Yazıyı fazla uzatmadan size bu siteyi ziyaret etmenizi öneririm.

www.bobiler.org

 

 

Google Chrome, Yeni Nesil Tarayıcı

Web dünyasında sürekli yeni gelişmeler yaşadığımız şu günlerde tarayıcı bazında Microsoft Internet Explorer mevcut durumda liderliğini sürdürmeye devam ediyor. Bunun yanında özellikle üçüncü sürümünden sonra çok daha başarılı bir ivme yakalayan Firefox ilerde Explorer’ı zorlayacak diye düşünürken; oyuna yeni bir oyuncu dahil oldu. Chrome

Google imzasıyla web gezginlerinin beğenisine sunulan ve henüz beta aşamasında olmasına rağmen büyük beğeni toplayan bu tarayıcı hakkında son derece başarılı hazırlanmış bir inceleme yazısını şu adresten okuyabilirsiniz.

Son derece sade ve bir o kadar da basit hazırlanmış Chrome benim acayip hoşuma gitti. Çoğu zaman da gayet hızlı çalışıyor. Yukarıdaki bağlantıya tıklayıp inceleme yazısını okuduysanız söz konusu tarayıcının gizli mod ve çökme kontrolü gibi güzel özelliklerine tanık olmuşsunuzdur. Özellikle çökme kontrolü sayesinde hata veren bir sekme olduğunda komple tarayıcıyı değil sadece ilgili sekmenin görevi sonlandırılarak hasardan en az etkiyle kurtulabilirsiniz. Ancak Chrome bunu gerçekleştirmek için açtığınız her bir sekme başına görev yöneticisi alanında bir chrome.exe dosyası oluşturuyor. Yani her yeni sekmede bir exe dosyası çalıştırmış oluyorsunuz eğer çok fazla sekme açarsanız ve bir de bilgisayarınız çok güçlü değilse bu durum sizi biraz olumsuz yönde etkileyebilir.

Programın halen beta aşamasında olmasından dolayı kaynaklanan bazı eksiklikleri de yok değil. Örneğin dosya upload işlemi yapmak için hazırladığınız forumda her zaman alışık olduğumuz gibi file elemanı bir metin kutusu ve düğmeden oluşmuyor. Sadece bir düğme var ve dosya seçilmişse dosyanın adının yazıldığı (ancak ne yazık ki dosya yolu yazılmıyor. Bu bence büyük bir eksiklik.) bir alan var ve tehminimce bu beta aşamasının bir etkisi değil. Mühendisler bunu hep böyle olacak şekilde düşünüyorlar gibime geliyor ancak ben bunu çok kullanışlı bulmuyorum.

Tarayıcı parametreye göre değişken yani dolayısıyla içerik gösteren sayfalarda bazen yavaşlayabiliyor ancak bu sürekli olmuyor. CSS kodları eğer düzgün hazırlanmamışsa sayfa görünümünde sorunlarla karşılaşmanız olası. Özellikle Fireworks ya da Photoshop gibi programların “slice” yani kocaman bir resmi dilimleyerek web sayfası oluşturma tekniğinden yararlanmışsanız size kötü bir haberim var. Firefox ve Explorer ortamında sorun çıkarmayan bu sayfalar genelde Chrome üzerinde düzgün görüntülenemeyebiliyor.

Bir de roll-over denilen ve üzerine fare ile gelindiğinde aşağıya doğru açılan flash bannerler hakkında bir sorun ile karşılaştım. Söz konusu banner ın altın bir bağlantı varsa ve bu bağlantı banner açıldığında bannerin altında kalacak kadar yakınsa, banner açılmasa bile tıklanır durumda olmuyor. Yani bannerin altındaki bağlantıya fare ile tıklayamıyorsunuz. O bağlantı herhalde üstteki bannerin açıldığında kaplayacağı alanın sınırlarında olduğu için görünmeyen bir katman altında kalmış gibi oluyor.

Bu tip Ufak tefek sorunların Chrome beta sürümünden kurtulup final sürümüne eriştiğinde ortadan kalkacağına eminim. Artık bundan sonra ben de Chrome kullanırım diye düşünüyorum. Tarayıcı sayısının artması biz kullanıcılar açısından faydalı olsa da web geliştiriciler açısından yanında bazı külfetler de getiriyor. Artık tasarladığımız her sayfanın Explorer yanında Firefox, Opera ve artık Chrome üzerinde de düzgün görüntülenebilmesi için sinir dolu dakikalar ve hatta saatler bizleri bekliyor.